Yayınlama Tarihi: 10 Kasım 2024 - 10:42

Ermenistan'da İran için ekonomik ve kültürel yatırım açısından bulunan potansiyel, az sayıda ülkede bulunabilir. Fakat öncellikle bu ülkenin tam olarak tanınması gerekmektedir.

Ermenistan, coğrafi, kültürel ve hatta ortak çıkarlar açısından İran’a en yakın ülkelerden biridir. Bu ülke, İran’a olan kültürel benzerlikleri kadar İran halkı tarafından tanınma bakımından da göz ardı edilmiştir. İran için Ermenistan’da ekonomik ve kültürel yatırım yapma açısından var olan potansiyeller, çok az ülkede bulunabilecek türdendir. Ancak öncelikle bu ülkeyi tam anlamıyla tanımak, İran'ın kültürünü, ekonomisini ve siyasetini Ermenistan halkına ve aydınlarına anlatmak gerekmektedir. Medyalar, bu önemli görevi üstlenirse ülkenin ulusal çıkarlarının peşinde güçlü bir diplomatik destek gücüne dönüşebilirler.

Bu gereklilik doğrultusunda, İranlı diplomatlar, araştırmacılar ve gazetecilerden oluşan bir heyet, 4 Kasım 2024 Pazartesi günü beş günlük bir bilimsel ziyaret için Ermenistan’a gitti. Ziyaret, başkent Erivan’da başlayıp Syunik bölgesinin merkezi Kapan şehrinde sona erdi. Ermenistan Başbakanlık Ofisi’ne bağlı Orbeli Analitik Araştırma Merkezi’nin davetiyle gerçekleştirilen bu ziyaret, ev sahibi ülkenin yetkilileriyle, özellikle Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan, Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ve Altyapı Bakan Yardımcısı ile görüşme fırsatı sağladı. Ayrıca, İran’ın Ermenistan Büyükelçisi Mehdi Subhani ile samimi ve konulu bir görüşme gerçekleştirildi. Büyükelçi Subhani, İran’ın Erivan’daki çıkarlarını büyük bir hassasiyet ve pragmatizmle takip etmektedir.

Ayrıca, İran heyetinin Kapan şehrindeki bakır madenine ve Kuzey-Güney otoyoluna gerçekleştirdiği saha ziyareti ve düzenlenen uzmanlık toplantısı bu seyahatin diğer önemli programları arasındaydı. Bunun yanında, Ermenistan’ın resmi haber ajansı olan Armenpress Haber Ajansı’nı ziyaret etmek de programda yer aldı.

Ziyaretin ilk günü: Ermenistan yetkilileriyle görüşüldü

Programlar önemli bir görüşmeyle başladı. Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan, Salı günü İran heyetini ağırladı ve iki ülke arasındaki iyi ilişkilere vurgu yaparak Ermenistan vatandaşlarının İran’ı kendi evleri olarak gördüklerini, İran vatandaşlarının ise Ermenistan’ı kendi evleri olarak kabul ettiklerini ve bunun iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Mher Grigoryan, "Barış Kavşağı projesinin uygulanması, İran için Avrasya pazarlarına hızla erişim sağlama açısından iyi bir fırsat sunuyor. Ermenistan, İran'ın Avrasya'daki çıkarlarının gözetilmesine çalışıyor ve bu bizim için temel bir meseledir," dedi. Ermenistan Başbakan Yardımcısı, "Kuzey-Güney hattının inşası ve geliştirilmesi devam ediyor ve İranlı şirketler güney bölümünün inşasında iyi bir katılım sağlıyor," şeklinde devam etti. Grigoryan’ın üzerinde sıkça durduğu en önemli cümle, Ermenistan’ın her programda İran’ın çıkarlarını göz önünde bulunduracağı idi. Samimi geçen görüşmede Grigoryan, İran heyetindeki üyelerin çeşitli sorularını yanıtladı.

Ermenistan Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan da ayrı bir görüşmede İran medya-akademi heyetinin Ermenistan'a yaptığı ziyareti memnuniyetle karşıladı ve bu tür etkinliklerin, siyasi, sosyal ve medya çevreleri arasında güven ve şeffaflığın güçlendirilmesi amacıyla düzenlenmesinin önemini vurguladı.

