İran’ın BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanına yazdığı mektupta, “İran, bu vahim gelişmeler ve özellikle İsrail rejiminin saldırganlığının yol açtığı insani sonuçlar ışığında, BM Şartı’nın ilgili hükümleri çerçevesinde Güvenlik Konseyi’nin acil bir olağanüstü toplantı düzenlemesini talep etmektedir” dedi.
İran’ın BM Daimi Temsilcisi, “Güvenlik Konseyi, bu duruma karşı pasif bir seyirciye dönüşemez. Konsey, BM Şartı'nın 39. maddesi uyarınca, barışa tehdit, barışın ihlali ya da saldırı fiilini tespit etmek ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden tesisi için gerekli adımları atmakla yükümlüdür” ifadelerinde bulundu.
İrevani, İran İslam Cumhuriyeti’nin BM Güvenlik Konseyi’nden ısrarla şu adımları atmasını talep ettiğini vurguladı:
• İran’ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve halkına karşı yasa dışı güç kullanımının açık şekilde kınanması ve reddedilmesi. Bu eylemler, uluslararası hukuku ve özellikle BM Şartı’nın 2(4). maddesini ihlal etmektedir;
• İsrail rejimi tarafından İran’a karşı yürütülen dayatılmış savaşın bir saldırı eylemi olarak tanınması;
• Daha fazla saldırının, özellikle de yabancı güçlerin İran’a karşı savaşa müdahalesinin engellenmesi;
• İsrail rejiminin saldırılarının derhal durdurulmasının talep edilmesi;
• Saldırganın ihlallerine son vermesini sağlamak üzere bağlayıcı ve icra edilebilir önlemlerin alınması.
İrevani ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin de BM Şartı’nın 99. maddesi uyarınca açık ve kesin hukuki, siyasi ve ahlaki bir sorumluluğa sahip olduğunu belirterek, Genel Sekreter’in vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
İrevani, Genel Sekreter’in bu meseleyi uluslararası barış ve güvenliğe tehdit olarak Güvenlik Konseyi’ne sunması, süregiden saldırıyı en güçlü şekilde kınaması ve daha fazla saldırının özellikle yabancı güçlerin müdahalesinin önlenmesi için aktif biçimde harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
İrevani, uluslararası toplum, açıkça işlenen saldırı suçları, sistematik insancıl hukuk ihlalleri ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimi altındaki barışçıl nükleer tesislere yönelik doğrudan saldırılar karşısında sessiz kalmaması gerektiğine burgu yaptı.