İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, ABD’nin diplomatik süreçlerde başından beri iyi niyet göstermediğini vurguladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin diplomatik süreçlerde başından beri iyi niyet göstermediğini vurguladı.

Sözcü, koşul dayatmanın diplomatik yaklaşımda iyi niyet eksikliğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.

Bekayi müzakerelerin ortasında İsrail rejimi ve ABD’nin müdahalesiyle karşılaştıklarını ve ABD’nin son 10 yıl içinde en az iki-üç kez diplomatik süreci bozduğunu ifade etti.

Avrupa, İran’a Nükleer Anlaşmada Suçlama Yetkisine Sahip Değil

İranlı diplomat Avrupa’nın İran’ı nükleer anlaşma yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlamaya hakkı olmadığını vurguladı. Sözcüye göre, üç Avrupa ülkesi ve özellikle İngiltere Dışişleri Bakanı, İran’ı suçlamış; oysa kendileri 2018’den bu yana yükümlülüklerini yerine getirmekte gecikmiş ve yasal bir yetkiye sahip değiller. İran’ın attığı adımlar ise ABD’nin tek taraflı çıkışı ve Avrupa taraflarının gecikmelerine karşı, anlaşma maddelerine uygun yasal tepkilerdir.

Bekayi, Avrupa ülkelerinin bugün arabuluculuk yapmak yerine yalnızca İran üzerinde ABD’nin tek taraflı ve adaletsiz taleplerini kabul ettirmek için baskı uyguladığını kaydetti. Bu durum, Avrupa’nın gerçek yükümlülüklerini yerine getirme iradesinin azaldığını göstermektedir.

İran, Rusya ve Çin ile işbirliği yapıyor

Sözcü, İran’ın Rusya ve Çin ile yakın temas halinde olduğunu ve bu iki ülkenin, üç Avrupa ülkesinin kaldırılan yaptırımları geri getirme girişimine karşı çıktığını açıkladı.

Sözcü Bekayi şöyle devam etti:

“İran, Rusya ve Çin dışişleri bakanlarının ortak mektubu da üç ülkenin ortak tutumunu yansıtıyor. Bu tutuma göre, AB ve üç Avrupa ülkesi, anlaşmada öngörülen uyuşmazlık çözüm mekanizmasını devreye sokma veya BM Güvenlik Konseyi’nin kaldırdığı kararları geri getirme konusunda hiçbir yasal yetkiye sahip değildir.”

Bekayi, 2231 sayılı kararın teknik olarak uzatılmasının yalnızca BM Güvenlik Konseyi’nin yetkisinde olduğunu ve İran’ın Rusya ve Çin ile sürekli istişareler yaparak ulusal çıkarlarını korumaya çalıştığını belirtti.

Şu Anda İran’da Denetçi Yok

Bekayi İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki müzakerelere ilişkin yaptığı açıklamada, iki tur görüşmenin devamına dair şu ana kadar bir karar alınmadığını söyledi. Sözcü, Ajans ile bugüne kadar iki tur görüşme yapıldığını, ancak kesin ve nihai bir sonuca ulaşılamadığını vurguladı.

İranlı yetkili, Ajans’tan gelen iki denetçinin, Buşehr nükleer reaktörüne yakıt yükleme sürecini kontrol için bulunduğunu ve bunun düzenlemeler çerçevesinde yapılması gereken olağan bir işlem olduğunu söyledi. Bekayi şu anda İran’da Ajans denetçisi bulunmadığını, ancak temsilcilikler düzeyinde temasların devam ettiğini ifade etti. 

Çin ile 25 Yıllık Anlaşma Yolunda Devam Ediyor

Sözcü, Çin ile olası petrol alanındaki anlaşmalara dair bir soruya verdiği yanıtta, Pekin ile ilişkilerin dostane olduğunu, 25 yıllık kapsamlı işbirliği anlaşmasının enerji alanlarını da kapsadığını ve bu anlaşmanın yan tartışmalardan etkilenmeden yoluna devam ettiğini söyledi. 

“Yeni Ara Bulucu İddiaları Doğru Değil”

Mısır’ın ABD, Avrupa ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile yürüttüğü istişarelerin İran dosyasına yönelik bir ara buluculuk rolüyle bağlantılı olup olmadığı sorusuna yanıt veren Bekayi, “Son günlerde İran ile Ajans ilişkileri konusunda yeni bir ara bulucudan bahsediliyor, ancak bu doğru değil. Bizim Ajans ile doğrudan temasımız var. Son dönemde iki tur görüşme yapıldı ve İran’ın Ajans’taki temsilcisi de aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor.” dedi.

