El-Cezire haber sitesi, Hizbullah’ın Tel Aviv’e (işgal altındaki toprakların başkenti) gerçekleştirdiği füze saldırısı ve bu bölgede birçok hassas askeri noktayı hedef almasıyla birlikte Tel Aviv’in bu füzeleri önlemedeki yetersizliğini ele alan bir makale yayımladı. Bu olayın, Siyonist Rejim Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Knesset’te yaptığı ve İsrail ordusunun Hizbullah’ın füze sistemlerinin yüzde 70 ila yüzde 80’ini yok ettiğini iddia eden açıklamalarından bir gün sonra gerçekleştiğine dikkat çekildi.
Füze Savunma Sistemleri
Siyonist rejimin Jerusalem Post gazetesi, 2021 yılında yayımladığı bir haberde Lübnan Hizbullah’ının Rus yapımı füze savunma sistemlerini hizmete aldığını ve bunları Güney Lübnan, Kalamun Tepeleri ve Bekaa bölgesine konuşlandırdığını bildirdi. Bu durum, Lübnan semalarında hava operasyonları özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geliyordu ve Siyonistleri endişelendirdi. Bu bağlamda Hizbullah, şimdiye kadar İsrail’e ait birçok Hermes insansız hava aracını düşürmeyi başardı.
Hizbullah’ın hava savunma sistemi, kısa menzilli ve taktiksel SA-8 karadan havaya füzeleri içermektedir. Bu sistem, alçak irtifada çalışmakta ve 6 tekerlekli kamyonlara monte edilmektedir. Aynı anda 6 füze taşıyabilen bu sistem, 3 radar sistemiyle donatılmış olup 20 kilometreden fazla bir alanı kapsayabiliyor.
Bir diğer savunma sistemi olan SA-17, orta menzilli karadan havaya füzelerle donatılmıştır. Bu sistem, 4 fırlatma platformu, hedef belirleme radarları ve savaş yönetimi için bir istasyona sahiptir. SA-17, 10 bin ile 24 bin metre arasındaki irtifalarda uçan geniş bir hedef yelpazesiyle etkileşim kurabilmekte ve 50 kilometrelik bir menzile sahiptir. Aynı anda 24 hedefle angaje olabilmektedir.
Üçüncü savunma sistemi ise SA-22 olarak adlandırılmaktadır. Bu sistem, insansız hava araçları, balistik ve seyir füzeleri ile savaş uçakları dahil olmak üzere bir dizi hava hedefiyle angaje olabilmektedir. 12 adet atışa hazır karadan havaya önleyici füzeyle donatılan bu sistem, katı yakıtlı çift kademeli motorla çalışmaktadır ve 20 kilometre menzile sahiptir.
Hizbullah’ın İHA’ları
Lübnan Hizbullah’ı, geçen ocak ayından itibaren İsrail hedeflerine yönelik İHA saldırılarını bir strateji olarak benimsemiştir. Bu saldırılar genellikle İsrail rejiminin füze savunma sistemlerinin etkin bir şekilde çalışmaması nedeniyle başarılı olmaktadır. Siyonist kaynaklara göre, savunma sistemlerindeki taktiksel hatalar, bu İHA’ların önlenmesini engellemektedir. Bazı uzmanlar, Hizbullah’ın İHA’larının, İsrail rejimine karşı güç dengelerini değiştirebileceğine inanmaktadır.
Siyonist rejime ait Alma Araştırma Merkezi, 2021 yılında yayımladığı bir raporda, Hizbullah’ın çeşitli görevler için kullanılan 2.000’den fazla İHA’ya sahip olduğunu belirtmiştir. Bu rakam, Hizbullah tarafından doğrulanmamış veya reddedilmemiştir. Ancak Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’a göre, Hizbullah’ın saldırı amaçlı İHA’ları, son savaş sırasında ilk kez kullanılmıştır.
Hizbullah’ın İHA’ları farklı görevler için tasarlanmış olup, istihbarat-toplama, keşif ve saldırı kapasitesine sahiptir. En önemlileri, Mersad-1 ve Mersad-2 İHA’larıdır. Bu İHA’ların menzili 50 ila 150 kilometre arasında değişmekte olup, keşif görevleri için iki veya üç kamerayla donatılmıştır.
