Gözler Lübnan'daki ateşkes müzakerelerine ve bu haberin ABD ve Fransa başkanları tarafından resmi olarak açıklanmasına dikilirken, Suriye’de bastırılan teröristlerin kalıntıları, Tel Aviv'in desteğiyle bir kez daha İslam ümmeti arasında fitne çıkarmaya ve Suriye'nin ekonomik kalbi olan Halep'i işgal etmeye başladı.
Ankara hükümetinin Şam politikasını incelemek ve Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'deki etkisini ele almak üzere Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek ile bir röportaj gerçekleştirdik.
1- Suriye’deki son yaşananları ABD-İsrail’in büyük bölge planının çerçevesinde yer aldığını söyleyebilir miyiz?
Şu anda Suriye bütün insanlığın ön cephesi. En başta da Batı Asya devletlerinin ve halklarının ve müslümanların ön cephesi. Suriye bugün insanlık adına İsrail ve Amerikan saldırısına karşı kahramanca direnmektedir. HTŞ’nin saldırısı İsrail’in saldırısıdır. Halep’e giren İsrail'dir. Ön cephede bugün Suriye var, İran var, Rusya var, Filistin var, Yemen var ve Türkiye halkı da var. Bizim kalbimiz Suriye’de Suriye’yle birlikte, Filistin’de Filistin ile birlikte, İran’da da İran’la birlikte çarpmaktadır. Bu mücadeleden biz Suriye’nin ve insanlığın zaferle çıkacağından kesinlikle eminiz. Kısa sürede savaş taktikleri uygulanır, geri çekilmeler olur. Bunlar bütün dünya tarihinde savaşlarda görülen olaylardır.
"Gazze direnişi İsrail’e büyük dersler verdi ve Gazze’de İsrail’in dişleri döküldü. Küçük bir coğrafyayı bile İsrail alamadı ancak katliamlar yaparak orada bir savaş yürütmektedir."
Ama biz çok iyi biliyoruz Amerikan emperyalizmi baş aşağı gitmektedir, dolar saltanatı çökmüştür. Amerika’nin silahlı gücünün karşısında büyük silahlı güçler dünyada oluşmuştur. Rusya gibi, İran gibi, Çin gibi, Türkiye ve Suriye gibi. Amerika’nın başarılı olma şansı yoktur.
Gazze direnişi İsrail’e büyük dersler verdi ve Gazze’de İsrail’in dişleri döküldü. Küçük bir coğrafyayı bile İsrail alamadı ancak katliamlar yaparak orada bir savaş yürütmektedir.
Dolaysıyla Amerika ve İsrail’in bölgemizde zafer kazanma şansı yoktur. Biz Türkiye’de Vatan Partisi olarak, Türkiye hükümeti ve devletinin burada seyirci kalmasını doğru bulmuyoruz. Türk milleti de bu cephede vardır. Bizim kalplerimiz Suriye milletiyle birlikte çarpmaktadır ve şundan eminiz ki Suriye toparlanacak. Bölge ülkelerinin de desteğiyle özellkle Rusya’nın, İran’ın diğer, Arap haklarının ve Türk milletinin desteğiyle Suriye buradan zaferli çıkacaktır.
Cepheler belli. Kuzeyimizde Ukrayna cephesinde Rusya, Amerika’nın karşısında savaşıyor. Biz Türkiye olarak Amerika güdümlü terör örgütlerine karşı mücadele ediyoruz. Güneyimizde Filistin destanlar yazıyor ve bugün Suriye gibi ön cephede savaşıyor.
İran Amerika emperizmine karşı dik durmaktadır. Bu cephede hepimiz beraberiz ve cephenin her parçasında hepimizin bütün kuvvetlerimizi yığmamız başarı için şarttır ve bu nedenle bugün de Suriye’yi yalnız bırakamayız. Amerika ve İsrail’e karşı cephe tutmamız bizim büyük sorumluluğumuzdur.
"ABD, bölgedeki bu dört ülkenin (İran, Suriye, Türkiye, Irak) parçalanmasını ve o parçalardan bir ikinci İsrail yaratılmasını hedefliyor. Bu bakımdan bizim kaderlerimiz ortaktır."
2- Suriye’deki yaşananlar Türkiye’nin milli güvenliğini nasıl etkileyebilir?
