İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın şehadeti nedeniyle Lübnan ve İran halkı ve Filistin davasına destekleyen tüm milletlere başsağlığı diledi.
Kenani, "Seyyid Hasan Nasrullah şehit oldu, ancak onun öğretileri yaşıyor ve şüphemiz yok ki direniş cephesi ve Lübnan halkı, Siyonizmin ölümünü ve Kudüs-ü Şerif’in özgürlüğünü Kudüs'te kutlayacaklar." dedi.
Kenani, "Amerikan rejimi, Siyonist rejime verdiği utanç verici desteklerin devamında hiçbir stratejik kazanım elde edemeyecektir." ifadesini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Siyonist rejimin, Hizbullah Genel Sekreteri'ne suikast düzenlemek için ABD'nin verdiği bombalarla Beyrut'un Dahiye bölgesini hedef almasından sonra, İran İslam Cumhuriyeti siyasi ve hukuki adımlarını gündeme aldı. Dışişleri Bakanı New York'ta İran İslam Cumhuriyeti'nin tutumunu açıkladı. İran İslam Cumhuriyeti adına hemen bir bildiri yayınladık. Sayın Irakçi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısına katılarak bu cinayeti şiddetle kınadı, ülkemizin tutumunu açıkladı ve uluslararası toplumun ve Güvenlik Konseyi'nin acil eyleme geçmesini talep etti" dedi.
Kenani, sözlerini şöyle sürdürdü: "Takip çalışmalarının devamında, İran’ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi, BM Genel Sekreteri’ne resmi bir mektup göndererek İran'ın tutumunu resmen bildirdi. Hizbullah Genel Sekreteri'ne ve Devrim Muhafızları danışmanına yönelik Siyonist rejimin suikastı, bölge barışı ve güvenliğine karşı bir tehdit olup uluslararası hukuka aykırıdır. Bu tür eylemlerin devam etmesinin çatışmanın boyutlarını genişletebileceği konusunda uyardık. BM Genel Sekreteri, bu konudaki talepleri ciddiyetle takip etmelidir."
Kenani, "İran, Lübnan yetkilileriyle yakın istişare içinde konuları takip etmektedir. İran İslam Cumhuriyeti, Siyonist rejimin saldırgan eylemlerinin hiçbirini cevapsız bırakmayacaktır." dedi.
Irakçi'nin BM Genel Sekreteri'nden talebi
Kenani, "Sayın Irakçi, Sayın Guterres ile yaptığı görüşmede, ABD'nin kabul edilemez eylemlerine rağmen, Genel Sekreter’in, uluslararası toplumun acil eylem taleplerini ciddiyetle takip etmesi gerektiğini talep etti. Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısının devam eden çabaları kapsamında, Sayın Mikati ile bir görüşme gerçekleştirilmiş ve ilgili tutumlar karşılıklı olarak paylaşılmıştır. İran, çabalarını kesinlikle sürdürecektir. İran, rejimin hiçbir saldırgan eylemini cevapsız bırakmayacak ve Siyonist rejim, işlediği suçlar için cezasız kalmayacaktır." dedi.
Kenani, bazı haber sitelerinin kapatılması ve Batı'nın bu sitelerin ABD seçimlerine müdahale ettiği yönündeki iddiası hakkında, "Bu, Batılı ülkelerin sergilediği bariz bir çifte standarttır. Özgür bilgi akışından bahsediyorlar, ancak pratikte bunun tam tersini yapıyorlar. Bu, elbette, yapıcı bir yöntem değildir ve onların savunduğu özgür bilgi dolaşımına uygun değildir. Bu eylem bizim açımızdan kınanmıştır." ifadelerini kullandı.
İran ve İran milleti savaş yanlısı değildir
Kenani şöyle devam etti: İran İslam Cumhuriyeti, bölgedeki kriz ve Gazze'nin başlangıcından itibaren mazlum Filistin halkını destekleme gerekliliğine yönelik net görüşlere ve kapsamlı diplomatik girişimlere sahipti. İran, Gazze'ye yönelik savaşın işgalcileri ilan ettikleri hedeflere ulaştırmayacağına inanıyordu. İran İslam Cumhuriyeti ve İran milleti savaş yanlısı değildir ancak bölgede istikrarı sağlamaya çalışmaktadır. Bununla birlikte, milli çıkarları ve güvenliği hedef alan herhangi bir maceracı eyleme karşı asla eli kolu bağlı kalmamış ve kalmayacaktır. İran’ın ulusal güvenliğine karşı duranlar, kesinlikle bu tür maceracı eylemlerin karşılığını tereddütsüz alacaktır. Biz slogan atmıyoruz, bunu pratikte gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz.
Saldırganın ayaklarını keseriz
Kenani sözlerini şöyle sürdürdü: Biz, saldırganın elini ve ayağını keseceğiz. Şartlar gerektirirse ve zamanı gelirse, 'İla Beytü'l-Mukaddes'i bizzat Kudüs'e kadar sürdüreceğiz. Kimse İran’ın, maceracı eylemlere cevap verme konusundaki gücü ve kudreti hakkında şüphe duymasın. Dünya bunu biliyor ve gördü. Gasıp rejim, düşüşün eşiğindedir. Bu canice suikastlar, işgal altındaki topraklardaki iç çatlakları tamir etmeyecektir. Gasıp Siyonist rejimin dünya üzerindeki itibarsızlığını onarmayacaktır. İsrail ve Amerika rejimlerinin savaş suçlusu olma utancını alnından silemeyecektir. Bizim sabrımız, bölge güvenliği ve barışını korumak ve Filistin halkını desteklemek için dikkatli bir şekilde sürmektedir. Ancak eğer şartları gerekli görürsek, İran ulusal güvenliğini korumak için kesinlikle bir an bile tereddüt etmeyecektir.
