Hafızı Şirazi, İran Edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Şiraz’da doğmuştur. Asıl adı Şemseddin Muhammed’tir. Yaşamı üstüne ayrıntılı bir bilgi yoktur; gençlik dönemi ve nasıl bir eğitim aldığı da bilinmemektedir.
Adından, Kuran’ı ezberleyerek “hafız” sanını aldığı, yapıtları üzerine yapılan çalışmalardan ise iyi bir medrese eğitimi gördüğü; hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf okuduğu anlaşılmaktadır.
Edebiyat alanında Hafız, Hafız-ı Şirazi olarak anılır. Yapıtlarından kendinden önceki İran ve Arap şairlerini, yazarlarını çok iyi incelediği anlaşılmaktadır. Hafız’dan önceki İran şiirinde; destan, kaside, rubai ve mesnevi gibi türler yaygındır. Gazel türü ise yeterince gelişmemiştir.
Hafız’ın yaşadığı çağda, İran şiiri bir geçiş dönemini yaşamaktaydı. Bu geçiş döneminde, şiiirlerin temaları, benimsenen konunun içeriğiyle örtüşen, şairin yaşam anlayışını yansıtan niteliktedir.
Hafız, başta gazel ve rubai olmak üzere, İslâm edebiyatında yaygın olan şiir biçimlerinin hepsinden örnekler vermiştir. En büyük başarıyı ise gazellerinde sağlamıştır.
Bütün şiirlerinin toplandığı Divan’ında altmış altı rubai, mesnevi türünde bir Saikname ve bir Muganniname, beş kaside, bir muhammes, dört mesnevi, otuz dört kıta, beş yüz dokuz gazel vardır.
Birçok şair gibi Hâfız da kendinden önceki veya dönemindeki bazı şairlerin etkisi altında kalmıştır. İran ve Osmanlı divan edebiyatında kullanılan Farsça şiir kavramlarının en önemlileri ondan alınmıştır.
Osmanlı divan şiirinde, başta Ahmed Paşa, Şeyhi, Fuzuli, Baki, Hayali, Nef’i, Naili, Neşati, Nedim, Nabi, Şeyh Galip olmak üzere pek çok şairimiz, Hafız’dan etkilenmiştir.
İran ve Anadolu’da Hafız’ın Lisan-ül Gayb (Gizliliğin Dili) adıyla anılan Divan’ı başlıca başvuru kitabı olarak kullanılmıştır. Neredeyse tüm İran şairlerini etkilemiş, şiir dillerinin niteliğini artırmıştır.
18. yüzyıldan sonra pek çok Batılı aydın ve bilgin Hafızla ilgilenmiştir. Almanların büyük şairi Goethe, ona özenerek gazel türündeki şiirlerini West-Östlicher Divan (Divanı Şarki) adı altında toplamıştır.
Hafız’ın Divan’ı birçok Batı diline çevrilmiş, Farsça üzerinde çalışan dil bilginlerince incelenmiştir.
Duygu; şiirde sevgi, özlem, üzüntü ve sevinç gibi öğeleri içerir.
Uyum; seçilen sözcüklerin ses ve yapı bakımından birbirine yakınlığı ve hepsinin belli bir anlamı oluşturmak için iç içe kaynaşmasını dile getitir.
Düzen; şiirin tabanını oluşturan ölçüye dayanır.
Bütünlük; dizelerin anlam ve konu bakımından birliğine dayanır. Gazel türüne özgü bir özellik olan birbirinden bağımsız beyitler Hafız’ın gazellerinde pek görülmez. Onun gazelleri anlam ve konu açısından bir bütündür.
Bugün 12 Ekim, Fars edebiyatının en büyük ve en ünlü gazel şairi Hâfız-i Şîrâzî’nın anma günüdür.