İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, bugün düzenlediği basın toplantısında gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Bekayi, "Geçen hafta, gazetecilere yönelik şiddetin sona erdirilmesi için Dünya Günü'ne denk geliyordu. Ne yazık ki, bu yıl boyunca gazeteciler, işgal altındaki topraklar ve Lübnan’da en ağır cinayetlere maruz kaldılar. Dünya kamuoyunu bilgilendirmek uğruna hayatlarını kaybeden tüm özgür ve cesur gazetecileri saygıyla anıyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi ayrıca, geçen hafta diplomasi organının aktif olduğunu belirterek, Dışişleri Bakanı Irakçi'nin Suudi Arabistan, Endonezya ve Katar dışişleri bakanlarıyla telefon görüşmeleri yaptığını ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Bekayi ayrıca Dışişleri Bakanı Irakçi'nin Pakistan'ı da ziyaret edeceğini ifade etti.
Tetik mekanizması iddiası
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "tetik mekanizması"yla ilgili iddialara da dikkati çekerek, "Tüm senaryoları değerlendirdik ve kendi tepkimiz konusunda kararımızı verdik. Birleşmiş Milletler kararının mekanizmalarına başvurmak için hiçbir bahane yok. İran, nükleer anlaşmadaki (JCPOA) taahhütlerine sadık kalmaya devam etti ve İran'ın aldığı tedbirler, Amerika'nın tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesine karşılık olarak, anlaşma çerçevesinde gerçekleştirildi." dedi.
Almanya'nın İran konsolosluklarını kapatma girişimi
Almanya'nın İran konsolosluklarını kapatma adımlarna da değinen Bekayi, "Herhangi bir personel sınır dışı edilmemiştir. Karşı tarafla temaslarımız oldu ve bu adımın hiçbir şekilde haklı bir gerekçesi olmadığını açıkça ifade ettik. Almanya'nın tepkisi, İran'ın yargı yetkisi alanına giren bir konu olmak üzere terör eylemi gerçekleştiren bir İran vatandaşıyla ilgilidir. Kanunlarımıza göre, işlenen suçun cezası bellidir. Almanya'da yaşayan İranlıların desteklenmesi konusunda çeşitli toplantılar düzenlendi ve konsolosluk hizmetlerinin kesintisiz devam etmesini sağlamak için çalışmalara devam ediyoruz. Ülkelerdeki temsilciliklerimizi güçlendirmek ve çevrimiçi sistemlerimizi geliştirmek suretiyle sorunların önüne geçmeyi hedefliyoruz." ifadelerinde bulundu.
Her türlü saldırıya karşı tepkimiz sert olacaktır
Bekayi, Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın Siyonist rejime karşı İran'ın vereceği yanıt ve ateşkes anlaşması hakkındaki açıklamalarına değinerek, "Her türlü saldırıya karşı tepkimiz sert olacaktır. Bize göre Filistin'deki soykırım ve Lübnan'daki saldırıların devam etmesi bugün en önemli sorundur ve bu durum sürdüğü sürece bölge savaşın eşiğinde olacaktır. Biz, savaş suçlarının durdurulmasına yönelik girişimleri destekledik." dedi.
Bekayi, Amerika'nın bölgeye asker göndermesiyle ilgili olarak ise, "Amerika'nın bölgedeki varlığı istikrarsızlık yaratıcıdır. Yabancıların varlığı sürdüğü sürece bölgenin sorunları bitmeyecek. Bölge ülkeleri, kendi aralarında istişare ederek bölgesel meseleleri çözmelidir." ifadelerini kullandı.
Bekayi, nükleer doktrinin değiştirilmesiyle ilgili olarak da, "Kitle imha silahlarına karşı resmi tutumumuz ve İran'ın barışçıl nükleer programının niteliği tamamen nettir. İslam Devrimi Lideri'nin konuşmasında vurgulandığı gibi, İran'ı savunmak için gereken her şeye donatılacağız." şeklinde konuştu.
Grossi'nin İran'a ziyareti
Bakayi, Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Yardımcısının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi ile yaptığı görüşmeyle ilgili olarak şunları söyledi: "Grossi'nin İran'a ziyareti gündemdedir ve görüşmelerin konuları bellidir. Şüphelerin giderilmesi için Ajans ile sürekli istişare halindeyiz."
Bekayi, Umman Dışişleri Bakanı'nın yakında İran'ı ziyaret edip etmeyeceği sorusuna ise, "Hayır" cevabını verdi.
Almanya, İsrail rejiminin başlıca silah tedarikçilerinden biridir
Bekayi, Lübnanlı bir vatandaşın kaçırılmasıyla ilgili olarak, şunları kaydetti: "Biz de bu haberi duyduk. Bu tür eylemler, Siyonist rejimin siyaset yapma ve çalışma yöntemlerinin bir parçasıdır. Endişeler ve şüpheler temelsiz değildir. Almanya, İsrail rejiminin başlıca silah tedarikçilerinden biridir; bu nedenle Almanya'nın bu kaçırmadaki rolü konusunda endişe ve şüphe bulunmaktadır."
