İran Devrim Muhafızları Havacılık ve Uzay Kuvvetleri'nin İHA ve füze birlikleri, 14 Nisan'da 300'den fazla balistik füze ve insansız hava aracı ateşleyerek işgal altındaki bölgelerdeki askeri mevzileri hedef aldı.
İslam Devrim Muhafızları'nın Siyonist rejimin terör saldırısına yanıt olarak operasyonların yürütülmesine ilişkin açıklamasının yayınlanmasıyla birlikte, İran halkı ülkenin çeşitli şehirlerinde İslam Cumhuriyeti'nin askeri sokaklarda bir araya gelerek İran’ın “Sadık Vaat” ismi verilen operasyonunun gerçekleşmesini kutladı.
Filistin ve İran bayraklarının farklı grupların ellerinde taşınması ve gece yarısı ana cadde ve meydanlarda havayı fişeklerle misilleme operasyonunun kutlanması halkın bu durumdan mutlu olduğunun göstergesiydi.
Bu operasyon sonrasında halkın bir araya gelip "Sadık Vaat" operasyonuna verdiği desteği bir çok açıdan değerlendirebiliriz.
İran halkı devletten İsrail meselesinde ne bekliyordu, bu operasyon halkı tatmin etti mi, bu operasyon İran toplumu için neden önemliydi? En önemli öne çıkan sorulardandır. Bu yazımızda bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız.
Son aylarda, özellikle Gazze savaşının başlamasının ardından Siyonist rejim, pratik olarak savaşın kapsamını genişletme ve bunun sonucunda da Amerika'nın geniş çaplı bir bölgesel savaşta doğrudan yer alması stratejisini benimsemişti.
Bu bağlamda İsrail, Suriye ve Lübnan sınır bölgelerine saldırarak ve ardından elbette Suriyeli yetkililerin isteği ile Şam'da bulunan İranlı askeri danışmanları şehit ederek İran'ı tahrik etme hedefini izlemiştir. Siyonist rejimin Suriye'ye saldırısının ardından direniş ekseninin önemli isimlerinden Seyyid Razi Musavi'nin şehit edilmesi, uzmanlara göre İran ve ABD arasındaki çatışmanın önünü açmak amacıyla gerçekleştirilen eylemlerden biriydi.
Ayrıca İsrail'in bir diğer eylemi de rejimin Şam'daki İran konsolosluğuna saldırması ve 7 İranlı komutanın şehit edilmesiydi. İsrail'in, İran toprakları olarak kabul edilen Şam'daki Tahran konsolosluğuna yönelik terör saldırısı, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Bu saldırı İran'ın siyasi çevreleri ve İran toplumunun tepkisini çekti. Öyle ki İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei bu rejimin cezalandırılması gerektiğine vurgu yaptı. Sonuç olarak İran halkı da uygun bir yanıt verilmesini ve İran'ın Siyonist rejime karşı askeri gücünün gösterilmesini talep etti. Elbette İran halkı bu saldırıya karşılık verilmesini istese de toplum içinde bir savaş korkusu da vardı.
Bu nedenle İran'ın İsrail'e yönelik misilleme operasyonu, İran halkı için gurur verici bir olay olarak değerlendirildi. Öte yandan bu operasyonun tamamen hesaplı, sınırlı ama ağır olması ve yalnızca İsrail'in İran konsolosluğuna yönelik askeri saldırısına yanıt niteliğinde olması İran kamuoyu nezdinde memnuniyet yarattı.
İran toplumu, özellikle Şam'daki terör saldırısının ardından İsrail saldırılarının devam etmesinden korkuyordu ancak İran'ın, İsrail'e ve ABD dahil destek veren ülkelere ciddi mesajlar taşıyan tepkisi vatandaşları memnun etti.
Bu olay sonrası döviz ve borsada savaş korkusu yaşandı, ancak döviz piyasasının sakin seyretmesiyle vatandaşlar rahatlattı.
Operasyonun ilk saatlerinde halk sokaklara çıkarak operasyonu desteklerini gösterdi. İran halkı genel olarak Gazze savaşının bitmesini isterken diğer taraftan İran topraklarının bölgesel savaşlardan uzak kalmasını istiyor ancak İsrail'in saldırılarının cevapsız kalmasını istemiyor. İran kamuoyu, İsrail'e verilen askeri tepkinin mantıklı, uluslararası hukuk ve meşru savunma hakkı çerçevesinde yapıldığına inanıyor.