Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, Siyonistlerin Gazze'de uyguladığı ''Generaller Planı’’ ile Gazzelileri zorla göç ettirmek istediğini vurguladı.

İşgalci rejim, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana soykırım faaliyetlerine devam ediyor. Bölgede sivilleri hedef alan ve 377 gündür savaş suçu işleyen işgalci rejimin kanlı saldırıları nedeniyle bilanço artıyor.

Siyonist İsrail'in Gazze'deki suçlarının boyutlarından biri de yüzlerce gazetecinin şehit edilmesi ve Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yıkılmasıdır.

Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıları arttırarak sürdürmesi sonucu Gazze Şeridi’ndeki insani kriz de giderek derinleşiyor.

Sivil yerleşim alanlarının yanı sıra hastane ve insani yardım kuruluşlarını de hedef alan İsrail, Gazze'de tam anlamıyla soykırım uyguluyor.

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşananların, İsrail rejiminin ''Generaller Planı'' kapsamında Gazze'nin kuzeyini bölmek ve sakinlerini göçe zorlamak istediğine inanıyor.

Bu bağlamda Mehr Haber Ajansı, Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite ile bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte röportajın tam metni:

1- Gazze için insani yardımın durumu nedir? Gazze'ye ne kadar insani yardım ulaşıyor?

Gazze’nin kuzeyinde Filistinliler korkunç insani koşullar altında yaşıyor ve işgalciler 170 gün önce bu bölgeye insani yardımların ulaşmasını engelledi. İnsani yardımın yanı sıra, çeşitli malzemelerin de Gazze'nin girmesini engelliyorlar. İşgalciler, katliam ve soykırım hedeflerine ulaşmaya çalışıyor ve Gazze'nin kuzeyini yok ediyor. Sivilleri aç bırakma, kaçırma ve tutuklama ve evleri yıkma politikaları uygulayan Siyonistleri Filistinlileri göçe zorlamak istiyor. İşgalciler, Gazze’yi yaşanmaz bir bölgeye dönüştürmek için bölgenin tüm hayati altyapısını yok etti.

2- Siyonist İsrail, Gazze'nin kuzeyini güneyinden ayırmaya ve bu bölgede ‘’Generaller Planı’’nı uygulamaya çalışıyor. Gazze'nin kuzeyindeki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gazze’nin kuzeyi, bölgeyi bölme planı sonucunda ortaya çıkan benzeri görülmemiş bir insani krizle karşı karşıya. Bu plan, insanları aç bırakmak ve kuzey bölgelerde yaşayanları göçe zorlamak, oradan da Mısır Arap Cumhuriyeti'ne taşımak için yapılıyor. Gazze'nin kuzeyindeki mevcut durum öyle ki, Siyonistler en çok soykırımı ve cinayetleri burada gerçekleştiriyor. Sokaklardaki insanları hedef alınıyor ve mülteci kamplarına saldırıyorlar. En son İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı'nda bulunan ve 8000 bin kişinin sığındığı Ebu Hüseyin Okulu'na hava saldırısı düzenledi. İşgalciler insanları göze zorlamak için bu tedbirleri alıyor ve bu (Generaller Planı), Gazze'ye yönelik en büyük Amerikan-Siyonist komplosudur.

3- Gazze savaşında yaşanan en acı olaylardan biri de muhabir ve gazetecilerin şehit edilmesidir. Sizce İsrail'in gazetecileri katletmekten amacı nedir?

Gazze'deki savaşın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Siyonist İsrail ordusu 177'den fazla gazeteciyi katletti, 396'sını da yaraladı. Ayrıca 36 gazeteciyi de tutukladılar ve Siyonistlerin gazetecilere yönelik saldırıları devam ediyor.
Bölgede meyda alanında çalışan meslektaşlarımızdan sağlıklarına dikkat etmelerini istiyoruz çünkü işgalciler onları kasten öldürmeye çalışıyor. Muhabirin kimliğini belirleyen güvenlik ekipmanlarının kullanılması da bu tedbirlerden biridir. Sahadaki gazetecilerin İsrail ordusunun keskin nişancıları, savaş uçakları ve tanklarına dikkat etmeleri gerekmektedir.

Siyonistler gazetecileri öldürmeye özel bir öncelik vermişler ve böylece onları korkutmaya ve haber ve basın görevlerini yerine getirmelerini engellemeye çalışıyorlar. Onlar gazetecileri tutuklama veya öldürmekle gerçeği örtbas etmek istiyor, ancak tüm tehditlere ve suçlara rağmen Gazze'deki gazetecilerin faaliyetleri devam ediyor.

Öte yandan Siyonist rejimin gazetecilere karşı işlediği suçları şiddetle kınıyoruz.İşgalcileri ve ABD yönetimi Gazze'deki soykırımın ve Filistin medyası ile gazetecilere yönelik saldırının devam etmesinden tamamen sorumlu tutuyoruz ve uluslararası toplumdan ve tüm uluslararası örgütlerden Gazze’deki soykırımı ve gazetecilere yapılan saldırıların durdurulması için Siyonist rejime baskı yapmasını istiyoruz. Ayrıca esir meslektaşlarımızın Siyonist rejimin hapishanelerinden derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

4- Hastanelerin durumu nasıl? Gerekli ilaçlar ve ekipmanlar hastanelere ulaşıyor mu, yaralı insanlar ve çocukların tedavi sürecinde herhangi bir sorun var mı?

Siyonist ordu, Gazze Şeridi'nin özellikle kuzey bölgesini ve Gazze ilindeki sağlık sistemini kasıtlı olarak yok etmeye çalışıyor.

İsrail şu ana kadar 34'ün üzerinde hastaneyi yıkıp hizmet dışı bıraktı; Merkez İl'de ise sadece bir devlet hastanesi, yani Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi faaliyet gösteriyor. Bu hastane de çok küçük ve burada yaşayan bir milyondan fazla insana sağlık hizmeti sağlayamıyor. İşgalciler şu ana kadar 986 doktor, hemşire ve sağlık personelini şehit etti. Ayrıca 310 sağlık görevlisini tutukladılar ve bunlardan 3'ünü rejimin hapishanelerinde infaz ettiler. Bu 3 kişi Ayad Al-Rentisi, Ziyad Al-Dalv ve Adnan Al-Barş'tır. Elbette kimliği henüz belirlenemeyen çok sayıda kişi de idam edildi. Siyonist İsrail, Şafa hastanesine saldırarak Gazze Şeridi'ndeki sağlık sistemine ağır bir darbe indirdi. Gazze'nin kuzeyinde sahra hastanelerinin kurulması ve uluslararası sağlık ekiplerinin bulunması yönünde defalarca çağrıda bulunduk. Gazze’nin kuzeyindeki insanların  ihtiyaçlarını karşılayabilecek, en az 200 yataklı, ameliyathaneli, özel bakım, laboratuvar ve teşhis hizmetlerine sahip bir sahra hastanesi kurmamız gerekiyor. Aynı ihtiyaçlar güneyde de hissediliyor.

Siyonist Rejim, Gazze'deki Şefa hastanesi ve diğer hastanelerdeki sağlık ve tedavi personeli ile hastaları kasten katletti ve çoğunu idam etti. Sağlık hizmeti sunumunun omurgası olan uzman sağlık personelimizin birçoğunu kaybettik. Dolayısıyla Gazze'deki sağlık durumu felaketin ötesindedir

5- Gazze'de şehit sayısına ilişkin mevcut istatistikler ne kadar doğru?

Gazze'deki istatistiklerin doğruluğu yüzde100, tüm istatistikler Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı ve elimizde mevcuttur.