İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran ile Avrupa üçlüsü arasında bugün bir telefon görüşmesi yapılacağını açıkladı.
Buna göre, Bakan Erakçi, İngitere, Almanya ve Fransa dışişleri bakanları ile Avrupa Birliği'nin dış politika sorumlusu ile görüşecek.
İranlı diplomat, BM’nin Gazze ve işgal altındaki Filistin’e ilişkin raporuna atıfta bulunarak, bölgede yaşananların açık bir soykırım olduğunu söyledi.
Bekayi, haftalık basın toplantısında sözlerine İran’ın büyük şairi Şehriyar’ın doğum günü ve Şiir ve Edebiyat Günü’nü kutlayarak başladı.
Sözcü Bekayi, Fars edebiyatının İran ve dünya için eşsiz bir miras olduğunu vurguladı.
Filistin’de devam eden vahim duruma dikkat çeken Bekayi “Gazze’de yaşananlar açık bir soykırımdır” dedi.
Sözcü, “Önemli olan nokta, tüm bu suçların ABD’nin gözetimi altında gerçekleşmesidir. Gazze’deki soykırım, ABD’nin doğrudan işbirliği ve desteği ile sürdürülmektedir. Bu durum, bölge ve dünya halklarından gizlenemeyecek kadar açıktır” ifadelerini kullandı.
ABD’nin İran heyetine yönelik kısıtlamaları eşi görülmemiş
Sözcü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacak İran heyetine uygulanan kısıtlamaların yeni bir durum olmadığını, ancak bu kısıtlamaların eşi görülmemiş olduğunu söyledi.
Bekayi, “Bu kısıtlamalar açıkça ABD’nin BM ev sahibi olarak üstlendiği yükümlülüklere aykırıdır” diye kaydetti.
Vize konusuna da değinen Bekayi, bazı vizelerin verildiğini belirterek, heyetin kompozisyonuna dair kesin kararın İran’ın Cenevre ve New York’taki temsilciliklerinden gelecek detaylı bilgiler ışığında alınacağını söyledi.
Bekayi, “Uluslararası her fırsatı ülkemizin görüşlerini aktarmak için kullanıyoruz ve bu son derece olağan bir durumdur” dedi. İran’ın özel koşullar kapsamında, nükleer konular ve BM Güvenlik Konseyi’nin İran aleyhine yeniden karar alması olasılığı gibi meseleleri New York ziyaretinde görüşeceğini aktardı.
ABD’nin aksine İran, terörizmi her yerde kınar
İranlı diplomat, ABD’de “Charlie Kirk” suikastına ilişkin yaptığı açıklamada, bunun ABD toplumundaki derin çatlakların ve kutuplaşmanın bir göstergesi olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Bekayi, “ABD ve müttefikleri terörizmi muhaliflerini ortadan kaldırmak için meşru bir araç haline getirirken, biz her türlü terör eylemini kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
UAEA ile yapılan anlaşma
İran’ın UAEA ile yaptığı anlaşmaya dair Bekayi şöyle konuştu:
“İran’ın olumlu ve iyi niyetli yaklaşımının, Avrupa taraflarının benzer ve karşılıklı eylemleriyle karşılanması doğal bir beklentidir. Diplomasiye sırt çevirmediğimizi gösterdik ve İran halkının çıkarları için her fırsatı değerlendiriyoruz. Kimse İran’ı diplomasiye uzak durmakla suçlayamaz. Şimdi söz Avrupa taraflarındadır. Ajans ile İran’ın yeni duruma uygun denetim yükümlülüklerini yerine getirmesi için bir yöntem üzerinde anlaştık. Bu anlaşma tek taraflı değil ve Ajans Başkanı tarafından kabul edilmiş ve onaylanmıştır. Bazı Avrupa taraflarının şimdi eleştiri yapması ve bunun yeterli olmadığını söylemesi, görünüşe göre Ajans’ı bile kabul etmediklerini gösteriyor. Umarız bugüne kadar yapılan görüşmeler ve önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olası temaslar, gerilimin artırılmasının hiçbir tarafa fayda sağlamayacağı sonucuna varır.”
Taahhüt ihlalleri ve şantaja karşı karşılık vermek doğal hakkımızdır
Yetkili “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) teknik görevlerini kararlar doğrultusunda yerine getirirse, bu doğal olarak tüm üyeler için arzu edilen bir durum olur. Sorunumuz, Ajans’ın farklı zamanlarda ABD ve üç Avrupa ülkesi baskısı altında, yetki sınırlarını aşan raporlar hazırlaması ve pozisyonlar almasıdır." açıklamasını yaptı.
Bekayi sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“UAEA yetkililerinin, İran’ın yeni durumdaki denetim yükümlülüklerini yerine getirme yöntemine ilişkin anlaşmayı kendi bakış açılarıyla yorumlamaları normaldir. Ancak meselemiz oldukça açıktır: Sayın Dışişleri Bakanı’nın anlaşma imzalandıktan sonra yaptığı açıklamalara bakarsanız, bu anlaşmanın İran’a karşı herhangi bir düşmanca eylem, BM yaptırımlarının geri getirilmesi de dahil, gerçekleşirse geçersiz sayılacağını açıkça belirtmiştir.
Bir ülkenin net pozisyonunun, tek taraflı olarak alınabilen bir kararın anlaşma metnine mutlaka yazılması gerekmez. Anlaşma metninde, İran’ın karşı taraflar karşılıklı yükümlülüklerini yerine getirmez veya şantaj girişiminde bulunursa, gerekli karşı önlemleri alma hakkına sahip olduğu açıkça belirtilmiştir. Böyle bir durumda, esasen şartlar değişeceği için hiç kimse İran’ın bu anlaşmaya bağlı kalmak zorunda olduğunu iddia edemez.”
