Mehr Haber Ajansı'na konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar PKK'nın silah bırkması ile ilgili "PKK yeni nesil bir terör siyaset ve stratejisini hayata geçiriyor"dedi.

PKK, Öcalan'ın çağrısı üzerine Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Süleymaniye kentinde düzenlenen törenle silah bıraktı. Törende, silahlar yakılarak imha edildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın silah bırakma süreci kapsamında Süleymaniye’de gerçekleştirilen ilk törenin ardından sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör sorununda yeni bir döneme girildiğini belirterek, gelişmenin ülke güvenliği ve kalıcı barış adına hayırlı olmasını temenni etti.

Paylaşımında, 'Terörsüz Türkiye' hedefine giden yolda bugün atılan önemli adımın hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru ve bölgemizde kalıcı barışın tesisi için yürüdüğümüz bu yolda Cenab-ı Allah hedeflerimize ulaşmayı bizlere nasip eylesin." dedi.

Bu gelişmelere baktığımızda akla gelen ilki soru PKK gerçekten kendini fesh ediyor mu sorusudur.

Mehr Haber Ajansi bu soruyu Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar'a sordu.

1- Abdullah Öcalan’ın mektubu ve terör örgütünün bu silah bırakma show’u nasıl okunmalı?

Abdullah Öcalan, PKK ve bunları yöneten güçler, silahlı mücadeleyle sonuç alamayınca, “yeni bir ideolojik zemin” arayışına girdi. Bu zemin Yahudi eko-anarşist düşünür Murray Bookchin’in doktrini üzerinden inşa edildi. Apo “Marksist-Leninist Ulusçuluktan, Postmodern Eko-Anarşist Teoriye” işte bu eko anarşistin doktriniyle geçti. Demokratik Konfederalizm buradan doğdu. Bu demokratik konfederalizm, Suriye iç savaşı, IŞİD’in ortaya çıkışı ve PKK’ya zemin hazırlayışı, 7 Ekim’den beri yaşanan gelişmeler, Esat yönetiminin çöküşü gibi temel etkileşimlerle çok katmanlı ve çok alanlı bir projenin çok önemli bir parçasına dönüştü.

Peki sizin sorduğunuz gibi bu temel denklem içerisinde Apo ve PKK ne yapıyor, ne yapmak istiyor?

Evet, şu anki ortamda değişen, değiştirilmeye çalışılan bir şey var: Bu güçle ilgili bir gerçeğe karşılık gelmiyor: Temelde görünüm, imaj ve algı. Zaten kendileri de sembolik bir silah bırakma olduğunu söyledi. Unurmayalım; PKK’nın niyet, hesap, kadro ve angajmanlarında değişin yok. Bu terr grubunun özünde, ideolojisinde bir değişiklik yok. KCK bütün bileşenleriyle dağılmıyor. Kontrol ettiği alanları bırakıyor. Üniter yapıları, devletleri tehdit etmekten vazgeçmiyor. Silahları topyekün bıraktığına dair gerçekçi bir emare, ispat yok.

 2- Peki o zaman PKK’daki bu dönüşüm sinyalleri ne anlama geliyor? 

Aslında PKK silah bırakıyor algısı ve umuduyla yeni nesil bir terör siyaset ve stratejisini hayata geçiriyor.

Silah bırakma show’u aslında bir pazarlık, şantaj aracı. Ve ilginç bir şekilde ve kibirlice “Bir jest yapıyorum” diyor. Devlete; ‘Ben adım atıyorum, şimdi sen atacaksın’ diyor. Bizim acılarımızı, (artık kan akmasın) umutlarımızı, hassasiyetlerimizi istismar ediyor. Devletten siyasi, anayasal, idari tavizler kopartmak istiyor.

Suriye’deki PKK (YPG/PYD) terör oluşumunun devletleşmesi/önce Şam’a entegre olması sonra Şam’a nüfuz etmesi ve Akdeniz’e çıkma planı üzerinde Türkiye’nin ortaya koyacağı etkiyi domino etmekle/sınırlamakla/engellemekle ilgili bir stratejiyi içinde barındırıyor. Irak’ta ise başta Sincar ve Mahmur’un statüsü olmak üzere terör örgütünün tartışmalı bölgelerde, bölgesel yönetim ve Bağdat yönetimi alanlarındaki etkisinin ve varlığının meşrulaştırma çabası.

3- Siz diyorsunuz ki Şu aşama da silah bırakmayacak. Öyle mi?

Şuan silah bırakma gibi bir şey yok. YPG/PYD, PJAK/YRK gibi ana bileşenler başta diğer bütün bileşenler bunun dışında tutuluyor. Hatta bunları PKK silah bırakıyor maskesi altında gözden kaçırıyor, koruyor, meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. PKK’nın bu silah bırakma show’unu aslında bütün bunlardan bağımsız terörün yeni nesil siyaset ve stratejisi içinde okumak gerekiyor.