Görüşme sırasında Armen Grigoryan, Ermenistan’ın bölgesel ve komşularıyla olan siyasi, ekonomik ve güvenlik ilişkilerindeki politikalarını ve yaklaşımlarını anlatarak İran ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Grigoryan, ayrıca “Barış Kavşağı” projesine ilişkin son gelişmeler, Ermenistan-Azerbaycan arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne yönelik müzakereler ve ülkesinin Avrupa ve ABD ile ilişkilerinin yakınlaşması konularında İran heyetinin sorularını yanıtladı.

Erivan’da İran heyetini ağırlayan son yetkililer, ekonomi ve ulaşım alanlarında çeşitli konuları ele alan iki Altyapı Bakan Yardımcısı oldu.

Armenpress’i ziyaret programı

Ermenistan’ın resmi haber ajansı Armenpress’i ziyaret, bu gezinin en önemli bölümlerinden biriydi. Armenpress Genel Müdürü Narine Nazaryan ve yardımcısı Kasyan ile yapılan görüşmede, Mehr Haber Ajansı ile olan ilişkilerin güçlendirilmesi programlarının önemine vurgu yapıldı. Bu öneriler büyük bir ilgiyle karşılandı. Ayrıca, Armenpress’in son altı onyılı kapsayan fotoğraf arşiv sergisinin ziyareti de program dahilindeydi.

Ziyaretin ikinci günü: Ekonomik altyapıların saha ziyaretleri

İran heyeti, Çarşamba günü Ermenistan’ın kuzeyinde yer alan Syunik bölgesinin merkezi Kapan şehrine giderek ülkenin en büyük madeni olan Zangezur bakır-molibden madenini ziyaret etti.

Bu ziyaretin en önemli bölümlerinden biri, Kuzey-Güney koridorunun bir kısmını ziyaret etmek oldu. Uluslararası Kuzey-Güney Koridoru, 2001 yılında Hindistan, İran ve Rusya’nın anlaşmasıyla başlatılan büyük bir ulaşım projesidir. Bu koridor, Avrupa ülkeleri, İskandinavya ve Rusya’yı, Fars Körfezi, Hint Okyanusu ve Güneydoğu Asya ile bağlayan önemli bir köprü olarak bilinir. 7.200 kilometrelik otoyollar, deniz yolları ve demiryolu hatlarından oluşan bu koridor, Rusya ile Hindistan arasında en kısa bağlantı olarak öne çıkmaktadır ve İran’ı bölgesel bir transit merkezi haline getirme potansiyeline sahiptir.

Bu güzergahın 32 kilometrelik kısmının inşası İranlı şirketlere devredilmiştir. Kuzey-Güney koridorunun Ermenistan kısmının yenilenmesinden sorumlu yetkililerden biri, İran heyetine bu ziyaret sırasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi: “Bu proje, Ermenistan’ın bağımsızlığından bu yana İran’ın burada gerçekleştirdiği en büyük projedir. Projenin başlangıcından bu yana 5 ay geçti ve 3 yıl olarak planlanan bu projenin kesinlikle daha erken tamamlanması bekleniyor. Güney Ermenistan’da Agarak’tan Kajaran’a uzanan 32 kilometrelik yolun inşası bir İran şirketi tarafından yürütülüyor. Tamamlanıp 2,5 yıl içinde hizmete girmesi durumunda, iki şehir arasındaki 43 kilometrelik mesafe, en iyi ihtimalle 1,5 saatten 20 dakikaya inecek. Araçların hızları da 30 kilometreden 80 kilometreye çıkacaktır.”

Yukarıdaki görüntülerde, söz konusu projenin görüntülerinin yanı sıra, Kapan kenti yakınlarındaki İran-Ermenistan transit yolunun mevcut durumu ile şehrin genel hava ve kara manzaraları da görülebilir. Bu 32 kilometrelik güzergahın 21 kilometresi tamamen yeni yapılmış olup geri kalanı ise yenilenmektedir. Bu yolda 17 büyük köprü ve 2 tünel inşa edilecektir. Güzergah üzerinde 3,5 milyon metreküp hafriyat çalışması yapılmaktadır. Yoldaki tüm köprüler özel tasarımlara sahiptir.

Yolun genişliği 18 metre olarak belirlenmiştir; iki gidiş ve bir dönüş şeridi ile iki yedek şerit planlanmıştır.