Gazze'deki durum, uluslararası toplum için bir utanç kaynağıdır
Bekayi, İslam ülkeleri arasında Gazze için ortak bir çözüm bulunamamasına değinerel, "Gazze'deki durum, uluslararası toplum için utanç vericidir. 21. yüzyılda gerçek bir soykırım yaşanıyor, ancak uluslararası toplum açık bir şekilde yetersiz kalmıştır. BM Güvenlik Konseyi, Amerika'nın engellemeleri nedeniyle işlevsiz hale gelmiştir."
Bekayi, İran'ın Suudi Arabistan'daki Filistin toplantısına davet edilip edilmediği ve iki devletli çözüm hakkında ise şunları söyledi: "İran'ın Filistin davasını savunması, hem bir taahhüt hem de ahlaki, insani ve İslami bir görevdir. Filistin davasına verdiğimiz destek konusunda kararlılığımızı kanıtladık. Bugün öncelikli olan, Filistin halkının katledilmesinin durdurulmasıdır. "Gazze Şeridi, rejimin her türlü suçuna maruz kalırken, ülkelerin çabası bu duruma son vermek olmalıdır. İki devletli çözüm konusuna tarihsel bir perspektiften bakılmalıdır. Son zamanlarda olanları, Knesset'in UNRWA'nın faaliyetlerini durdurma kararını da bu çerçevede değerlendirirsek, rejimin odağının Filistin meselesini tamamen unutturmak olduğuna dikkat çekebiliriz."
Yaptırımlar her bir İranlıya zarar vermek amacıyla uygulanmıştır
Batılı yetkililerin İran'ın Rusya’ya füze gönderildiğine dair iddialarına değinen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Bu açıklamayı diğer suçlamaların doğruluğu ve samimiyeti konusunda bir temel olarak alabilirsiniz. Geçmişte de Amerikan yetkilileri bu konuda benzer iddialarda bulunmuş ve bu iddialara dayanarak İran’a karşı yaptırımlar uygulamışlardır. İşte bu yüzden diyoruz ki, yaptırımlar özellikle her bir İranlıya zarar vermek amacıyla tasarlanmıştır."
Umman Dışişleri Bakanı’nın İran’a ziyareti ve İran ile Amerika arasındaki dolaylı müzakerelerle ilgili iddialara dair ise şunları ekledi: "İsviçre aracılığıyla İran ve Amerika arasında iletişim kanalları vardı. Daha önce İran ve Amerika arasındaki müzakereler dolaylıydı, ancak son iki üç haftada yaşanan olaylardan sonra fiilen durdu."
İran’a yapılan saldırılarla ilgili diplomatik girişimlerin takip edilmesi konusunda ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü şu bilgiyi verdi: "Irak hükümeti son dönemde Birleşmiş Milletler’e bir protesto notası sundu."
İsrail'e yönelik silah ambargosu
Bekayi, Trump'ın tekrar iktidara gelmesi durumunda 14. hükümete bir teklif sunulursa nasıl bir tepki verileceği sorusuna, "Varsayımlar hakkında konuşmuyoruz," diye yanıt verdi.
İran ve Türkiye'nin İsrail'e silah ambargosu uygulama konusundaki ortak girişimi hakkında ise, "Bu teklifi Türkiye'den memnuniyetle karşıladık. Rejime karşı silah ambargosu talebinin hukuki ve insani temelleri vardır. Türkiye'nin bu girişimi nasıl sürdüreceği onlara bağlıdır," dedi.
Mahr haber ajansının, bir İsrail gemisinin Türkiye limanına yanaştığı ve Süveyş Kanalı'ndan geçtiği yönündeki sorusuna ise Bekayi şu yanıtı verdi: "Hiçbir yetkilinin açıklamadığı medya raporları ve haberler hakkında varsayımlarda bulunmayalım."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye ile uyuşturucu sorunu konusunda işbirliği hakkında şunları ifade etti: "İran, son birkaç on yılda uyuşturucuyla mücadelede en fazla şehit veren ülkelerden biri olmuştur ve bu konuda ciddi ve kapsamlı bir mücadele yürütüyoruz. Komşu ülkelerle işbirliğimizi artırmamız gerekiyor ve bu durum Türkiye için de geçerlidir."
İran-Rusya Kapsamlı İşbirliği Anlaşması
Bekayi, BRICS grubunda vize muafiyetine konusuna değinerek, "Bu konu şu anda incelenmektedir. BRICS'in birçok potansiyeli var ve biz bu potansiyelleri çeşitli düzeylerde tanımlamaya çalışıyoruz." dedi.
Bekayi, İran ve Rusya arasında kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması hakkında ise, "Bu konu inceleniyor ve imza tarihi konusunda müzakereler yapıyoruz." ifadesini kullandı.