Yayınlama Tarihi: 2 Kasım 2015 - 18:16

Tahran, 2 Kasım 2015 – 13. yüzyılda Sadi-i Şirazi tarafından kaleme alınan Gülistan-i Sadi kitabı Farsça’dan Bulgarca’ya çevrildi.

MHA – Gülistan-i Sadi kitabı Hatice Berber adlı Bulgaristanlı bir müslüman çevirmen tarafından Farsça’dan Bulgarca’ya tercüme edildi.

Adı geçen kitabın tercümesinin tanıtım töreni İran’ın Bulgaristan’daki Kültür Ataşesi Muhammed Ali Kiyani ve bazı Bulgar yetkililerin katılımıyla düzenlenirken İran’ın Bulgaristan Büyükelçisi Abdullah Nevruzi de gönderdiği mesajla Gülistan-i Sadi kitabının Bulgarca’ya tercüme edilmesinden dolayı şükranlarını iletti.

Gülistan, Sadi’yi dünyaya tanıtan eseridir. Bostan’dan bir yıl sonra telif edilmiştir. Farsçanın en güzide eserlerinden biridir. İçerdiği fikirler hikmetin ve kültürün en kıymetli fikirleridir. Nazım ve nesir iç içe olup fasih bir dili vardır. Düzyazısı secilerle süslenmiş içindeki nazmın ahengine oturtulmuştur. Daha yazıldığı yıldan itibaren tüm doğu dünyasında şöhret bulan bu eser, Sadi’nin itibarını artırmıştır. 

Gülistan’ın edebi diline baktığımızda sehl-i mümteni dediğimiz edebi sanat göze çarpmaktadır. Gülistan’ı kim okuduysa onun gibi beyitler yazabileceğini sanmıştır. Gerek Türk edebiyatında gerek fars edebiyatında büyük şairler Gülistan’a nazire yazmaya kalkışmıştır.

Sadi’nin bu eseri yazma sebebine gelince Gülistan’da şöyle anlatılır. Sadi, bir dostunun çok zengin gül bahçesine ziyarete gitmiştir. Orada dostu gülleri ile iftihar ederken Sadi bu güllerin geçici olduğunu asıl ve kalıcı güller edinmemiz gerektiğini söylemişti ve orada Sadi içinde asırlarca solmayan taptaze güller olacak bir bahçeyi yani Gülistan’ı yazacağını söyler.

Gülistan, Bostan gibi münacaat ve naat ile başlar ve Sekiz bölümden müteşekkildir: Padişahların güzel huyları, iyi adetleri ve tutumları, Dervişlerin ahlakı, Kanaatin fazileti, Susmanın faydaları, Aşk ve gençlik, İhtiyarlık, Terbiyenin tesiri hakkında ve Sadi’nin zenginlik ve fakirlik hakkında bir iddiacı ile tartışması ve Sohbet adabı.

M.K