Üçüncü gün: İran-Ermenistan ilişkilerini değerlendirme toplantıları

Perşembe günü, Syunik bölgesinin merkezi Kapan’da bir uzmanlar paneli düzenlendi. Bu panelde Orbeli Analitik Araştırmalar Merkezi uzmanları ile İranlı uzmanlar ve akademisyenler, iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, bilimsel ve kültürel iş birliği ile İran ve Ermenistan’ın kalkınma perspektifleri üzerine en önemli konuları ele aldı.

Toplantının açılışında, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ermenistan Büyükelçisi Mehdi Subhani bazı önemli noktalara değindi. İran Büyükelçisi, komşularla ilişkilerin iyi yönetilmesi durumunda bunun iki ülkenin dış ilişkilerini geliştirmek için bir sıçrama tahtası olabileceğini ifade etti.

Güvenliğin ilk halkasının komşuluk çevresi olduğunu belirten Subhani, ilişkilerin genişlemesinin istikrarlı ve güvenli bir bölgenin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Subhani şöyle devam etti: Komşuluk politikası sürekli bir özen gerektirir; çünkü istikrarsız koşullar, yabancıların suistimaline zemin hazırlar. Bazı düşmanlar, bölgede anlaşmazlık ve gerilim yaratarak yasadışı çıkarlarını elde etmeye çalışmaktadır. Komşularla dostane ilişkiler, dış ticaretin daha düşük maliyetlerle yapılmasını, ihracatın büyümesini ve ülkelerin ithalat temellerinin güvence altına alınmasını sağlar. Komşuluk politikasının güçlendirilmesi ve sınır bölgelerinde iş birliğinin artırılması, bölgesel istihdam yaratır, refah seviyesini yükseltir ve güvenliği sağlar.

Büyükelçisi Subhani ayrıca şunları kaydetti: Ermenistan ve Azerbaycan’ın barış anlaşması imzalamak için yürüttükleri müzakereleri memnuniyetle karşılıyoruz ve iki ülke arasındaki gerilim ve çatışmaların her iki taraf ve bölge halkı için olumsuz sonuçlara yol açabileceğine inanıyoruz.

İran’ın Erivan Büyükelçisi, Ermenistan’ın “Barış Kavşağı” girişimine destek verdiklerini belirterek, “Her türlü engelin kaldırılmasının Ermenistan’ın ulusal egemenliği, toprak bütünlüğü ve güvenlik denetimi altında olmalıdır. İran ve Ermenistan sınırı bir dostluk sınırıdır. İki ülke hem birbirleri için tehdit oluşturmamış, hem de birbirleri için daha iyi bir geleceğin kaynağı olmuştur.” dedi.

Bu panel, siyasi, ekonomik ve kültürel olmak üzere üç oturumda gerçekleştirildi. Kafkasya meseleleri uzmanı "İhsan Muvahhidiyan" panel yöneticisi ve siyasi bölümün sorumlusu olarak görev aldı. Muvahhidiyan, Orbel Enstitüsü yöneticilerine teşekkür ettikten sonra, Gürcistan, Hindistan, Rusya, Fransa gibi Kafkasya ile ilgilenen diğer ülkelerin katılımıyla benzer toplantıların webinar veya yüz yüze olarak düzenlenmeye devam edilmesini talep etti. Aşağıda bu panelde öne çıkan en önemli konuların bir özeti bulunmaktadır.

Kafkasya Uzmanı İhsan Müvehidiyan: Kapan kenti Ermenistan’da stratejik bir konuma sahip ve İran İslam Cumhuriyeti’nin başkonsolosluğu da burada bulunuyor; ayrıca Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarına yakın bir mesafede yer alıyor. Dolayısıyla bu toplantının bu kentte yapılması önemli bir olay olarak gerekli mesajları diğer taraflara iletiyor. Orbli Enstitüsü tarafından Ermenistan'ın başkenti Erivan dışındaki şehirlerde akademik etkinlikler düzenlenmesi konusunda ademi merkeziyetçilik, olumlu bir adım. Çünkü Ermenistan'ın diğer şehir ve köylerinde yaşayanlar, özellikle de Sionik’te yaşayanlar, Ermenistan hükümetinin, İran İslam Cumhuriyeti hükümeti ve halkının, kendi kaderlerini, bölgede güvenlik ve barışı korumanın yanı sıra Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü korumayı da önemsediklerini ve bu doğrultuda pratik önlemler aldıklarını anlamalıdır. Bu konferansta gündeme getirilen şey sadece Kafkasya bölgesindeki İranlı uzmanların Ermenistan'ın ilerlemesine ve bölgesel konumunu iyileştirmeye yönelik öneri ve tavsiyeleridir ve İran hükümeti ve halkı, Ermenistan'ın gelecek için en iyi kararı vereceğinden emindir. Ermenistan'ın bölgesel rakipleri ve düşmanlarıyla mücadelede gücünü artırmanın yollarından biri belki de İran'la ortak askeri tatbikat yapmaktır. Özellikle Bakü, barış görüşmelerinde üstünlük sağlamak amacıyla Türkiye, Pakistan ve diğer bazı ülkelerle düzenli olarak askeri tatbikatlar yürütüyor. Bu önerinin uygulanması bölgesel aktörler arasındaki dengenin korunmasına kesinlikle yardımcı olacak.