Pakistan-Ermenistan İlişkilerinin Normalleşmesi

Pakistan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının görüşerek diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararına ilişkin soruyu da yanıtlayan Sözcü Bekayi, İran’ın her iki ülke ile de iyi ilişkilere sahip olduğunu belirtti. Sözcü, bu gelişmeyi olumlu değerlendirdiklerini ifade ederek, “Umarız iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması, özellikle Güney Kafkasya’da bölgesel anlayışın güçlenmesine katkı sağlar.” dedi.

Üç Avrupa Ülkesinin Şartlarında Hiçbir İyi Niyet Görmüyoruz

Bekayi üç Avrupa ülkesinin mekanizmayı (snapback) aktive etmemek için öne sürdükleri bazı şartlarda hiçbir iyi niyet görmediklerini belirtti. Sözcü, “Amerikalıların da benzer şekilde iyi niyetten yoksun olduğunu düşünüyoruz. Son üç-dört ayda yaşananlar bu tecrübemizi doğrulamaktadır.” diye kaydetti.

Bir gazetecinin, muhalif bir medyada İran Dışişleri Bakan Yardımcısına atfedilen “Biz Amerikalılara birkaç aracı üzerinden mesaj gönderdik ama yanıt almadık, ABD’nin İran’la müzakere isteği yok” şeklindeki iddiayı sorması üzerine Bekayi, “Bu iddianın hiçbir geçerliliği yoktur. Bu tür haberler, Siyonist rejimin propaganda organı tarafından İran’a karşı psikolojik savaş yürütmek amacıyla uydurulmuştur.” diye konuştu.

 “Diplomasi Top Oyunu Değildir”

Sözcü Bekayi, Almanya Dışişleri Bakanı’nın snapback mekanizmasının aktive edilmesine dair açıklamalarına da tepki gösterdi. Alman bakan, Avrupa ülkelerinin bu adımı İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için attığını, topun şimdi İran’ın sahasında olduğunu ve 30 gün içinde müzakere yoluyla çözüm bulunması gerektiğini söylemişti. Bekayi ise “Diplomasi top oyunu değildir. Avrupalılar sürekli ‘top’ ifadesini kullanıyorlar; sanki bu süreçte güvenilir ve iyi niyetli bir aktör veya müzakereciymiş gibi davranıyorlar.” Şeklinde konuştu.

“Avrupa Egemenlik Haklarını ABD’ye Devretti”

Sözcü, Avrupalıların snapback mekanizmasını aktive etmesini eleştirerek, “Üç Avrupa ülkesinin attığı bu adım, aslında bu konudaki tüm egemenlik haklarını Amerikalılara devretmek anlamına geliyor. Kalan JCPOA üyeleri ve 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının tarafları olmalarına rağmen, İran’ın başka bir aktörle müzakere etmesini şart koşmaları onların sorumsuzluklarını ve kötü niyetlerini gösteriyor.” dedi.

Bekayi sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Eğer Amerikalılar güvenilir bir müzakereci olsaydı, bu birkaç aylık fırsatı kullanırlardı; İsrail rejiminin desteğiyle müzakere masasını havaya uçurmazlardı. Bu nedenle İran halkı ve dünya kamuoyu bilmelidir ki Avrupalı ve Amerikalı yetkililerin bu tür söylem ve davranışları açıkça onların kötü niyetli olduklarını ve diplomasiye inanmadıklarını göstermektedir.”

Su Meselesi, İran’ın Afgan Tarafıyla Yaptığı Görüşmelerde Sürekli Gündemde

Bekayi, Afganistan’da geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda açılan “Paşdan Barajı” ve bunun özellikle Meşhed başta olmak üzere İran’ın kuzeydoğusundaki su kaynaklarına etkisine ilişkin bir soruya yanıt verdi. Sözcü, su konusunun ister Hirmend Nehri’ndeki hakkımız olsun ister Afganistan’dan gelen diğer su girişleri İran Dışişleri Bakanlığı’nın Afgan tarafıyla yaptığı görüşmelerde daimi bir müzakere gündemi olduğunu vurguladı.