Bir diğer önemli İHA olan Eyüb, 1.700 ila 2.400 kilometre menzile sahiptir ve yüksek hassasiyetle 8 bomba taşıyabilmektedir. Ebabîl ise, 150 kilometreden fazla menzile sahip bir patlayıcı İHA’dır ve 45 kilogram patlayıcı taşıma kapasitesine sahiptir.
Hassan İHA’sı, Hizbullah’ın bir başka önemli hava aracı olup, Şubat 2022’de 40 dakika boyunca işgal altındaki toprakların hava sahasında devriye gezmiştir. Bu görev sırasında, Lübnan sınırlarının 70 kilometre derinliğinde bir keşif gerçekleştirmiş ve üsse güvenli bir şekilde geri dönmüştür.
Hizbullah’ın Füze Filosu
Lübnan Hizbullah’ı, dünyanın en büyük ve en donanımlı devlet dışı aktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hizbullah, oldukça büyük bir füze filosuna sahiptir; ancak bu filonun gerçek boyutu tam olarak bilinmemektedir. İsrail rejiminin tahminlerine göre, Hizbullah’ın elinde 150.000’den fazla füze bulunmaktadır.
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah, geçtiğimiz Şubat ayında yaptığı bir açıklamada, Burkan-2 füzesinin İsrail rejimiyle çatışmalarda kullanıldığını duyurmuş ve bu füzelerden dört tanesinin İsrail ordusunun 91. Tümen Komutanlığı’na ait Branit Üssü’nü hedef aldığını belirtmiştir. Nasrallah’a göre, Burkan-2 füzesi, 300 ila 500 kilogram ağırlığında savaş başlığı taşıma kapasitesine sahiptir.
Hizbullah’ın füze filosu, yüksek tahrip gücüne sahip, nokta atışı yapabilen yüzlerce füzeyi de içermektedir. Bu füzeler, işgal altındaki toprakların derinliklerindeki çeşitli hedefleri büyük bir hassasiyetle vurabilme yeteneğine sahiptir. Sarullah Savunma Sistemi, Hizbullah’ın Ağustos 2023’te tanıttığı tanksavar ve hedef önleyici füzelerden biridir ve son derece hassas vuruş kabiliyetine sahiptir.
Hizbullah’ın füze envanterinde ayrıca Fecr ve Zilzal serisi karadan karaya füzeler ve Scud füzesi de bulunmaktadır. Scud füzesinin menzili 700 kilometreye kadar ulaşabilir ve 800 kilogram ağırlığında, yüksek patlayıcı madde içeren savaş başlıkları taşıyabilmektedir.
Siber Yetenekler
Hizbullah’ın askeri teçhizatları, hareketin siber kapasitesi ile desteklenmektedir. Bu kapasite, Hizbullah’a İsrail rejiminin iletişim sistemleri ve GPS ağlarında ciddi aksaklıklar yaratma imkânı sağlamaktadır. Hizbullah ayrıca, İsrail rejimi ve onun hayati altyapılarına yönelik karmaşık siber operasyonlar gerçekleştirmeyi başarmıştır.
Karmaşık Tünel Ağı
Tüm bu unsurlara ek olarak, Hizbullah’ın Güney Lübnan’daki köyleri yer altından birbirine bağlayan geniş ve karmaşık bir tünel ağı bulunmaktadır. Bu tünellerin hava saldırılarıyla imha edilmesi oldukça zordur ve bu durum, Hizbullah’ı yok etmenin neredeyse imkânsız olduğu izlenimini yaratmaktadır.
El Cezire, makalesinin sonunda, Hizbullah’ın sahip olduğu füze ve İHA sistemleri ile geniş tünel ağlarına rağmen, bu ekipmanları şu ana kadar yalnızca Siyonist rejimin saldırılarını caydırmak amacıyla kullandığını vurgulamaktadır. Hizbullah, sınırdaki çatışmaları dikkatle takip etmekte ve savaşın Lübnan’ın diğer bölgelerine yayılmasını önlemek için özen göstermektedir.