Mehr Haber Ajansı: Son haftalarda, Tahran ve Pekin’in, Çin’in hava üstünlüğünün simgesi olarak kabul edilen beşinci nesil savaş uçağı J-20’yi transfer etmek için görüşmelerde bulunduğuna dair söylentiler yeniden gündeme geldi. Bu iddialar medyanın ilgisini çekse de, savunma uzmanları teknik, siyasi ve yaptırım kısıtlamaları nedeniyle böyle bir anlaşmanın oldukça düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyor.
Geçen yazımızda J-10’un özelliklerini, teknik yeteneklerini, muharebe başarılarını, ihracat beklentilerini ve İran’ın bu savaş uçağını satın alma çabalarını ele almıştık. Bu yazıda ise J-20’nin teknik yönlerini, operasyonel geçmişini ve Tahran’ın bu uçağı satın almasının önündeki engelleri inceleyeceğiz.

Ortadoğu’daki bölgesel gerginlikler, Batı Asya semalarında ağır bir gölge oluşturmaya devam ederken, beşinci nesil savaş uçağı Chengdu J-20, İran savunma görüşmelerinde potansiyel bir “oyun değiştirici” olarak öne çıkıyor. Chengdu Aircraft Corporation tarafından Çin Hava Kuvvetleri için geliştirilen bu gizli savaş uçağı, 2011 yılından bu yana Çin hava savunmasına entegre olarak dünyanın en gelişmiş hava silahlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak, 2021’deki 36 uçak satın alma iddiası da dahil olmak üzere, İran’a olası bir satışla ilgili son söylentiler, teknik ve politik gerçeklikten ziyade medya spekülasyonlarına dayanıyor. Bu raporda, J-20’nin teknik özelliklerini, gerçek dünyadaki performansını (veya performans eksikliğini), İran’a satış söylentilerini ve bu uçağın Tahran’ın hava savunma gücü üzerindeki potansiyel etkisini inceleyeceğiz.

J-20’nin Teknik Özellikleri
Hava üstünlüğü ve saldırı görevleri için tasarlanan J-20, art yakıcılar olmadan süpersonik hızlara ulaşmasını sağlayan aerodinamik bir yapı ile gizlilik ve hızı ön planda tutuyor. J-20, gizlilik özellikleri, gelişmiş aviyonikleri ve düşük radar izini korumak amacıyla dahili bölmelerde havadan havaya ve havadan karaya silah taşıma kabiliyetine sahip. Başlangıçta Rus AL-31F motorları ile güçlendirilen J-20, Çin tarafından geliştirilen WS-10C motorlarına geçiş yapıyor ve nihayetinde WS-15 motorunun supercruise kabiliyeti (art yakıcılar olmadan sürekli süpersonik uçuş) sağlaması bekleniyor. J-20’nin gövdesi, radar emici malzemeler ve açılı yüzeyler kullanılarak radar kesitlerini en aza indirecek şekilde tasarlanmış. Aktif Elektronik Taramalı Dizi (AESA) radarı gibi gelişmiş aviyoniklerle donatılan J-20, ağ merkezli savaş için gelişmiş veri bağlantıları, kızılötesi arama ve takip (IRST) sistemleri ve elektronik harp yetenekleri ile donatılmıştır. J-20, 21,2 metre uzunluğunda, 13,01 metre kanat açıklığına sahip ve 37.000 kilogram azami kalkış ağırlığına ulaşabiliyor. Uçak, azami Mach 2 hıza, 20.000 metre servis tavanına ve 2.000 kilometre muharebe yarıçapına sahiptir. Dahili mühimmat bölmeleri ve harici silah istasyonları aracılığıyla toplamda 11.000 kilogram silah taşıma kapasitesine sahiptir. Uçağın silah bölmeleri, PL-15 uzun menzilli füzeler ve PL-10 kısa menzilli füzeler gibi çeşitli havadan havaya füzeleri taşıyabiliyor.

J-20’nin Fiyatı
J-20 savaş uçağı programı, Çin için yalnızca teknik bir başarı değil, aynı zamanda önemli bir ekonomik yatırımdır. J-20’nin fiyatı, donanımına ve teknoloji seviyesine bağlı olarak değişiyor. Batılı kaynaklardan elde edilen tahminlere göre, bu savaş uçaklarının her birinin fiyatı 110 ila 120 milyon dolar arasında değişiyor. Bu rakam, J-20’yi dünyanın en pahalı savaş uçakları arasına yerleştiriyor. Programın en dikkat çekici yönlerinden biri, üretim hızı ve ölçeğidir. Savaş uçağının yıllık üretim oranının yaklaşık 100 olduğu tahmin ediliyor. F-35 üretim oranı, Amerika Birleşik Devletleri ve birçok müttefik ülke arasında paylaştırılırken, üretilen 100 J-20’nin tamamı doğrudan Çin Hava Kuvvetleri’ne gidecektir. Bu durum, Çin’in bölgedeki filosuna ABD’den daha hızlı bir şekilde gizli savaş uçağı eklediği anlamına geliyor.

Çin Ejderhası ve Batılı Rakipler
J-20’nin konumunu daha iyi anlamak için, onu diğer beşinci nesil savaş uçaklarıyla karşılaştırmak gerekiyor. J-20 ile F-35’i karşılaştırdığımızda, ikisi de iki farklı felsefeyi temsil ediyor. F-35, temel gücü sensör füzyonu ve bilgi paylaşımı olan çok rollü bir savaş uçağıdır. Buna karşın, J-20 hava üstünlüğü ve uzun menzilli önleme için özel bir platform olarak tasarlanmıştır. J-20, hız ve menzil konusunda üstünken, F-35 çok yönlü gizlilik ve kanıtlanmış muharebe deneyimi konusunda öne çıkıyor. F-22 Raptor ile karşılaştırıldığında, F-22 hala hava üstünlüğü savaş uçakları için altın standart olmaya devam ediyor ve eşsiz bir manevra kabiliyetine sahip. Daha uzun menzil ve daha uzun menzilli füzeleriyle J-20, F-22 ile yakın çatışmaya girmekten kaçınmak için uzaktan müdahale edecek şekilde tasarlanmıştır.

