Mehr Haber Ajansı'na konuşan Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye-Yunanistan görüşmelerini baltaladığını belirtti.

Azar Mahdavan: Türkiye-Yunanistan krizi yapılan tüm diplomatik görüşmelere rağmen giderek artıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir süredir Suriye için söylediği "Bir gece ansızın gelebiliriz" sözünü geçenlerde Yunanistan için de kullandı.

Aslında Ankara ile Atina arasında yaşanan gerilim iki ülkeyi zaman zaman tehlikeli bir şekilde karşı karşıya getiriyor. Türkiye ve Yunanistan'ın birbirini suçlaması Avrupa Birliği (AB) ve ABD'nin de gündemini meşgul ediyor. 

Mehr Haber Ajansı, Türk- Yunan ilişkileri hakkında Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ile bir röportaj gerçekleştirdi. Aşağıdaki yazıda Hakkı Pekin'in yanıtlarını okuyabilirsiniz.

1- Yunanistan ile Türkiye arasında Ege Denizi ve Akdeniz'in güneydoğusundaki gerginlik artmaktadır. Bana göre son zamanlardaki krizde en önemli detay Sayın Erdoğan’ın Yunanistan'a karşı kullandığı "Bir gece ansızın gelebiliriz" cümlesiydi. Bildiğiniz üzere Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tarz konuşmaları Irak ya da Suriye'ye karşı operasyon yapmak istediğinde kullanıyordu. Tabii ki iki ülke arasında çatışma olasılığı çok az ama Sayın Erdoğan’ın böyle ifadeler kullanmasının sebebi nedir? Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim ne kadar ciddi?

Sn. Cumhurbaşkanının söz konusu ifadeyi kullanmasının nedeni bu konunun Türkiye için ne kadar önemli hatta hayati önemde olduğunu ifade etmek içindir. Yunanistan'ın Ege(adalar denizi) denizindeki talepleri  (karasularının 6 milin üzerine çıkartılması, mevcut 6 mil kara suyuna rağmen hava sahasının 10 mil ilanı, FIR hattı, arama kurtarma bölgeleri, Lozan ve Paris anlaşmalarına rağmen gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması, Yunanistan'a ait olmayan ada, adacık ve kayalıkları sahip lenmesi vb.) Ege Denizini Türkiye'ye kapatmayı ve karaya itmeyi amaçlamaktadır. Diğer taraftan Kıbrıs sorunu, Ege ve Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge sorunları ve bu konulardaki maksimalist talepleri Türkiye'nin hayati hak ve menfaatlerini etkilemektedir.

"ABD'nin Yunanistan anakarası ve adalardaki üsleri, yığınağı ABD, Fransa ve Almanya ile yaptıklarını savunma işbirliği antlaşmaları, Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar Yunanistan'ın agresifligini artırmıştır".

2- Görünen o ki ABD, Türk-Yunan münakaşasında macera peşindedir. Bildiğiniz gibi Amerika Yunanistan’da 9 askeri üsse sahiptir. Örneğin Yunan adalarında 145 askeri helikopter ya da 1800 zırhlı aracı konuşlandırılmış. Amerikalılar yaptıkları yığınak ve kurdukları üslerin Rusya'ya karşı olduğunu ifade ediyor. Yunanistan bir cephe ülkesi değil. Yani 1. cephede savaşacak ülkelerden değil. Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Polonya cephe ülkeleri. Rusya'nın ilk savaştığı ülkeler bunlardır. Yunanistan bunlardan sonra 2. cephede savaşacak. Siz ABD’nin bölgedeki hareketliliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

ABD'nin Yunanistan ana karası ve adalardaki üsleri, yığınağı ABD, Fransa ve Almanya ile yaptıklarını savunma işbirliği antlaşmaları, Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar Yunanistan'ın agresifliğini artırmıştır. Yaptırımlar, devam eden savaş, Türkiye ve Yunanistan arasındaki dengenin Yunanistan lehine bozulma eğilimi savaş olmasa bile çatışma ihtimalini artırmaktadır.

3- Tüm çabalara rağmen Türkiye neden Yunanistan ile ilişkilerinde henüz başarıya ulaşmış değil. Neden Türk- Yunan ilişkileri çıkmaza girdi. Türkiye bu konuyla ilgili hangi adımlar atması gerekiyor?

İki ülke arasındaki görüsmelerin çıkmaza girmesinin nedeni mevcut konjonktür ABD ve AB'nin tutumunun Yunanistan'ın beklentilerinin artırmasıdır. Bu konu iki ülke arasındaki diplomatik çabaları baltalamıstır. Türkiye sorunlarin iki ülke arasındaki görüşmelerle çözümünden yanadır. Yapılması gereken en önemli konulardan birisi kullanılan dildir. Bunun karşılıklı yumuşatılması gerekir.

4- Ankara Doğu Akdeniz ile ilgili Türkiye’ye yönelik yapılan yanlızlaştırma çabalarını etkisiz hale getirebilmek için Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi Arap ülkeleri ile normalleşmek için olumlu adımlar attı. Tabii Mısır’la pek olumlu bir sonuç elde edemedi ama genel olarak şunu sormak isterim: Bu adımlar Türkiye karşıtı cepheyi etkisiz yapabildi mi?

Maalesef Türkiye'nin Arap dünyası ve İsrail ile ilişkilerinin bozulması doğu Akdeniz'de ülkemize karşı bir cephenin oluşmasına neden oldu. Türkiye son iki yıldır dış politikasındaki değişim ve diplomasi atağı ile önemli bir yol almıştır. Rusya-Ukrayna savaşındaki politikası son derecede başarılıdır. Karşı cepheler hep olacaktır. Türkiye bunlari etkisiz hale getirecek ve kendi lehine çevirmeyi başaracaktır.