İran İslami Şura Meclisi Başkanı Galibaf, işgal altındaki topraklarda yönetimi elinde tutan suç örgütünün, daha fazla suç işleyerek kurtuluş yoluna ulaşacağını yanlış bir şekilde düşündüğünü belirtti.
Meclisin açık oturumunda yaptığı konuşmada Galibaf “Terör, kitlesel katliam ve soykırım hiçbir suçluyu kurtarmamıştır ve bu kesin bir gerçektir. Sonunda, soykırımcı ve terörist Siyonist rejim, şehit edilen yüzbinlerce masumun kanında boğulacak ve destekçilerine ibret olacak” dedi.
Şanghay Zirvesi’ne de değinen Ghalibaf, İran ve Çin’in, köklü tarihî ve kültürel bağlarla birbirine bağlı iki eski Asya medeniyeti olarak kalıcı barış ve güvenliği sağlama, bölgesel ve küresel düzende daha adil bir düzen oluşturma ve çok taraflılığı güçlendirme konusunda benzersiz bir kapasiteye sahip olduklarını vurguladı.
İran ve Çin’in Kalkınma ve Güvenliği Birbirine Bağlıdır
Galibaf, İran ve Çin’in tarihi ve jeopolitik açıdan birbirine bağlı olduğunu ve Tahran ile Pekin’in bunun farkında olduğunu ifade etti.
İran-Çin işbirliğinin tüm anlaşmaların pratik uygulamaya geçmesini sağlaması gerektiğini vurgulayan Galibaf, Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’ni tek taraflılığa karşı tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi. Stratejik kapsamlı anlaşmalar ve ortak projelerin uygulanmasındaki bürokratik ve hukuki engellerin kaldırılmasının öncelikli hedef olduğunu kaydeden Galibaf, Kuşak ve Yol Girişimi’nin bu işbirliğini ilerleten bir çerçeve olduğunu söyledi.
Tetik Mekanizmasının Aktivasyonu ve Yaptırımlar
Galibaf, mekanizma aktivasyonu konusunda, düşmanın bazı kaygılar yaratmak için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Meclis başkanı “İslam Cumhuriyeti yetkilileri, bu yöntemin hukuka aykırı olduğunu defalarca açıkladı ve BM Güvenlik Konseyi’nin diğer üyeleri olan Rusya ve Çin de bunu resmen teyit etti” şeklinde konuştu.
Galibaf “Avrupa’nın üç ülkesi, taahhütlerini yerine getirmedikleri için 37. paragraf mekanizmasını aktifleştirme hakkına sahip değildi ve bu nedenle, BM yaptırımlarını geri getirme sürecini hukuka aykırı bir şekilde başlattılar. Bu bağlamda, İran’ın, Avrupa taraflarının bu hukuka aykırı girişimini maliyetli hale getirecek caydırıcı adımlar atması gerekir. İslam Cumhuriyeti’nin bu konudaki tek kararını yakında açıklayacak ve uygulayacaktır” diye ekledi.
Galibaf, BM’nin yaptırım kararlarının, düşmanın ciddi bir şekilde propaganda yapmasına rağmen, İran ekonomisi üzerinde etkili sonuçlar doğurmayacağını aktardı.
Başkan, bunun başlıca iki nedeni olduğunu söyledi:
1. Bu yaptırımlar İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili ve ABD’nin uyguladığı genel yaptırımlara kıyasla çok daha az etkilidir. Yani BM kararlarının geri dönmesi, mevcut yaptırımlara eklenmiş yeni bir ekonomik yaptırım anlamına gelmez.
2. ABD’nin tek taraflı yaptırımları, maksimum düzeyde uygulanıyor; fakat ABD tüm çabalarına rağmen İran’ın petrol satışını engelleyemedi ve dış ticaret hâlen devam ediyor.