İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, "Saldırı, Saldırganlık ve Savunma Altında Uluslararası Hukuk" konferansında açıklamalarda bulundu.
İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırılarına değinen İslami "İsrail, son saldırısında Tahran Araştırma Reaktörü’nün levha yakıt üretim tesisini ve radyofarmasötik üretiminde hayati rol oynayan bir reaktörü hedef aldı. Bu saldırı, İran’ın uzun bir süre önce uzmanları, tesisleri ve çevreyi korumak için gerekli önlemleri aldığı bir dönemde gerçekleşti." dedi.
İslami Söyle devam etti:
Saldırının hassasiyeti ve bu kadar net bir şekilde gerçekleştirilmesi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın elindeki bilgilerin kötüye kullanıldığını gösteriyor. Hedef alınan laboratuvar odası, ajansın katılımıyla donatılmış bir laboratuvardı. Bu eylem, yalnızca İran’ın tesislerine zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda nükleer teknolojiyi adil bir şekilde tanıtmakla yükümlü olan, ancak son yıllarda İran ile asgari düzeyde işbirliği yapan uluslararası bir kuruluşun güvenilirliğine de zarar veriyor. Ajansın gizli bilgilerinin kötüye kullanılması, artık uluslararası hukuk sisteminin açık bir ihlali ve tüm ülkelerin güvenliğine yönelik bir tehdittir.
İslami, 2231 sayılı Karar ile Ajans’ın görev süresinin sona erdiğini belirtti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın iki ana iş birliği alanı bulunmaktadır: Güvenlik tedbirleri bölümü ve nükleer anlaşmanın 2231 sayılı Kararı ile ilgili bölüm. Hukuken, bu kararın uygulanmasının onuncu yılı sona erdiği için, Ajans’ın misyonunun da sona erdiğini vurguladı.
iranlı yetkili ayrıca "Ajansın bugüne kadar yayınladığı üç aylık raporlar, ağırlıklı olarak İran’ın taahhütlerini yerine getirmemesine odaklanırken, diğer tarafların yükümlülüklerini yerine getirmemesi konusunu göz ardı etmiştir. 2231 sayılı Karar uyarınca İran, güven artırıcı kısıtlamaları kabul etmiş, ancak diğer taraf yükümlülüklerini yerine getirmemiştir; bu durum, İran’a taahhütlerinden tek taraflı olarak çekilme hakkı vermektedir."ifadesini kullandı.
Ajans, mevcut savaş ve sürekli tehditler ortamında, iç hukuk ve mevcut gerçeklere uygun olarak, İran nükleer tesislerinin ve personelinin güvenliğini sağlamak için özel bir önlem geliştirmesi gerektiğini ifade etti.