İsrail'e karşı “Gerçek Vaat 2” operasyonuna tepki olarak İngiliz hükümeti, İran’ın birçok askeri yetkilisine ve kurumuna yaptırım uyguladı.
İran Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Seyyid Abdulrahim Musevi, Ordu Genel Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hüseyin Dadres, Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Hamid Vahedi, Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı Başkanı General Muhmmed Kazımi, Ordu Koordinasyon Yardımcısı Tuğamiral Habibullah Seyyari ve Devrim Muhafızları Ordu Sözcüsü General Ali Muhammed Naini İngiltere'nin yaptırım listesine dahil edildi.
İngiltere ayrıca İran'ın Uzay Ajansı’na da ambargo uyguladı.
Her ne kadar İngiltere'nin bu kişilere yönelik suçlamaları ‘Gerçek Vaat’la hiçbir alakası olmasa da; İran ordusunun kolektif gücü, hiç şüphesiz İngiltere'nin bu kötü düşünülmüş eyleminin ardındaki ana faktörlerden biridir.
Bir sömürge ülkesi olarak Britanya'nın diğer ulusları aşağılama ve baskı altına alma geçmişi vardır.
İngiltere; afyon savaşlarından Afrika'nın bölünmesine kadar her zaman askeri ve ekonomik gücünü kullanarak diğer ülkelerin kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda ele geçirmeye çalışmıştır.
Bu ülke medeniyeti yayma iddiasıyla, yerli kültürleri ve toplumları yok etmeye çalışmış, kendisini gerçekte sadece kendi çıkarlarını gözeten bir kurtarıcı olarak sunmuştur.
Britanya'nın sömürgeci davranışı, yalnızca ulusların aşağılanmasına yol açmakla kalmamış, aynı zamanda sömürgeleştirilen ülkelerin sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde de yıkıcı etkiler bırakmıştır.
Dünyada sömürge döneminin sonu ve kademeli düşüş
Ama bugün diğer uluslar da İngiltere’nin onları geçmişte olduğu kadar soyamadığını farketmiş.
2024'te Birleşik Krallık ekonomisi, vatandaşların günlük yaşamları ve ülkenin genel durumu üzerinde derin etkileri olan bir dizi zorlukla karşı karşıya. Uluslararası Para Fonu, İngiltere ekonomisinin bu yıl sadece yüzde 0,7 ve gelecek yıl yüzde 1,5 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor ve bu zayıf büyüme, ülke "kademeli düşüşe" doğru ilerlerken ortaya çıkıyor. Bu da merkez bankasının faiz artırımının ekonomik yavaşlamaya yol açabileceği anlamına geliyor.
Britanya’da işgücü piyasası da sorunlarla karşı karşıyadır. İşsizlik oranı nispeten düşük olsa da ücret baskıları hizmet sektöründe enflasyonu artırmaya devam edebilir.
Bu ülkede yaşam maliyeti sürekli artıyor ve bu durum insanların satın alma gücünü olumsuz etkiliyor. Özellikle Londra gibi büyük şehirlerde konut maliyetleri çok yüksek ve birçok aile temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşıyor.
Ayrıca kamu hizmetlerinin maliyeti ve gıda fiyatlarındaki artış da hane halkı üzerindeki ekonomik baskıyı artırdı.
Yaşlanan nüfus ve azalan işgücü verimliliği gibi yapısal zorluklar, Birleşik Krallık ekonomisinin uzun vadeli görünümünü etkileyebilir. Yurt içi tüketimin beklenen seviyelere ulaşmaması durumunda ekonomik büyüme beklenenden daha düşük olabilir. Son olarak, Britanya'nın 2024'teki ekonomik sorunları, ülkenin ekonomik ve sosyal istikrarını korumak için üstesinden gelmesi gereken karmaşıklıkları ve zorlukları gösteriyor.
Bugün ekonomik olarak sosyal hizmet durumunda olan bu ülkenin yaptırımları bir halkın ordusu üzerinde hiçbir etkisi yok; aksine birçok durumda o orduyu daha da güçlendirebilir.
Tarihin en menfur ülkesinin Devrim Muhafızları’na yönelik yaptırımları şu hikayeyi hatırlatıryor:
“Bir sinek, bir boğanın boynuzuna konmuştu. Uzun bir süre sonra oturduğu yerden başka bir yere gitmeye karar verir ama kalkmadan önce ineğin fikrini sorar ve onu yorduğu için onu teselli eder. Boğa ona der ki: gelişini fark ettim mi ki şimdi gidişini farkedeyim?”
Bazıları o kadar zayıf ve beceriksiz ki varlıklarıyla yoklukları aynı. Başkalarına hiçbir faydası yoktur; Ama zararlar fazla?
Bir han tarafından yönetilen uzak bir köyde geri zekalı birisi yaşardı. Bu geri zekalı, hanın ilgisini çekmeye çalışıyordu ama ne yapıp ederse bunu bir türlü başaramıyordu.
Bu geri zekalı bir gün hanın bulunduğu bir toplantıya girer ve hanı izlemeye başalr. Han öfkelenir ve ona “Burada ne halt ediyorsun; buradan defol” der. Hanın söyledikleri geri zekalıya iyi gelir ve büyük bir mutlulukla o toplantıdan ayrılarak halkın arasına gitti ve hanın kendisiyle konuştuğunu halka anlattı.
Hiçbir şeyden haberi olmayan halk, büyük ve ihtişamlı hanın bu geri zekalıya nasıl bu kadar önem verdiğine şaşırdı. Bu hiklaye o zamandan beri o köyün halkı arasında bir özdeyiş haline galdi ve biri diğerine aldırış etmediği zaman söz konusu geriz zekalı örnek verilir.
Sonuç
Ama bugün her şey farklı. Büyük Britanya ilgi çekmek amacıyla İranlılara yaptırım uygulamak için elinden geleni yapıyor. Işin komik yanı bu ülkenin, görevi bilgilendirme olan Devrim Muhafızları Ordu Sözcüsü’nü bile yaptırım listesine almasıdır. Askeri bir kurumdaki bir bilgilendirme yetkilisinin İngiltere ile nasıl bir ilişkisi olabilir, o ülkenin bankalarında ne kadar parası bloke edilebilir ve bu kişi her sezon Ultford Stadı'na gitmek için ne gibi zorluklara katlanmak zorunda kalabilir ve daha da önemlisi bu yaptırımlara rağmen İngiliz bankalarındaki büyük tasarruflarını nasıl kullanabilir vb. sorular Devrim Muhafızları’ndaki kardeşlerimizin cevaplaması gereken bir konudur. Güney Amerika'dan Güneydoğu ve Batı Asya'ya kadar dünyada kurtuluş ordusu olarak bilinen bir ordunun ismi gelince Britanya artık büyük değil, daha küçük ve daha alçak olacaktır.
Burada Hafız’ın da söylediği gibi “Ey sinek, Simurg'un tapısı senin uçup dolaşacağın yer değil. Hem kendi namusunu berbat etmektesin, hem bize zahmet vermekte” ifadesini söylememiz gerekiyor.