MHA / Muhammed Kadiri, Peyman Yezdani – Tahran’da Nekbe günü münasebetiyle organize edilen Aksa ile Dayanışma Konferansı’na katılan siyonizm karşıtı aktivistler kendi görüşlerini birbirleriyle paylaştılar. Bu konferansa katılan ABD’deki Siyonizm Karşıtı Yahudiler Topluluğu’nun üst düzey üyesi “Haman Vays” Mehr Haber Ajansı’na verdiği röportajda siyonistlerin anlayışını değerlendirdi.
Siyonsitler ve özellikle de işgalci İsrail rejiminin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tarih boyunca azınlıklar olarak barış ve dostluk içerisinde İslam ülkelerinde yaşamlarını sürdüren Yahudiler, yaşadıkları toplumun gelişmesine de katkıda bulunmuşlardır. Siyonizm’in ortaya çıkışıyla bu süreç olumsuz yönde etkilendi. Siyonistler her yere korku ve nefret tohumlarını saçtılar. Bu anlayışı benimseyenlerin eli sadece Filistin’de akan kana değil, Yahudilerin de kanına bulaşmıştır.
Siyonistler İslam, Yahudilik, din ve mezheple ilgili konularda araştırma yapacaklarına henüz 100 yıl bile üzerinden geçmeyen siyasi bir harekete yöneldiler. Halbuki Yahudilik dininin birkaç bin yıl öncesine kadar dayandığını biliyoruzdur. Tarih boyunca Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler yan yana varlıklarını sürdürmüşlerdir. Fakat günümüz dünyasındaki siyonistler diğer dinlerin mensuplarını kabul etmiyor, onları ötekileştirmeye çalışıyorlar.
Tüm Yahudi alimler siyonizmin şeytani bir hareket olduğuna inanıyor, Müslüman nüfusu barındıran bir bölgede de Yahudi bir ülkenin kuruluşunu mantık dışı olarak görüyorlar. Filistin halkını 68 yıl boyunca işkence etmek de asla mantıksal değildir. Biz Yahudiler bu rejimin er ya geç devrileceğinden eminiz. Zira ki hiç kimse Tanrı ile savaşacak güçte değildir. Tanrı’mızdan bundan fazla kan akmadan önce Siyonist rejimin devrilmesini temenni ederiz.
Siyonst rejimin cinayetlerini dikkate alarak, Batı ülkelerinde siyonizm karşıtı dalganın güçlenmesine yönelik görüşünüz nedir?
Bildiğiniz gibi dünyadaki medya kuruluşlarına sızabilen siyonister Müslümanların diğer milletlerden nefret ettkilerini ileri sürüyorlar. Müslümanların bölgedeki nüfusunu görmezden gelen Batı halkı da bu tür propagandaların etkisi altında kalıyor. Lakin son yıllarda Press Tv ve diğer aktiv yayın kuruluşlarının oluşturulmasıyla siyonistlerin medya üzerindeki etkisi de azalmaktadır.
Amerika üniversitelerinde yapılan araştırmalar son zamanlarda genç öğrencilerin Filistin halkıyla daha çok dayanışma içerisinde olduğunu göstermektedir, ancak kıvırmayı iyi başaran siyonistler tüm bu konuları örtbas ediyor.
Siyonistlerin yüzünden şu ana kadar çok sayıda Yahudi hayatını kaybetmiştir. Onlar her zaman demagoji yapmakla konuşanı boğuyor, karşı çıkanı da bir nevi devre dışı bırakıyorlar.
Sizce Müslümanlar ile siyonizm karşıtı gruplar İsrail rejiminin cinayetleri karşısında ne yapmalıdır? Nasıl bir görev üstlenmeleri gerekiyor?
Kanaatimce en doğru çözüm yolu, temel sorunu teşhis etmektir. Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki farklılıkları büyük göstermek Siyonist rejimin temel planıdır. Asıl gerçek Yahudiler ve Müslümanların yıllarca dostluk ve barış içerisinde yaşadıklarını ve Yahudilerin Mısır’dan ta İran’a kadar Ortadoğu’daki toplumların gelişmesinde rol oynadığı göstermektedir. Tabii ki bu durumda dünya halkı “Asıl sorun nedir o zaman” diye soracaktır.
İslam ve Yahudilik’in birbirine zıt iki farklı din olmadığını ve siyonizm hareketinin de sahte bir anlayıştan kaynaklandığını tüm milletler bilmelidir. Asıl meseleyi bulduktan sonra sıra çözüm yoluna gelir. Nelson Mandela ve Güney Afrika zencilerinin hakları için yıllarca ettiği mücadeledeki deneyimleri örnek alarak, halk kitlesi tarafından siyasi yetkililere baskı uygulmak en iyi yoldur.
Dolayısıyla Gazze halkının direnişe devam etmesi ve yüksek sesle “İsrail’i tanımıyoruz” diye haykırması gerekiyor. Her zaman halkı bastırmakla iktidarda kalınmaz.
Müslümanlar Siyonist rejimin cinayetleriyle mücadelede temel sorunu en iyi şekilde tanımlamaları gerekiyor. Bu din veya mezhep farklılığından kaynaklanan bir sorun değildir. Yahudiler “Siyonizm” kelimesini dikkatle kullanırlar. İran İnkılabı Rehberi de her zamam “Siyonist Rejimi” kelimesini özel bir dikkatle ifade ederler.
Temel sorun din veya mezhep değil, siyonizm anlayışıdır. Yahudilik ve siyonizmi birbirinden ayrı görmeliyiz.
M.K