Avrasya Uzmanı Ali Biman Akbali Zareç: Bölgesel ve uluslararası etkileşimler, teknolojinin büyümesi gibi siyasi ve güvenlik alanındaki gelişmelerin de hızını arttırdığı yeni bir rekabet dönemine girmiş ve uluslararası arenada Gazze soykırımi, Ukrayna savaşi ve Güney Kafkasya ve Batı Asya'daki gelişmeler gibi farklı krizlerle başbaşa. Avrasya ekseninin jeostratejisinde bu bölgenin önemli bir role sahip olduğu kesindir ve Kaplan'a göre uluslararası etkileşime hakim olan odak noktası Balkanlar'dan Güney Kafkasya ve Orta Asya'ya değişmiştir. Elbette bu bölge uzun süre İran'ın medeniyet sahası olmuş ve şu anda iki Karadeniz ve Hazar Denizi arasında önemli bir tampon bölge olarak yer almaktadır. Aslında koridorlar, enerji transferi ve temelde barış, istikrar ve bölgesel denge konularında çok önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Ukrayna krizinin başlaması ve Rusya'ya karşı geniş çaplı Batı yaptırımlarının uygulanmasının ardından Bakü ile Moskova arasındaki ilişkiler daha güçlü ve daha tutarlı hale geldi. Bir yandan tarihsel deneyim, çevre ülkelerin akıllı liderlerinin, büyük güçlerin uzlaşmasına dönüşmeyecek şekilde hareket etmeleri gerektiğini söylüyor. Öte yandan İran İslam Cumhuriyeti'nin, Güney Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerinin çok yönlü boyutlarını güçlendirirken, kalkınma ve ekonomik boyutuna daha fazla odaklanması gerekmektedir.

İran Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Çalışmalar Merkezi Üyesi: Habibullah Melekutifer: İran ile Ermenistan arasındaki ticari ilişkiler "nispeten" gelişmiş. Son 6 yılda ekonomik büyümemiz ağırlık bazında yüzde 13, değer bazında ise yüzde 18 büyüdü. İran, Rusya ve Çin'den sonra Ermenistan'a ihracat yapan üçüncü ülke. Enerji alanında da işbirliği potansiyelimiz yüksek. Ermenistan doğalgazının yüzde 87'sini Rusya sağlıyor, biz de yüzde 13'ünü sağlıyoruz. İlişkileri artırmak için Kuzey-Güney koridoru çerçevesinde yolların geliştirilmesi de dahil olmak üzere iki hükümetin müzakere etmesi gereken bir altyapıya ihtiyaç var. Ayrıca Fars Körfezi koridorunun Karadeniz'e kadar geliştirilmesi de bu altyapıların önemli bir bölümünü sağlayabilir.

IRAS Enstitüsü üyesi Davud Kiyani: İslam Devrimi Lideri’nin belirttiği gibi Ermenistan, İran'ın "asil" ortağı ve komşusudur ve bana göre bu, bu ülkenin İran'la etkileşiminde en iyi tanımlamadır. Kafkasya konusunda İran, Rusya, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'ın varlığıyla 3+3 mekanizması iyi, umarım devam eder ve daha yapıcı diyaloglara tanık oluruz. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki yapıcı koridor görüşmelerinin ve barış görüşmelerinin de iyi geçeceğini umuyorum. İran-Ermenistan ilişkileri, Azerbaycan-Gürcistan ilişkisinden farklı olarak olumsuz faktörlerden daha az etkilenmiştir. İran ile Ermenistan arasındaki ticari ilişkilerin yapılan anlaşmalarla 3 milyar dolara ulaşmasına inanıyorum. Özellikle İran ve Ermenistan, Avrasya Birliği şeklinde iyi bir işbirliğine sahip olabilirler. Çünkü Ermenistan, İran'ın Avrasya'ya açılan kapısıdır. "Barış Kavşağı" projesi, İran'ın görüşüyle, özellikle de Fars Körfezi'ni Karadeniz'e bağlayan koridor planıyla uyumludur ve bu iki paralel plan iki ülke tarafından yürütülebilir çünkü bunun sonu Çabahar ve Mumbai'dir.

