Mehr'e konuşan Suriye Ordusu Emekli Tuğgenerali Muhammed Abbas, Siyonist İsrail'in İran'a yönelik düzenlediği saldırıyı değerlendirdi.

Siyonist İsrail rejimi, bölgesel gerilimi tırmandırmak amacıyla 26 Ekim’de İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı saldırı düzenledi; Bu eylem Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) tam desteğiyle işlenmiştir. Öte yandan İran da bu saldırının cevapsız bırakmayacağını duyurdu.

Bu bağlamda Mehr Haber Ajansı, Suriye Ordusu Emekli Tuğgenerali Muhammed Abbas ile bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte röportajın tam metni:

1- Siyonist rejimin İran saldırısının Batı ve Siyonist eksenin medya propagandasının yanı sıra bu rejim açısından ne gibi sonuçlar doğuracak?

Siyonist medyasının görevi, İsrail’in hava ve füze güçlerini bölgeyi yönetecek şekilde tanıtmaktır. Ayrıca bu rejimin Gazze ve Lübnan’a aldığı tedbirler de kendi güç projeksiyonu çerçevesinde hayata geçiriliyor.

Geçmişte Siyonistlerin Suriye'de gerçekleştirdiği eylemlerle geniş hava gücüne sahip bir parti olarak anılıyorlardı. İran'a yapılan saldırı, Siyonist caydırıcılığın itibarını yeniden sağlamak amaçlıydı. Geçmişte Batı medyası genel olarak Siyonist rejimin füze gücünden ve hava kuvvetlerinin gücünden söz ediyordu.

Bütün bunlara rağmen İran'ın hava savunma sisteminin hazır olması, Siyonist rejimin hedeflerine ulaşmasını engelledi ve bu, Tel Aviv'in müttefiklerine bir otorite mesajı anlamına geliyor. Verilen en önemli mesaj, İran’ın hava savunma sistemlerinin mükemmel yetkinliğe ve ileri teknolojiye sahip olduğu ve yeni bir denklem yaratabileceğiydi. 

2- Siyonist rejimin saldırılarına karşı İran'ın hava savunma sistemlerinin karşı durması direniş ekseninin caydırıcılık gücüne etkisi nedir? 

Siyonist rejim, İran topraklarını işgal ederek, hava kuvvetleri aracılığıyla Tahran'la karşı karşıya gelerek yeni askeri ve güvenlik denklemleri yaratmaya çalıştı. Bana göre İran’ın savunma sistemlerinin zaferi, ateşe karşı ateş ve caydırıcılıkla caydırıcılık denklemini güçlendirdi ve direnişin caydırıcılığını da güçlendirmeyi başardı.

Sonuç olarak Siyonist rejim, hedeflerini gerçekleştirmede utanç verici bir başarısızlığa uğradı. Bugün Siyonist rejimin İran'a yönelik saldırganlığının İsrail açısından büyük bir yenilgi olduğunu, İran güçlerinin bu saldırganlıkla ustaca başa çıkmayı başardığını söyleyebiliriz. 

3- Bu hava saldırısına bölgedeki birçok ülke katıldı. Bu konuda değerlendirmeniz nedir? 

Bazı uçakların veya füzelerin Ürdün semalarında uçuşu, Arap hükümetlerinin zayıflığını gösteriyor. Aynı zamanda Siyonist rejim, Ürdünlü yetkililerin İran Dışişleri Bakanıyla yaptığı görüşmede kimsenin kendi göklerini kullanmasına izin vermeyeceklerini açıkladığı Ürdün göklerini de kullandı.

İran'ın Siyonist rejimin saldırganlığına karşı mücadeledeki gücünün, direniş ekseninde maneviyat ve mücadele ruhunu güçlendirdiğini, aynı zamanda Siyonist rejimin destekçilerine bu direnişin ne kadar ileri gidebileceğini gösterdiğini de vurgulamalıyız. 

4- İran'ın hava savunma sistemlerini Siyonist rejimin saldırganlığına karşı koymadaki başarısı, bu rejimin müttefiklerine ne gibi bir mesaj verdi? 

Kuşkusuz Siyonist rejimin hem bölgesel düzeyde hem de Batı ve Avrupa ülkeleri ve hatta ABD düzeyindeki müttefikleri, İran’ın hava savunma sisteminin gücünü test etmek istediler ve bu sistem herkese düşman hedefleri yok etme konusundaki yeterliliği ve mükemmel hazırlığını kanıtladı. Bu da artık düşmanın, hedeflerine yönelik herhangi bir çatışma veya saldırı öncesinde çok fazla düşünmesi anlamına geliyor. 

Bugün Siyonist rejimin yıkılışına tanık oluyoruz. Bu rejimin kendi içinde birçok çöküş koşulları ve alanları vardır ve yıkılışı yakındır.