Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, General Kasım Süleymani ile Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in şehit edilişinin 4'üncü yıl dönümü nedeniyle konuşma yaptı.
Hasan Nasrullah konuşmasının başında, bugün İran'da Şehit General Süleymani'nin mezarında düzenlenen anma etkinliğinde en az 103 kişinin şehit olmasına yol açan terör saldırısına değinerek şehit ailelerine başsağlığı dileğinde bulundu ve ''Kirman'daki şehitler de General Süleymani'nin izlediği aynı yolda şehit oldular.'' dedi.
"Direnişin şehitleri" için başsağlığı dileğinde bulunan Nasrullah, General Süleymani ile aynı saldırıda katledilen Ebu Mehdi el-Mühendis'in yanı sıra İsrail'in geçen yılın son günlerinde Şam'da düzenlenen suikatta şehit olan Devrim Muhafızları komutanı Seyyid Razi Musavi ve Hamas'ın üst düzey yöneticisi Salih el-Aruri'nin ailesine başsağlığı dilekleri iletti.
Salih el-Aruri'nin dün Beyrut'ta katledilmesini "Dahiye'ye yönelik açık bir İsrail saldırısı" olarak niteleyen Hasan Nasrullah, Şehit Aruri'nin tüm hayatını direnişe adadığını dile getirdi.
Nasrullah sözlerine şöyle devam etti:
"Direniş Ekseni'nde hiçbir grup veya ulus, diğerlerine nerede, ne zaman savaşacaklarını veya barış yapacaklarını dikte etmez. Bu eksenin düşmanları biliniyor ve milletin çıkarları belirleniyor. Konuları birlikte tartışıyoruz ama her taraf kendi kararını veriyor. Her hareket bağımsızdır.
Direniş Cephesi son yıllarda kuruldu. Ekseninin güçleri arasında koordinasyon ve işbirliği sağlayan kilit isim Kasım Süleymani’yidi."
7 Ekim'de yürütülen Aksa Tufanı operasyonunun sonuçlarına ilişkin Hasan Nasrullah, "İsrail'in caydırıcılık imajının yerle yeksan olduğunu, bir zamanlar unutulan ve marjinalize edilen Filistin davasının canlandığını, Filistin halkının direniş gruplarına desteğinin arttığını, İsrail'in Batı ve resmi Arap medyasındaki imajının çöktüğünü, ABD'de yapılan anketlerde bile gençlerin yarısından fazlasının Filistin halkını desteklediğini, Siyonist güvenlik yetkililerin de kendilerine güvenmediğini" söyledi.
Nasrullah, "7 Ekim'de yaşananlar İsrail'i zayıflamıştır, İsrail'in temellerini sarsmıştır, bu savaş İsrail'i zail olma yoluna sokmuştur ve hiç kimse bunu engelleyemeyecektir." açıklamasını yaptı.
Lübnan'ın güneyinde açılan cephenin düşmanı şoka uğrattığını belirten Hizbullah lideri, şunları kaydetti:
"Eğer 8 Ekim'de hemen İsrail'e karşı savaş cephesini açmasaydık, Lübnan'da bir gece uyanıp İsrail'in evlerinizi bombalayıp, yıktığını görecektiniz. Tüm dünya İsrail'in yanındaydı ve Lübnan'ı savaşın başında yıkmayı düşünüyorlardı. Eğer hızlı hareket edip hemen İsrail'e karşı savaş cephesini açmasaydık bunu yapacaklardı. Direnişin hemen bu cepheyi açma cesaretini göstermesi İsrail'i şoka uğrattı."
Nasrullah, "Biz cephemizde savaşıyoruz ve bedeller ödüyoruz ama düşman Lübnan'a savaş açmayı düşünürse bizim kuralsız kaidesiz bir savaşımız olacaktır. Düşman bunun ne anlama geldiğini bilmektedir. Biz savaştan korkmuyoruz, eğer korksaydık şu an cephede olmazdı. Amerika, Fransa hepsi bizi tehdit etti, Korktuk mu, geri adım attık mı? Lübnan'a açılacak bir savaşın sonucu sonuna kadar kuralsız bir savaşa girmemiz olacaktır." dedi.
Beyrut'un güneyinin bombalanması ve Aruri suikasti konusuna da değinen Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, Siyonistlere seslenerek, "Sizin suçunuz cezasız geçmeyecek ve sizinle aramızda sadece savaş alanı ve gelecek günler ve geceler var." diye konuştu.