Yayınlama Tarihi: 7 Haziran 2025 - 11:00

Aylar süren yakın işbirliğinin ardından, Trump ile Musk artık açıkça karşı karşıya gelmiş durumda; giderek derinleşen bu gerilim, Cumhuriyetçi Parti’yi ikiye bölebilir ve 2028 seçimlerinin seyrini tamamen değiştirebilir.

ABD siyasetinde son günlerde gündem, teknoloji milyarderi Elon Musk ile başkan Donald Trump arasındaki artan gerilim.

Teknoloji milyarderi ile ABD Başkanı arasındaki siyasi balayı kısa sürdü; bir zamanlar Trump’ın medya ve finans cephesindeki en güçlü müttefiklerinden biri olan Elon Musk, şimdi elektrikli araç karşıtı yasalar nedeniyle açıkça muhalefet saflarında yer alıyor. Bu çatlak, kişisel bir anlaşmazlıktan öte; 2028 seçimlerinin siyasi dengelerini kökten değiştirebilecek bir dönüm noktası olabilir.

Bu çatışmanın arkasında yalnızca kişisel anlaşmazlıklar değil, siyasi ve ekonomik çıkarların da derin bir çatışması bulunuyor.

İşte bu krizin temelindeki beş neden:

1. Teknoloji politikaları ve yeşil ekonomi üzerine ideolojik çatışma

Trump ile Musk arasındaki en temel ve derin görüş ayrılığı, Amerika’nın ekonomik geleceğine dair ideolojik yaklaşımlardan kaynaklanıyor. Trump, bir ekonomik milliyetçi olarak fosil yakıtlar ve geleneksel enerji kaynaklarını ABD ekonomisinin bel kemiği olarak savunurken; Musk, elektrikli araçlar, temiz enerji ve inovatif teknolojilerin en önde gelen savunucularından biri. Trump’ın, “One Big Beautiful Bill”  kapsamında elektrikli araç teşviklerini kaldırmayı önermesi bu çatışmanın simgesiydi. Musk ise bu yasayı “anti-Amerikan” ve “ekonomik kaybedenlerin lehine” olarak nitelendirdi.

2. Sağ kanat ve yeni orta sınıf üzerinde etki yarışı

Son seçimlerde kamuoyunun aksine Musk, Trump’a maddi destek sağladı ve geleneksel siyaset düzeninden uzak, teknoloji odaklı, bağımsız seçmenleri Cumhuriyetçilere kazandırmak için arabuluculuk yaptı. Ancak seçim sonrası Trump, muhafazakâr söylem üzerindeki tekeli yeniden ele geçirmek istedi ve Musk’ın yükselen etkisini bir tehdit olarak gördü. Trump, sağ kanatta kendi dışında güçlü bir liderin varlığını istemiyor; oysa Musk, kendi siyasi markasını oluşturmaya kararlı görünüyor.

3. Yapay zeka ve bilgi kontrolü konusunda rekabet

Musk, yapay zeka konusunda en yüksek sesle uyarılarda bulunan isimlerden biri. Trump ise bu konuda ya sessiz kalmakta ya da fırsatçı bir tavır sergilemekte. Veri güvenliği, siber güvenlik, sosyal medya sansürü ve algoritmalar konusundaki politikalarında da büyük farklar var. Trump son konuşmasında Musk’ı “halkın bilgilerini kontrol eden adam” olarak nitelendirirken, Musk da Trump’ı “dijital cehaleti desteklemekle” suçladı.

4. Yolsuzluk ve yargı dosyaları konusundaki ayrışma

Musk, X platformunda yaptığı bazı paylaşımlarda Trump’ı açıkça “Epstein dosyasındaki gerçekleri gizlemekle” suçladı ve “hiçbir siyasetçi halk denetiminin üstünde değildir, Trump bile” dedi. Bu doğrudan saldırı Trump’ı öfkelendirdi ve 6 Haziran’da kendi sosyal ağı Truth Social’da şu ifadeleri kullandı: “Musk aklını kaybetmiş… Halk, ülkeyi kurtarmaya çalıştığını iddia eden ama siyasetten hiçbir şey anlamayanlara kulak vermemeli.”

5. Yeni parti kurma tehdidi ve siyasi hırs

Tüm bu çatışmaların temelinde, Musk’ın giderek artan siyasi hırsı yatıyor. Artık yalnızca bir teknoloji milyarderi değil, aynı zamanda Amerika’daki iki partili yapıyı dönüştürmek isteyen bir aktör konumunda. X’te yaptığı bir ankette, katılımcıların yüzde 80’inden fazlası yeni bir siyasi partiyi destekledi. Bu sonuç, Amerika’nın iki partili düzenine doğrudan bir meydan okuma anlamına geliyordu. Trump, bunu geçmiş seçim yatırımlarına yapılmış bir ihanet olarak değerlendirdi.