Gerçek Savaş Alanındaki Başarıları
Çin’in yoğun reklamına rağmen, J-20 henüz gerçek bir muharebe deneyimi yaşamamıştır. Başarıları büyük ölçüde eğitim manevraları ve tanıtım gösterileriyle sınırlıdır. Örneğin, Şubat 2025’te J-20’nin maksimum harici silahlanmayla “hayvan modunda” uçtuğu bir video yayınlandı ve bu video, hızını ve manevra kabiliyetini vurguladı. Eğitimde J-20, Su-30 gibi dördüncü nesil savaş uçaklarına karşı hava üstünlüğü simülasyonlarında “baskın” bir performans gösterdi, ancak bu simülasyonlar F-22 gibi gizli rakiplere karşı test edilmedi. Çin, 300’den fazla J-20 üretti ve bunları Tayvan ve Güney Çin Denizi’nde bir “caydırıcılık sembolü” olarak kullanıyor. Ancak Batı Asya’da görev yapmış F-35’lerin aksine, gerçek bir muharebe deneyiminin olmaması bir zayıflık olarak değerlendiriliyor. 2006 tarihli bir çalışma, J-20’lerin yaşam döngüsünün yaklaşık 40-50 yıl olduğunu göstermektedir.
İran’a Satış Söylentileri: Gerçek mi Yoksa Sadece Bir Tahmin mi?

İran’ın J-20 satın alacağına dair söylentiler, Hong Kong’un İngilizce yayın yapan büyük gazetesi South China Morning Post’un, Tahran’ın İsrail’in F-35’lerine karşı koymak için 36 jet istediğini bildirmesiyle 2021’de başladı. Ancak herhangi bir teslimat gerçekleşmedi; Çin henüz beşinci nesil savaş uçağı ihraç etmedi ve J-20’yi hava kuvvetleri için “özel” olarak tutuyor. Ekim 2024’te İran medya kuruluşu Tabnak, isimsiz kaynaklara dayanarak, ancak teknik detaylara yer vermeden “ileri düzey müzakereler” olduğunu bildirdi. Kasım 2025’te bir medya kuruluşu, İran’ın 2 milyar dolarlık petrol karşılığında J-20, HQ-9 sistemi ve JY-14 radarını alacağını iddia etti; ancak bu iddia sosyal medya paylaşımlarıyla yalanlandı ve “söylenti” olarak nitelendirildi. İran, bunun yerine J-10C gibi dördüncü nesil savaş uçaklarına odaklanıyor. Ağustos 2025 tarihli raporlar, Tahran’ın hava kuvvetlerini güçlendirmek için 100 adet J-10C almak istediğini ve bu uçakların orta menzilde F-35 ile rekabet edebileceğini gösteriyor. Rusya da Su-35’i vaat etti, ancak teslimatlar ertelendi.

İran’ın Hava Savunma Sistemleri Üzerindeki Etkisi: Yükseltme mi Yoksa Yanılsama mı?
Eğer 36 adet J-20 satışı söylentisi doğruysa (ki bu pek olası değil), anlaşma İran’ın hava savunma kabiliyetlerini değiştirebilir. Gizli kabiliyetleri ve PL-15 füzeleriyle J-20, Tahran’ın İsrail hava saldırılarına karşı savunmasını güçlendirebilir ve Fars Körfezi’ndeki güç dengesini İran lehine değiştirebilir. Bölgesel olarak, F-35 arayışında olan Suudi Arabistan ve İsrail’i stratejilerini yeniden değerlendirmeye zorlayacak ve küresel olarak, 2021’deki 25 yıllık anlaşmaya benzer şekilde İran-Çin ilişkilerini derinleştirecektir. Ancak gerçekte, J-20 olmadan İran hala eskiyen Su-24’lerine bağımlı kalacak ve söylentilere göre J-10C en az yüzde 50 oranında bir yükseltme sağlayabilir. Sonuç olarak, asıl başarı satın alımda değil, yerli üretimde (Qaher-313 gibi) yatmaktadır.

Söylentiden Stratejiye
Chengdu J-20 savaş uçağı, Çin savunma sanayisi için çığır açan bir başarı ve küresel hava gücü arenasında ezber bozan bir unsur. Temel gücü, uzun menzili, yüksek hızı, gizliliği ve çok uzun menzilli havadan-havaya füzelerinin birleşiminde yatıyor. Bu özellikler, onu Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki stratejisini uygulamak için ideal bir araç haline getiriyor. Ancak platform aynı zamanda bazı sınırlamalarla da karşı karşıya. Gizliliği, muhtemelen Amerikalı rakiplerininki kadar kapsamlı değil ve en önemlisi, gerçek muharebe deneyiminden yoksun.

Sonuç olarak, J-20, Asya semalarındaki stratejik dengeyi kökten değiştirmeyi başardı ve şaşırtıcı üretim hızıyla Çin Hava Kuvvetleri’ne, Batılı savaş uçaklarının sınırlı niteliksel avantajına meydan okuyabilecek niceliksel bir avantaj sağlıyor. Ancak İran için bu haber, gerçeklikten çok bir söylenti niteliğinde. Pekin eğitimdeki üstünlüğünü korurken, Tahran gerçekçi seçeneklere odaklanmalıdır.

yorumunuz