Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi'nin İran nükleer programı ile ilgili sunduğu raporun aceleci bir şekilde hazırlandığına inandıklarını söyledi.
Bu rapoda İran'ın teknik açıdan özenle sunduğu yanıtlara yer verilmediğini belirten Hatipzade, UAEA raporunun dakik olmadığını dile getirerek, "5 Mart 2022'den bugüne kadar UAEA ile üç tur toplantı yaptık ve bir kez de yorumlarımızı yazılı olarak kendilerine ilettik." dedi.
İran devlet televizyonuna konuşan Hatipzade, UAEA Yönetim Kurulu Toplantısı ile ilgili olarak, “Toplantının sonucu hakkında fikrimiz yok, ancak İran’ın yanıtı orantılı olacaktır." ifadesini kullandı.
ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya'nın İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu'na sunduğu karar tasarısına tepki gösteren Hatipzade, şunları kaydetti:
"Sayın Dışişleri Bakanımız, UAEA raporunun yanı sıra ABD ile üç Avrupa ülkesinin diplomasiye aykırı olan girişimin Tahran tarafından kabul edilmeyeceğini dile getirdi. Bize göre söz konusu karar tasarısı yapıcı değil. Bunun Ajans ile olan işbirliğimiz ile müzakere sürecini olumsuz etkileyeceğine inanıyoruz. Bu tasarıyı hazırlayanlar herhangi bir kararın İran tarafından reddedileceğini bilmelidir."
İranlı sözcü, "UAEA Yönetim Kurulu üyelerinden Siyonist Rejim'in kötü niyetleri ve tasarıyı hazırlayanlar konusunda dikkatli olmalarını istedik ve İran'ın yarattığı diplomasi penceresinin açık kalması için tasarıya ret oyu vermelerini talep ettik." diye konuştu.
İran Dışişleri Bakanı'dan UAEA'ya uyarı
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu Toplantısı öncesi Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yaptırımların kaldırılmasına ilişkin yapılan müzakerelerin nasıl sürüdürüleceğini Josep Borrell ile görüştük. UAEA kurumuna İran karşıtı karar tasarısı sunanların tehdit yöntemi devam etmesi halinde tüm sonuçlarından kendileri sorumlu olacaktır." demişti.
Emir Abdullahiyan'ın paylaşımında, "İyi, güçlü ve kalıcı bir anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz. Amerika ve üç Avrupa ülkesi gerçekçi davranırsa bir anlaşma sağlanabilir.” ifadeleri kullanılmıştı.