Hizbullah’ın üst düzey yetkililerinden Şeyh Hızır Nureddin, Lübnan’daki amerikan büyükelçisinin, Lübnan’ı yönettiğini belirterek, “Bu ülkenin kabinesi gerçekte Amerika büyükelçiliğinin yönetimindedir” dedi.
El’Alem’e açıklama yapan Şeyh Nureddin, başta Hizbullah olmak üzere Emel ve diğer siyasi hareketlerin fiili hükümete güvenlerinin olmadığını zira fiili hükümetin Amerika’nın kuklası olduğunu ve Lübnan hükümetinin aldığı kararların genel olarak Lübnan halkı ve devletinin çıkarlarıyla tezat içerdiğini söyledi.
Lübnan’da yaşanan sorunun temelinde halihazırdaki hükümetin Amerikan kuklası bir siyaset izlemesinin bulunduğunu söyleyen Hizbullah yetkilisi, “Zaten biz terör rejimi İsrail’in Lübnan’a yönelik açtığı savaşta İsrail’i ağır bir hezimete uğrattıktan sonra ülkenin siyasi bir kurtuluşa ihtiyacının olduğunu bildiğimiz için siyasi sorunun da derhal giderilmesi girişimine başladık, zira sorunun temelinde hükümetin ABD’ye bağımlılığı bulunmaktadır” dedi.
Lübnan’da Hizbullah’ın olmadığı bir hükümetin kesinlikle başarılı olamayacağını söyleyen Şeyh Nureddin, “Biz, Lübnan’da bütün grupların içinde yeralacağı bir siyasi havanın olmasını istiyoruz. Zira, bütün siyasi hareketlerin birlikteliği ülkenin geleceğinin garantisidir” dedi.
Hizbullah yetkilisi, Hizbullah ve Emel hareketlerinin, Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri cinayetiyle ilgili soruşturmaları önlediğine dair çabaların ise doğru olmadığını belirterek “Hizbullah, bütün herkesten önce bu cinayetin dikkatli bir şekilde sorgulanması ve failinin ortaya çıkarılmasını istemiştir. Çünkü bu terör, Lübnan’da çok ciddi bir siyasi buhrana neden olmuştur” dedi.