"Geghard" Vakfı’ndan Hasmik Giragosian: Ortak bir kültürel cephe oluşturmalıyız. İki tarihi komşu olan İran ve Ermenistan'ın ilişkileri çok özeldir. Ermeni kaynaklarında İran kültür ve edebiyatına dair İran kaynaklarında dahi olmayan bilgiler bulunmaktadır. İran tarihi için Ermeni kaynaklarından da faydalanılabilir. Ayrıca Farsçadan Ermeniceye pek çok kelime aktarılmıştır. 15. ve 18. yüzyıllarda Hindistan, Kafkaslar ve Orta Asya'da bilimi, felsefeyi, dini ve tasavvufu teşvik etmek amacıyla Farsça yaygınlaştırıldı. İran Ermenileri, İran kültürünün diğer ülkelere aktarıldığı kanallardı. Bugün İran ve Ermenistan aynı kültürel cephede yer alıyor ve Azerbaycan'ın aldığı tedbirlere karşı çıkıyor.

Asya Pasifik Haber Ajansı Genel Sekreteri ve IRNA Uluslararası İlişkiler Direktörü Rıza Rızahani: Ülkeler arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda medya, işbirliğinin önemini ve kapasitesini kamuoyuna, yatırımcılara ve politikacılara gösterebileceği gibi, yıkıcı ve amaçlı reklamların ilişkileri zayıflatacak etkisinin de önüne geçebilir. Burada iki öneride bulunmak istiyorum: 
Birincisi; Medya programı: Kültürel, ekonomik veya politik etkinliklerin düzenlenmesi çok önemlidir. Ancak bu etkinliklerin içeriğinin elit düzeyden toplum ve kamuoyu düzeyine taşınabilmesi için herhangi bir ekonomik konferansa, kültürel sergiye veya herhangi bir etkinliğe özel bir medya planının olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, ikili ilişkilerle ilgili her türlü programda kararlı ve profesyonel medyanın varlığı ve katılımı esastır.

İkincisi; Medya işbirliği: Medya birlikte çalışarak etkinliğini artırabilir. Toplantının konusu kültürel olduğu için bir örnek vermek istiyorum. Asya-Pasifik Haber Ajansları Birliği’nde (OANA) uluslararası düzeydeki ana akım medyanın Asya ülkelerinin doğru bir resmini sunmadığı sonucuna vardık. Dolayısıyla Asyalı gazetecileri ülkelerinin net bir resmini ortaya koyacak çalışmalar üretmeye teşvik etmeye karar verdik. Yaptığımız şeylerden biri de bu yıl Asya'da kültürel miras ve turizm konulu fotoğraf yarışması ve makale yazma yarışması düzenlemekti. Yaptığımız diğer iş ise hem genel izleyici kitlesi olan hem de büyük etki yaratan ortak fotoğraf sergileri düzenlemekti. Aynı şeyi Tahran ve Erivan da ikili olarak yapabilir. İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı'nın temsilcisi olarak IRNA’nın karşılıklı anlayışı artırmak amacıyla tüm Ermeni medyasıyla işbirliği yapmaya hazır olduğunu duyuruyorum.

