İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndaki daimi temsilcisi Rıza Necafi, Amerika ve üç Avrupa ülkesinin Ajans Yönetim Kurulu’na yeni bir taslak karar sunma girişimlerine yanıt verdi. Necafi, "Amerika ve üç Avrupa ülkesi, uluslararası mekanizmaları kötüye kullanarak İran milleti aleyhine mantıksız ve zorba görüşlerini dayatmaya çalışıyor. Sayısal çoğunluklarını kullanarak, New York’ta elde edemediklerini Viyana’da dayatmaya çalışıyorlar."dedi.
Necafi, "Yönetim Kurulu’nun süresi dolmuş kararlarına dayanarak UAEA Başkanı Rafael Grossi’ye raporlama zorunluluğu getirmek, tamamen yasadışı ve mantıksız bir eylem olmasının yanı sıra mevcut karmaşıklıkları artıracak ve diplomasiye bir darbe daha vuracaktır." şeklinde konuştu.
Necafi ayrıca, Amerika ve üç Avrupa ülkesinin yasadışı eylemlerinin, İran’ın nükleer programına yönelik uluslararası denetim ve gözetim faaliyetlerinideki mevcut durumu üzerinde hiçbir değişiklik yaratmayacağını, bunun Amerika ve Siyonist rejimin İran’a karşı işlediği suçların ve üç Avrupa ülkesinin işbirliği ve göz yummasının bir sonucu olduğunu vurguladı.
Necafi, tüm Yönetim Kurulu üyesi ülkeleri Amerika ve üç Avrupa ülkesinin İran’ın nükleer meselesine ilişkin yıkıcı tek taraflılıklarına karşı çıkmaya davet ederek, İran’ın Amerika ve üç Avrupa ülkesinin her türlü yasadışı ve mantıksız harekete karşı uygun bir tepki verme hakkını vurguladı.
Ne oldu?
Al-Mayadeen’in daha önceki haberine göre, üç Avrupa ülkesi (Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık), İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili endişeleri dile getiren bir karar taslağı hazırlamayı planlıyor. Bu taslak, İran’ın uranyum rezervleri hakkında yeni kısıtlamalar ve sürekli raporlama talep ediyor.
Bu taslağın temelinde, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’nin yakın zamanda yayımladığı bir rapor yatıyor. Raporda, UAEA’nın İran’ın beyan ettiği nükleer malzeme stokları hakkında doğru ve hızlı bir şekilde bilgi alması gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca, taslak karar metninde, İran’ın Eylül 2025’te yürürlüğe girecek uluslararası kararlar çerçevesinde, araştırma ve geliştirme ile ağır su projeleri de dahil olmak üzere tüm zenginleştirme ve yeniden işleme faaliyetlerini askıya almak zorunda olduğu belirtiliyor.