İran Savunma Bakanı Emir Aziz Nasirzade, dünyanın İran’ın savunma gücüne güvendiğini vurgulayarak bazı ürünlere yönelik uluslararası talebin hızla arttığını söyledi.

İran Savunma Bakanı Emir Aziz Nasirzade, İran'ın ve bölgenin güvenlik ile savunma durumunu değerlendirerek son gelişmelere dikkat çekti.

Nasirzade, İran’ın eşsiz jeostratejik konumuna vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemiz, Doğu ile Batı ve Kuzey ile Güney arasında köprü işlevi gören, son derece özel ve hassas bir bölgede yer alıyor. Bu konum, İran’ı transit alanında kilit noktalardan biri haline getirmiştir.”

İran’ın zengin petrol ve maden kaynaklarına sahip olduğuna işaret eden bakan, bu kaynakların sadece Batı Asya’da değil, Güney Kafkasya ve çevresinde de bulunduğunu söyledi. Küresel ihtiyacın bu zenginliklere yöneldiğini belirten Nasirzade, pek çok aktörün bölge üzerinde hâkimiyet kurmak istediğini dile getirdi.

ABD’nin bölgedeki hegemonya çabalarına değinen Nasirzade, “Sovyetler’in dağılmasından sonra iki kutuplu sistem ortadan kalktı ve Amerika küresel liderlik peşine düştü. ABD hiçbir direnci kabul etmiyor ve bu bölgenin zengin kaynakları üzerinde egemenlik kurmak istiyor. Oysa İran’ın varlık felsefesi tek taraflılığa ve zorbalığa karşı durmaktır. İran asla saldırganlığı ve kaynakların gaspını kabul etmez. Bu iki yaklaşım İslam Cumhuriyeti’nin varlık nedeni ve Amerika’nın hedefleri birbiriyle çelişmektedir.” diye kaydetti.

Bazı ülkelerin davranışlarına da işaret eden savunma bakanı“Amerika gibi ülkeler barışı güç ve zor üzerinden arıyor. Trump’ın Rusya Devlet Başkanı ile görüşmelerinde açıkça sert gücünü göstermesi, böyle güçler karşısında etkili bir askeri kapasite olmadan müzakerenin anlamlı olmayacağını kanıtlıyor.” dedi.

Nasirzade, yakın zamanda yaşanan 12 günlük savaşa da değinerek, “Eğer füze ve savunma gücümüz olmasaydı, kesinlikle ateşkes sağlanmazdı ve teslimiyet devam ederdi. Çatışmaların geleceği gücümüze bağlıdır; zayıflık gösterirsek düşmanlar daha saldırgan davranacaktır.” ifadelerini kullandı.

Bakan, hiçbir savunma sisteminin tamamen aşılmaz olmadığını belirterek, geçmiş deneyimlerden ders çıkararak savunma kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. 

Savaşta henüz tüm son teknoloji sistemleri kullanmadıklarını belirten bakan, özellikle füze alanında devreye alınmamış ileri düzey imkânlara sahip olduklarını kaydetti. 

Savunma Bakanı ayrıca, “Kasım Basir” füzesinin tanıtımını yaparak özelliklerini açıkladı:

“Bu füze ülkenin en hassas nokta vuruş yapan füzesi olarak tanınıyor. Ona yeni bir teknoloji ekledik; bu sayede savaş ve elektromanyetik müdahalelere karşı direnci arttı. Düşman savunma sistemlerinden etkilenmeden hedeflerine tam isabetle ulaşabiliyor. 12 günlük savaşta kullanmadık ama geçtiğimiz yıl başarılı testlerini yaptık.”

Nasirzade, savaşın daha uzun sürmesi halinde düşmanın savunma gücünü kaybedeceğini ve ateşkes talebinde bulunmak zorunda kalacağını ifade ederek, “Kasım Basir’den çok daha yıkıcı güce sahip füzelerimiz var ve bunları henüz kullanmadık.” dedi.

Savunma Bakanı, İran'ın savunma sanayisindeki öz yeterliliğe vurgu yaparak “Ekipmanlarımızın yüzde 90’dan fazlası yerli olarak üretiliyor ve savaş süresince de üretim devam etti. Üretim yöntemlerimizi gözden geçirdik ve artık gizli altyapılarda da üretim yapabilecek kapasiteye sahibiz.” açıklamasını yaptı.

Bakan ayrıca bazı ülkelerde sanayi altyapıları oluşturduklarını belirterek, “Diğer ülkelerde fabrikalar kurduk ve muhtemelen Eylül ayının sonuna kadar yeni fabrikalar da açacağız. Dünya, savunma kabiliyetlerimize inanıyor ve bazı ürünlerimize olan talep artmış durumda.” ifadelerini kullandı.