Filistin halkının haklı beklentisi budur ve siyasi bilgelik ve akılcılık, İslam ülkelerinin bu rejime baskı uygulamak için ekonomik de dahil olmak üzere tüm kapasiteleri kullanmasını gerektirir. Halkların ve meclis temsilcilerinin hükümetlerden talepleri büyük önem taşımaktadır.
Grossi'nin İran ziyareti
Kenani, "Bu ziyaretle ilgili görüşmeler ve müzakereler gerçekleştirilmiştir. Grossi'nin Tahran'a ziyareti yeni bir konu değildir; bu tür ziyaretler ve görüşmeler geçmişten beri devam etmektedir. Hem İslami'nin Viyana'ya yaptığı ziyaretteki görüşmeler olumlu geçti hem de Sayın Dr. Irakçi'nin New York'taki BM Genel Kurulu oturumları sırasında Grossi ile yaptığı görüşmeler olumlu olmuştur. Doğal olarak, Ajans’ın da ortak meseleleri profesyonel ve uzmanlık çerçevesinde takip etme konusunda ciddi bir iradesi varsa, İran ile Ajans arasındaki kalan konuların çözülmesi ve bu profesyonel görüşmelerin devam etmesi kesinlikle mümkündür." ifadelerini kullandı.
İran'ın İsrail'e tepkisi
Kenani, İsrail'in İran'a olası saldırısı ve İran'ın tepkisiyle ilgili olarak, "İran, güçlü bir ülkedir ve doğal olarak, güvenliği ve ulusal çıkarlarını sağlama konusunda kararlı hareket edecektir. İran, ulusal güvenliğini savunmada eli kolu bağlı değildir." dedi.
Kenani, Kuveyt Veliaht Prensi'nin açıklamalarıyla ilgili olarak, "İran İslam Cumhuriyeti, bölgesel işbirliğine ciddi şekilde inanmaktadır ve bunu sürdürülebilir kalkınma için temel bir ilke olarak görmektedir," dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Muhammed Rıza Nuri’nin serbest bırakılması için yapılan girişimler hakkında şunları söyledi: "Hükümet ve diplomasi kurumu yoğun çabalar harcamış ve bu süreçte iyi başarılar elde etmiştir. Cumhurbaşkanı’nın ziyareti sırasında da bu konu ciddi bir ilgi odağı olmuştur. Bu konudaki çabalarımız devam edecektir."
Kenani, İran, Rusya ve Türkiye dışişleri bakanlarının New York'ta yaptığı toplantı ve Suriye ile ilgili müzakerelere dikkatı çekerek, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, her zaman çok taraflı toplantılar için bir fırsat olmuştur. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi, Astana süreci çerçevesinde Suriye'ye destek amacıyla İran, Rusya ve Türkiye arasında ortak bir toplantı düzenlendi. Doğal olarak, ortak bir irade var olduğu sürece bu toplantılar ve programlar, görüşmelerin devamı için sürdürülecektir." diye konuştu.
Lübnan, Siyonist Rejim'i yenme gücüne sahiptir
Kenani, İran'ın Lübnan'a asker gönderme konusuyla ilgili olarak, "Bölge halklarının, rejimin saldırganlığına karşı kendilerini savunma yeteneğine sahip olduklarına inanıyoruz ve İran'dan gönüllü asker gönderilmesine gerek yoktur, bu konuda herhangi bir taraftan da talep almadık. Lübnan, Siyonist rejimi yenme gücüne sahip olduğunu kanıtlamıştır ve 2000 yılında işgalci güçleri çatışma bölgelerinden utanç verici bir şekilde çıkarmıştır. Direniş hareketi, kendini savunma yeteneğine sahiptir." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Rusya Başbakanı'nın Tahran ziyaretine ilişkin olarak şunları ekledi: "Planlanan program çerçevesinde bugün Rusya Başbakanı'nın ziyareti gerçekleşecektir. Kendisi çeşitli görüşmeler yapacaktır. Cumhurbaşkanı ile görüşmesi de programında öngörülmüştür. İran ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin son durumu, özellikle ekonomik ve ticari işbirliğinin artırılması konuları ele alınacaktır. Stratejik belgenin hazırlanması fiilen tamamlanmış olup, imzalanması iki ülkenin programlarının düzenlenmesine bağlıdır."
Kenani, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Pezeşkiyan ile istişareleri hakkında, "İran, baskı altında kalacak bir ülke olmadığını göstermiştir ve baskı altında müzakere etmez. İran güçlü bir ülkedir ve kendi tutumlarına sahiptir. Avrupa ile görüşmelerimiz devam etmektedir ve Fransa ile de aynı şekilde. Görüşmelerde kendi tutumlarımızı dile getiriyoruz, ancak görüşmeleri bir şartla sınırlandırmayı kabul etmiyoruz." diye konuştu.