İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi ve Türkiye Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan görüşmelerin ardından ortak bildiri yayınlandı.
Bildirideki maddeler şu şekilde:
-İran ve Türkiye'nin karşılıklı saygı, ortak çıkarlar, dostluk, köklü kültürel ve tarihi bağlara dayanan geleneksel ilişkileri her alanda güçlendirilmesi vurgulandı.
-İki ülke, çağımızın en büyük sorunlarından biri haline gelen ve bölgede büyük sorunlara yol açan terörizm, mal, silah, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlara karşı mücadele edilmesine vurgu yapıldı.
-İran ve Türkiye ayrıca mevcut ikili mekanizmalar ve anlaşmaları kullanarak istikrarlı, ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirme, ticaret hacmini en üst düzeye çıkarmaya ve enerji alanında işbirliğinin artırılması konusunda mutabakata vardı. İki ülke karşılıklı işbirliğini artırmak ve her iki tarafın özel sektörünü işbirliğine ve karşılıklı yatırımı artırmaya teşvik edecektir.
-Taraflar, Avrupa ve Asya'ya açılan kapısı olan iki ülkenin stratejik konumularına ve mal ve yolcu taşımacılığındaki merkezi rolünü göz önünde bulundurularak karayolu, demiryolu ve transit alanında işbirliğini güçlendirme yönündeki istek ve kararlılıklarını dile getirdi. Taraflar ayrıca koridorlar alanında sınır ticaretine ve yeni sınır terminallerinin oluşturulmasına vurgu yaptı.
-Taraflar kültür, arşiv, gençlik, spor, yüksek öğrenim ve yapıcı medya ilişkilerinin önemini vurguladı.
-Her iki taraf, İslami kutsallıklara yapılan saygısızlığı, İslamofobi'yi artırılmasını ve İslam'a karşı nefreti yayılmasını şiddetle kınarken, bunlara karşı Birleşmiş Milletler ve İslam Konferansı Örgütü nezdinde yakın işbirliği içinde olmalarını vurguladı.
-İsrail’in Gazze saldırıları kınandı. Bu cinayetlerin devam etmesinden duydukları endişeyi dile getiren iki taraf, İsrail rejiminin saldırılarına derhal son verilmesini, Gazze Şeridi'ndeki ablukanın derhal ve koşulsuz olarak kaldırılmasını ve Filistin halkının meşru ve tartışılmaz savunma hakkına vurgu yapıldı.
-İki taraf Güney Afrika’nın İsrail’e karşı başlattığı davayı memnuniyetle karşıladı.
-İki taraf ayrıca Astana sürecinin garantörleri alarark Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaptı.
-Kafkasya bölgesi ülkelerinin toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini vurgulayan iki ülke, 3+3 bölgesel platformu üye ülkeler arasında istişare ve yapıcı işbirliği için uygun bir forum olarak değerlendirdi.
-İki ülke, Afganistan'ın mevcut yetkilileriyle yapıcı etkileşimi önemli olduğunu, ve bu ülkenin güvenliğinin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.
-Yemen'in toprak bütünlüğüne desteklerini açıklayan iki ülke, ,gıda ve ilaç ve diğer temel ihtiyaç malzemelerini içeren acil yardım gönderilmesinin önemine vurgu yapıldı.
-İki ülke cumhurbaşkanları, Kızıldeniz dahil bölgesel ve uluslararası sularda gemi taşımacılığı güvenliğine vurgu yaparken, bölgesel gerilimlerin tırmanması ve Kızıldeniz'deki son durum İsrail rejiminin acımasız saldırısının bir sonucu olarak değerlendirdi.
-Ukrayna’da barışın sağlanması diğer önemli konulardan biri olarak değerlendirildi.