Ermenistan Cumhuriyeti Akademisi Direktörü Vilen Haçaturyan: İran ile Ermenistan arasındaki koridor, jeopolitik ve ekonomik açıdan ve malların kara yoluyla taşınması açısından İran için çok önemli, dolayısıyla İranlı yatırımcılar Ermenistan'ı iş için iyi bir ülke olarak görebilirler. İşbirliği yaptırımlar konusunda veya yaptırımların işlevini içermeyen alanlarda yapılmalıdır. Kriz durumlarında ülkelerin bize nasıl davrandığı Ermenistan için önemlidir, çünkü iyi zamanlarda dostlarımız çoktur; Zorluklara göğüs gerecek ve Ermenistan'ı bizim için ekonomik bir faktör haline getirecek gerçek ortaklar istiyoruz.
Erivan Üniversitesi Profesörü Artyom Tonoyan: Bölgeyi olumsuz etkileyen İsrail ekonomisi için askeri sanayi büyük önem taşıyor. Özellikle özel sektörün bu sektörde büyük rol oynaması nedeniyle bu etki her geçen yıl artıyor. Bu nedenle İsrail'in daha fazla silah satabilmek için bölgede daha fazla çatışmaya yöneldiğini düşünüyorum. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi İsrail'i memnun etmiyor aksine bunu kendisine karşı bir tehdit olarak görüyor. İran ve Ermenistan'ın birbirleriyle iyi ilişkileri vardır ve bu konu kesinlikle İsrail-Azerbaycan ilişkilerinin çıkarına değildir ve propaganda açısından İran-Ermenistan ilişkilerinin gelişmesi kesinlikle İsrail için hayati bir tehdittir ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde herhangi bir iyileşme İsrail için kesinlikle hayati bir tehdittir. 

Kafkas Araştırmaları Vakfı misafir araştırmacısı Abid Nevruzi: İran ile Ermenistan arasındaki dostane ilişkiler, İran'ın binlerce yıllık tarihinde özel bir yere sahiptir. İran ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında son otuz yılda yaşanan ikili ilişkiler, iki ülke arasındaki aktif komşuluk politikasının bir sonucu olan iyi komşuluğun açık örnekleridir. İkinci Karabağ savaşı, Karabağ barış anlaşmaları ve Avrasya Ekonomik Birliği şeklindeki ekonomik ilişkiler gibi son birkaç yılda yaşanan gelişmeler, iki ülkeyi ekonomik ve siyasi ilişkilerde yeni bir döneme soktu. Bir yandan Ermenistan'ın İran mallarını ithal etmekten yana olması ve İran'la ekonomik ilişkiler kurma isteği, diğer yandan İran ile Avrasya Ekonomik Birliği üyesi ülkeler arasındaki ilişkilerin artması ticarette, yatırımda, kalkınmada ihtiyacını artırdı.

İki ülkenin ticari, ekonomik ve yatırım ilişkilerini artırma arzusu doğrultusunda iki ülkenin özel şirketlerinin aktif olarak çalışmalarının koşulları sağlanmalıdır. İranlı şirketlerin Ermenistan'daki varlığı siyasi, kültürel ve ekonomik faktörlerle güçleniyor. Siyasi faktör, iki hükümetin ekonomik işbirliğini artırma arzusunda ve iki ülkenin olumlu siyasi geçmişinde bulunabilir.

İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi geçmişi ve vatandaşların birbirlerine karşı olumlu bakış açısı, İran-Ermenistan ilişkilerinin kültürel ve sosyal kanatlarının güçlenmesine yardımcı oluyor. Ekonomik açıdan bakıldığında Ermenistan'da değerli bakır, çinko, altın, mermer, boksit ve molibden madenleri bulunmaktadır ve bu madenler, bu ülkede yabancı yatırım için uygun bir platform olarak değerlendirilmektedir. Öte yandan Ermenistan'ın büyük bir gıda pazarı var. Ayrıca bu ülkede yatırım koşulları da uygundur. Öte yandan bu ülke, Dünya Bankası, Avrasya Ekonomik Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluş gibi önemli uluslararası kuruluşların da üyesidir. Bu faktörler, İran şirketlerinin Ermenistan'da aktif varlığı için bir platform sağlıyor.

Apri Enstitüsü üyesi Sergei Melkonyan: İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler gelişiyor ancak hayata geçirilebilecek çok fazla potansiyelimiz var. Sadece ekonomi ve ticaret alanlarıyla sınırlı kalmamamız gerekiyor.

Orbli Araştırma Merkezi Araştırmacısı Cani Melekiyan: Ermenistan dış politikasında İran ve Gürcistan ile etkileşime girmeye çalışıyor ancak Azerbaycan ile bu süreç zor çünkü Azerbaycan bizimle güç kullanarak konuşmaya çalışıyor.