Suriye parçalanırsa, Türkiye de parçalanır. Bugün Amerikan emperyalizmi ve İsrail, batı Asya’da ikinci bir İsrail devleti kurmak peşinde. 1991 Körfez savaşını hatırlayalım. Amerika Irak’ı işgal etti ve böldü. Kuzeyinde bir sözde Kürdistan aslında ikinci İsrail kurdu. Yine 2010 yılından sonra Amerikan emperyalizmi Suriye’nin içinde kışkırtmalar yaptı ve Suriye’yi parçalamaya kalktı ama Beşar Esad önderliğindeki Suriye, o Amerika-İsrail girişimlerine karşı koydu. Ama yine de Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırında bir terör koridoru Amerika-İsrail koridoru yarattılar. Böylece Kürdistan’an ta Doğu Akdeniz' bir pencere açmış oldu. Körfez savaşından beri yaptıklarına baktığımızda Amerika ve İsrail’in bölgemizdeki stratejik hedefi bir ikinci İsrail kurmaktır. Bu stratejik hedef hem Türkiye’yi hem Suriye’yi hem Irak’ı ve hem İran’ı hedef alıyor. ABD, bölgedeki bu dört ülkenin parçalanmasını ve o parçalardan bir ikinci İsrail yaratılmasını hedefliyor. Bu bakımdan bizim kaderlerimiz ortaktır. Hem insanlık açısından hem komşuluk vefası açısından Suriye’yi desteklemek durumundayız. Türkiye hükümetinin bu konudaki tereddütlerini yenecek çünkü Türk milletinin yüzde doksanı Amerika’yı ve İsrail'i düşman olarak görüyor.
"Suriye parçalanırsa, Türkiye de parçalanır. Bugün Amerikan emperyalizmi ve İsrail, batı Asya’da ikinci bir İsrail devleti kurmak peşinde. 1991 Körfez savaşını hatırlayalım."
Dolayısıyla Türkiye’de Amerika ve İsrail adına yapılan tavırlar hiçbir zaman geleceğe olan tavırlar değildir. Bu tavırlar halk tarafından her zaman mahkum edilir. Bu nedenle Türkiye hükümetinin de Amerika ve İsrail’e karşı tavır alması için vatan partisi kararlı olarak mücadele etmektedir. O bakımdan Türkiye’ye güvenin.
3- Siz Siyasetçi olduğuuz için bu soruyu size öellikle sormak istiyorum. Bazı basın kuruluşlarında Suriye'deki terör gruplarını güçlendirme politikası izlemektedir iddiaları yer almaktadir. Bu konudaki görüşünüz ve öneriniz nedir?
Türkiye’de çeşitli kurumlarda da eskiden batıyla işbirliğinden kalan bazı eylemler var. Ama Türkiye’de güçlü olan eğilim milli olan eğilimdir. Amerika ve İsrail’e karşı direnme eğilimidir. Astana süreci de bu eğilimin ürünüydü. Son zamanlarda Vatan Partisi "Suriye’nin kuzeyinde Türkiye, Suriye ve İran ve Rusya işbirliği yapalım, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerini bir takım İslam bayrağı altında İslam düşmanlığı yapan terör örgütlerini oradan temizleyelim." planını hem Suriye devletine hem İran, Rusya ve Türkiye devletine sundu. Beraberlikler de oluştu hatta son zamanlarda Sayın Tayyip Erdoğan Beşar Esad’a beraber buluşalım ve içinde bulunduğumuz süreci değerlendirelim önerisinde bulundu.
"Şu anda Türkiye yönetiminde bazı tereddütler var. Bunların geçici olduğu kanısındayım. Çünkü Türk milleti ezici çoğunluk olarak Suriye’nin yanındadır, Suriye ve Filistin cephesindedir."
Amerika ve İsrail bundan korktu. Amerika Türkiye’nin batı Asya cephesinde Suriye’nin, İran, Irak ve Rusya’nın birlikte olmasından çok korkuyor. Bu bölge dengelerini ve dünya dengelerini değiştirir. Bu nedenle şimdi yaşadığımız bu Halep’e saldırıyı doğrudan doğruya Amerika ve İsrail düzenlemiş.
Bu saldırının hedefi nedir? Türkiye ile Suriye'nin birbirine yakınlaşmasın, el ele vermesin. Bölge ülkeleri Amerika ve İsrail’e karşı birleşmesin.
Şu anda Türkiye yönetiminde bazı tereddütler var. Bunların geçici olduğu kanısındayım. Çünkü Türk milleti ezici çoğunluk olarak Suriye’nin yanındadır, Suriye ve Filistin cephesindedir. İsrail’i düşman olarak görmektedir, bizim hükümetimizin tereddütlü tavırlarda devam edemeyeceği ve Suriye cephesine katılacağını umut ediyoruz