İran Dışişleri Bakanlığı Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Kazım Garibabadi, BM’de İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarını sert sözlerle eleştirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Kazım Garibabadi, New York’ta Birleşmiş Milletler’e üye 110’dan fazla ülkenin temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen bir bilgilendirme toplantısında, Siyonist rejim ve Amerika Birleşik Devletleri’nin İran topraklarına yönelik saldırılarını ve bunun küresel barış ve güvenliğe olan etkilerini detaylı bir şekilde açıkladı.

Garibabadi toplantıda, Siyonist rejimi bölgedeki güvensizlik ve istikrarsızlığın temel kaynağı olarak nitelendirerek “Bu rejim bugüne kadar 3000’den fazla terör saldırısı gerçekleştirmiş, yedi milyondan fazla Filistinliyi yerinden etmiş, yüz binlerce kişiyi şehit etmiş ve bir milyondan fazla Filistinliyi tutuklamıştır.” dedi.

Siyonist rejimin nükleer silah cephaneliğinin tehlikeli doğasına dikkat çeken Garibabadi “İşgalci rejim, hiçbir kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine veya silahsızlanmaya yönelik anlaşmanın tarafı değildir ve yüzlerce nükleer başlığı cephaneliklerinde tutmaktadır. İran’ın nükleer programı her zaman barışçıl olmuş ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın sıkı ve sürekli denetimi altında yürütülmüştür. Buna rağmen, Siyonist rejim 30 yılı aşkın bir süredir İran’ın atom bombasına sahip olduğu yönündeki asılsız iddialarla hem kamuoyunu hem de ABD hükümetini kandırmıştır."ifadelerini kullandı.

Garibabadi sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu soru ortaya çıkıyor: Bahsedilen atom bombası nerede?! Bunca saldırı, suç ve vahşet geçmişine sahip bir rejim, kitle imha silahlarının sahibi olarak, NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması) üyesi olan bir ülkeye nasıl suçlama yöneltebilir?! Bu gerçekten de gülünç değil mi?!”

İran’ın üst düzey diplomatı, İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yapılan son saldırıya ilişkin uluslararası tepkilere de değinerek şunları söyledi: “Büyük çoğunluğu, Siyonist rejim ve ABD’nin İran topraklarına yönelik saldırısını kınadı. Ancak ne yazık ki, üç Avrupa ülkesi, BM Güvenlik Konseyi, UAEA Yönetim Kurulu ve hatta Ajans Başkanı, hukuki ve ahlaki görevlerini yerine getirmemiş, ya sessiz kalmış ya da taraflı tutumlarla bu açık suça göz yummuştur.”

Garibabadi şu uyarıda bulundu:

“İran, nükleer silaha sahip iki rejim tarafından saldırıya uğramıştır. Ancak ABD ve müttefikleri, BM Güvenlik Konseyi ile Yönetim Kurulu’nda kınama kararı çıkarılmasını engellemiştir. Şimdi çok önemli bir soru gündeme geliyor: Eğer Güvenlik Konseyi görevini yerine getiremiyorsa, o zaman uluslararası barış ve güvenliği kim sağlayacak?!”

İran’ın denetim altındaki barışçıl tesislerine yapılan saldırıyı “eşi benzeri görülmemiş büyük bir suç” olarak nitelendiren Garibabadi “Güvenlik Konseyi ve Yönetim Kurulu’nun kınama kararı çıkarmaması, Ajans Genel Başkanı ve bazı daimi üyelerin sessizliği, NPT’ye taraf diğer ülkelere ne mesaj vermektedir?! İran’ın şeffaf ve yasal faaliyetleri hakkında yaygara koparanlar, neden uluslararası hukuku hiçe sayarak nükleer silah geliştiren Siyonist rejim karşısında sessiz kalıyor?!” şeklinde konuştu.

Garibabadi sözlerini ciddi bir uyarıyla bitirdi:

“Bu tehlikeli sessizlik, İran gibi ülkelere şu mesajı vermiyor mu: Eğer NPT’ye taraf olmazsanız, sadece sorumluluktan kaçmakla kalmaz, aynı zamanda ayrıcalık ve dokunulmazlıktan da faydalanırsınız?!”