İran-Ermenistan Dostluk Derneği Başkanı Alı Rıza Nezif: Her iki tarafın 700 milyon dolarlık ticaretinden 3 milyar dolarlık ticaretin hedeflenmesi ciddi şekilde planlanmalıdır. Nordoz ve Tebriz gümrükleri, Ermenistan ile yapılan ilk ticari gümrükler arasında 10. sırada yer almaktadır. Tebriz'den Berlin'e ulaşmak için 4 güzergah bulunuyor ve hava, tren ve suyun birleşiminden oluşan dördüncü güzergahta Ermenistan rol oynuyor. Öte yandan İran ve Hindistan'ın desteği olmadan Ermenistan'ın koridor oluşturma girişimi başarısızlığa mahkumdur. İran koridorlarda olmalı çünkü bölgesel konumu bunu gerektiriyor. Aras Serbest Bölgesi, Ermenistan'ın bulunabileceği en gelişmiş serbest bölgemizdir..

Robert Khokassian, Sionik Valisi: Sionik'in ulaşım, altyapı, kültür ve turizm alanında daha fazla etkileşim içinde olması önemli ve ilişkilerin genişlemesini memnuniyetle karşılıyoruz. Sisyan şehrinde İran ve Ermenistan'ı daha iyi tanımak için önemli planlarımız var. Umuyoruz ki bu programları düzenleyerek hem iki ülke arasındaki etkileşimi arttırabiliriz hem de sınır şehirlerine yardımcı olabiliriz. İran ile Ermenistan arasındaki ikili ilişkiler üst düzeyde gelişiyor ve biz de bu konuyu destekliyoruz.

İran Araştırmaları Derneği Başkanı ve Tahran Üniversitesi’nin Eğitim Üyesi Mahmud Caferi: İranlılar ve Ermeniler binlerce yıldır birbirleriyle derin bir kültürel bağa sahipler. Her iki halk da Aryan'dı ve Ermeni dilinin Fars diliyle ayrılmaz bir bağlantısı var. Ermeni isimlerinde pek çok eski İran kelimesi bulunmaktadır.

Ksenophon'un raporuna göre İranlılar ve Ermeniler birbirlerinin dilini iyi anlıyorlardı. Her ikisinin de sanatı, inanışı ve mitleri aynı kökten çıkmış, her ikisinin de destanları ve edebiyatı birbirinden etkilenmiştir. Ahuramazda ve Anahita gibi eski İran tanrılarının Ermeni dini üzerindeki etkisi yadsınamaz

Ayrıca Fars edebiyatının, özellikle Firdevsi'nin Şehname'si ve Hayyam'ın dörtlüklerinin Ermeni şair ve yazarlarının düşünceleri üzerindeki etkisi çok açıktır. Ermeni İranologlar, Fars kültürünü ve edebiyatını tanıtmak ve aktarmak için büyük çaba harcadılar. Öyle ki onların bu konudaki katkısının, İranlıların Ermeni kültürü ve edebiyatını tanıtma konusundaki katkısından daha fazla olduğu kabul edilebilir. İki dost ve komşu ülke olan İran ve Ermenistan'ın değerli bilimsel ve kültürel mirası göz önüne alındığında, her iki ülkenin kültürünün tanıtılmasına yönelik çalışmalar araştırmacılar için bir öncelik olmalıdır.

Kafkasya meseleleri uzmanı Mehdi Seyf Tebrizi: Erivan'ın Bakü ile etkileşim şekli ve iki ülke arasındaki sınırları belirleyen kanunlar veya Azerbaycan Cumhuriyeti'nin talebi üzerine iç kanunların değiştirilmesi de dahil olmak üzere son yıllarda Azerbaycan Cumhuriyeti'ne yönelik yürütülen gerilimi düşürme süreci, Aliyev’I aşırılıklara karşı sakinleştirmemekle kalmıyor, aynı zamanda Bakü'den Batı Azerbaycan gibi ırkçı kavramlara dayalı yeni toprak taleplerinin oluşturulduğuna da tanık oluyoruz.

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Sionik güzergahı ve bu ülkenin en önemli kara sınırlarından biri olan Erivan'ın hayati koridorlarından biri olan İran sınırı üzerindeki ulusal egemenliğinin devredilmesi konusunda akıl dışı taleplerine değinmek mümkündür.

Görünen o ki, Bakü'nün hırsı, Erivan'ın ulusal güce dayalı değil, daha ziyade Batılı ülkelerin Ermenistan'ın kendi çıkarları doğrultusunda gerilimi azaltması için düşündüğü yol haritasına dayanıyor.

Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile etkileşimi, gelecekte bu ülkenin güvenliğini ve ulusal çıkarlarını büyük ölçüde etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda Ermenistan'ın bu iki başkente yönelik davranışının jeoekonomi ve ekonomi üzerinde doğrudan etkisi olacaktır. İran'ın jeopolitiği, diğer bir deyişle İran İslam Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliği olacaktır.

Ermenistan sınırı, İran için ekonomik, jeopolitik ve güvenlik açısından büyük önem taşıyor ve Tahran, bu sınırı Ermenistan'la birlikte korumak için çok para ödemeye hazır, ancak bu, Erivan'da gerilimlerle yüzleşmek için güçlü bir iradenin olduğu ve siyasi ve güvenlikle ilgili kararların, Erivan dışındaki bazı siyasi merkezlerden siyasi ve güvenlik çözümleri önermeden, iki ulusun çıkarları temel alınarak alındığı bir halde mümkündür.

İslami Azad Üniversitesi Öğretim Üyesi Zühre Han Muhammedi: İran ile Ermenistan arasındaki kültürel kapasiteler, yalnızca milletler arasındaki ilişkileri pekiştiren bir kültürel bileşen olarak değerlendirilmemeli, aynı zamanda hükümetler arasındaki ilişkileri özellikle siyaset alanında güçlendirmelidir. Siyasi etkileşimlerin sadece siyaset açısından sürdürülmemesi, coğrafi sınırların ilişkileri belirlememesi ve sınırlamaması için bu sürecin devamında ısrar etmek gerekiyor.

Ermenistan'daki Orbeli Araştırma Enstitüsü temsilcisi Zhanna Vardanian: Yıllardır 3 milyar dolarlık bir işten bahsediyorlar, yavaş adımlarla 1 milyar dolara ulaşmamız lazım. Son yıllarda ticari ilişkilerimizi geliştirdik. Bu bakımdan ticaret dengesizliği de dahil olmak üzere sorunlar var çünkü İran'ın ihracatı her zaman Ermenistan'ınkinden fazla oldu. Son 10 yılda İran'ın ihracat oranı artıyor ancak Ermenistan'ın ihracat oranı sabit kaldı.

Ermenistan'ın ihracatında enerji sektörü her zaman yüzde 50'nin üzerindeydi ve hatta yüzde 90'a ulaştı ancak son yıllarda bu rakam düştü ve örneğin 2023'te yüzde 62'ye ulaşacak. Gaz, İran'ın Ermenistan'a ihracatında önemli bir rol oynadı. İran'ın ihraç malları arasında fayans, seramik, inşaat malzemeleri yer alıyor..

İran'ın Kapan Başkonsolosu Murteza Abidin: İki ülke arasında elit düzeyde bir tanınma var, ancak kamusal düzeyde değil ve bu tanınmanın ona da yayılması gerekiyor. Bu tanınmama, komünizmin 70 yılıyla ilgili olabilir. Konsolosluğun açılışından bu yana geçen 2 yıl boyunca toplumun genel düzeyinde farkındalık yaratmaya çalıştık. Bu kapsamda yerel yönetimlerle iş birliği yaparak festivaller ve ortak kültürel programlar düzenledik.

Kolaylaştırıcı bir faktör olarak medya, farklı alanlarda işbirliği fırsatları sunabilmektedir. Bu gezi ve toplantıda ortaya çıkan gerçeklerden biri de Ermenistan'ın İran'da temelde bilinmediğidir.

Mehr Haber Ajansı Uluslararası Genel Müdürü Muhammed Rıza Muradi: Toplantıda sunulan tüm içerik ve önerilerin medya ile işbirliği olmadan gerçekleştirilmesi zor olacaktır. Medyayı diplomatik sistemin bir kolu olarak düşünürsek, iki ülke otoritelerinin planlarında bu kapasiteden daha fazla faydalanılması gerekmektedir. Kolaylaştırıcı bir faktör olarak medya, farklı alanlarda işbirliği fırsatları sunabilmektedir. Bu gezi ve toplantıda ortaya çıkan gerçeklerden biri de Ermenistan'ın İran'da temelde tanınmıyor

Ancak Kafkasya'daki araştırmacılarından çok azı Ermenistan'a aşinadır ve bu bilgi olmadan ilişkilerin güçlendirilmesi ve yüksek düzeyde genişletilmesi beklenmemelidir. Bu sorunu bir ölçüde çözebilecek önerilerden biri de iki ülke arasında medya heyeti ve gazeteci alışverişidir.