Suriye ile ilişkiler konusunda acelemiz yok
Bekayi, Suriye’nin yeni liderinin İran ile ilişkiler hakkındaki açıklamalarıyla ilgili olarak “İki İslam ülkesi arasında, dostluk geçmişi olan ilişkilerin tamamen kopmasının kalıcı olmayacağına inanıyoruz. Suriye ile ilişkiler konusunda, Suriye’nin kaderinin, ülkenin tüm etnik ve toplumsal gruplarının hakları gözetilerek Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
ABD, İran’ın savunma kapasitesi hakkında yorum yapamaz
Sözcü Bekayi ABD Dışişleri Bakanı'nın İran'ın füzelerine ilişkin açıklamalarına yanıt olarak “Saçmalamış. ABD, kendi bağımsızlığını korumaya karar vermiş ve yabancı saldırılara, özellikle ABD ve İsrail rejimine karşı direnmiş bir milletin savunma kapasitesi hakkında yorum yapamaz.” dedi
İran, ABD ile görüşmelerde hiçbir ülkeyi resmi arabulucu olarak tanıtmadı
İranlı sözcü “Son birkaç ayda, İran ile ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin başlamasından bu yana, bölgedeki çeşitli ülkeler sürecin kolaylaştırılması için çaba göstermiş ve İran bu olumlu girişimlerin tümüne teşekkür etmiştir. Ancak hiçbir ülke resmi arabulucu olarak tanıtılmamıştır.” Ifadesinde bulundu.
İran, Batı’nın yasa dışı baskıları karşısında taviz vermeyecek
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, bir gazetecinin sorusu üzerine, Atom Enerjisi Kurumu Başkanı’nın “İran ile Ajans arasındaki anlaşma sonrası Avrupa’dan gelen baskılar arttı. Bu baskılar Avrupa’nın tetik mekanizmasını harekete geçirmek istediği anlamına mı geliyor?” sözlerine yanıt verdi:
“Niçin böyle bir niyetleri olduğunu tahmin etmiyorum, ancak kesin olan bir şey var ki, biz yasa dışı baskılar karşısında haklarımızdan ve tutumumuzdan taviz vermeyeceğiz.
Batı’nın İran nükleer programı hakkındaki iddiaları sadece bahane arayışıdır
ABD ve Fransa’nın İran’ın nükleer silaha erişimini engelleme çabalarına dair son açıklamalarını değerlendiren Bekayi “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan, İran’ın barışçıl nükleer programının yoldan saptığına dair hiçbir rapor bulunmamaktadır. Buna rağmen ABD ve bazı Avrupa devletleri sürekli olarak, İran’ın nükleer silah edinmesini önlemek için her türlü aracı kullanacaklarını tekrar etmektedir. Bu tutumlar açıkça gösteriyor ki, asıl amaçları sadece bahane üretmektir. Bu, ABD ve İngiltere’nin ikiyüzlülüğünün ve sahtekârlığının doruk noktasıdır ve halkımızın bunu anlaması gerekir; zira bu baskılar, İran İslam Cumhuriyeti’nin ilerlemesini ve gelişmesini engellemek için öne sürülen bahanelerden ibarettir.” diye kaydetti.
Son İsrail saldırısı ABD koordinasyonu olmadan düşünülemez
Bekayi, son iki yıldaki gelişmelere işaret ederek, “Hiçbir ülke kendini İsrail rejiminin saldırılarından muaf göremez. Bu rejimin geçmişi, hatta bazı Avrupa ülkelerinde bile Filistinlilere ve politikalarına karşı çıkanlara yönelik terörist eylemler gerçekleştirdiğini gösteriyor. Gerçek şu ki, bir bölge ülkesinin toprak bütünlüğü, ulusal egemenliği ve güvenliği ihlal edilmiştir ve kimse bunun ABD’nin önceden koordinasyonu ve işbirliği olmadan gerçekleştiğine inanmaz. Genel olarak, İsrail rejiminin her suç eylemi ABD ile koordineli yapılmaktadır.” diye aktardı.
İsrail’e karşı spor yaptırımı meşru ve mantıklıdır
Bir gazetecinin, İspanya’nın İsrail sporcularına karşı başlattığı boykot kampanyası ile ilgili sorusuna yanıt veren Brkayi “İsrail sporcularının uluslararası spor organizasyonlarına katılımının engellenmesi ve sınırlanması uluslararası bir taleptir ve bu talep hem meşru hem de mantıklıdır. İsrail’in istatistiklerine göre 800 Filistinli sporcu katledildi; bu sporcular farklı yaş gruplarındaydı ve çoğu genç ve çocuktu” ifadelerini kullandı.
İran, 12 günlük savaşta işlenen insan hakları ihlallerine dair belgeleri BM’ye sundu
Bekayi, Cenevre’deki insan hakları oturumlarında İran heyetinin yaptırımların insan haklarına etkileri ile siyonist rejimin son saldırılarındaki ihlalleri gündeme getirdiğini açıkladı. Sözcü, insan hakları ihlallerine dair belgelerin BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve diğer uluslararası kurumlara teslim edildiğini belirterek, gerekli belgelerin tamamlanmasının ardından uluslararası mercilerde dava açılması için karar alınacağını ifade etti.