Cevad Heyran Niya – Ramin Hüseyin Abadiyan / Irak el-Nüceba İslami Direniş Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Ekrem el-Ka’bi, Mehr Haber Ajansı’na verdiği röportajda, Musul’u Kurtarma Operasyonu, Haşdu'ş Şabi güçlerinin Irak’taki rölü, IŞİD terör örgütü ile mücadele ve Nusra Cephesi isminin değişmesi gibi gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sizce Musul’u Kurtarma Operasyonu’nun önemi nedir?
Bu operasyon kader belirleyici niteliktedir. Aslına bakarsanız Musul operasyonu yalnızca IŞİD’e karşı değil, bu terör örgütünü bir araç gibi kullanan bütün emperyalist ve sömürgeci ülkelere karşı düzenlenlemesi açısından büyük önem arzetmektedir.
Musul’un kurtarılmasıyla Irak’ın bölünmesini amaçlayan Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin planlarını uygulamaya çalışan hain siyasetçilerin komploları boşa çıkacak. Bu operasyon zafere ulaşırsa Mesut Barzani’nin İsrail kuklası zorba bir hükümet kurması hevesi de kursağında kalacaktır.
Haşdu'ş Şabi güçlerinin Musul’u Kurtarma Operasyonu’na katılıp katılmayacağı yönündeki tartışmalara dair neler düşünüyorsunuz?
Irak’ın parçalanmasını önlemek için İslami direniş hareketleri ve halk gönüllülerinin bu operasyonda etkin bir rol üstlenmeleri gerekiyor.
El-Nüceba İslami Direniş Hareketi de Irak’taki halk birliklerinden biri olarak, Musul’u Kurtarma Operasyonu’na katılacak. Bildiğiniz gibi, Başbakan Haydar el-İbadi, halk gönüllülerinin bu operasyona katılmasına dair gereken talimatı vermiştir.
Bazıları Haşdu'ş Şabi güçlerinin Musul Operasyonu’na katılmasını istemiyor. Buna ne diyorsunuz?
Irak halk gönüllüleri ile İslami direniş hareketlerinin bu operasyona katıldığı takdirde, IŞİD yanlısı siyasetçiler ve ABD’ye hizmet eden bazı Arap ülkelerinin planı deşifre edilecek. Tabii ki Irak’ın güvenli ve istikrarlı bir ülke olması dünya güçleri açısından kabul edilebilir değildir.
IŞİD’li teröristlerden temizlenmeyen Irak’taki bölgeler hangileridir?
Şu an IŞİD sadece iki bölgede varlığını sürdürüyor: Musul ve el-Anbar Çölü’ndeki bazı bölgeler. Bu bölgeleri de inşaallah yakın zamanda teröristlerden temizleyeceğiz.
Irak’ı IŞİD’den temizledikten sonra da teröristlerin bir daha geri dönmemesi için onları Suriye’nin Deyrizor ve Rakka illerine kadar takip edeceğiz.
Irak orudusu ve halk gönüllülerinin son durumu nasıldır?
Halk gönüllülerinin gerilla savaşında büyük bir güce sahip olduğunu herkes biliyor. Tabii ki ABD’nin müdahaleci tavrı olmasaydı Irak’ın bütün bölgeleri çok bundan önce teröristlerden kurtarılmıştı.
ABD, Irak’ı işgal altına aldığı yıllarda oruduyu zayıflatıp bir sembolik ordu haline getirmeye çalışyordu. Bu politika başarısız da çıkmadı. Nitekim Baas rejimi yandaşlarından bazıları Amerika’nın kuklası oldular, lakin IŞİD, Irak’a saldırınca iyi ve kötü askerler belirlendi. Bütün olup bitenlere rağman şu an Bağat hükümeti ordunun güçlenmesine çok önem veriyor.
Sizce IŞİD’in Irak’taki varlğının uzun sürmesi sebebi dış güçler midir?
Arap ülkeleri, Irak ve Suriye’de terörizmin önlenmesi için ciddi mücadelede bulunacaklarına tamamen olumsuz bir rol üstlenerek, IŞİD’i desteklediler.
Biz defalarca Suudi Arabistan ve Katar’dan teröristlere gönderilen silahları ele geçirmişiz. Amerika ve Türkiye de Irak konusunda benzer bir rol oynuyor.
Geçenlerde Nusra Cephesi isminin Şam Fethi Cephesi olarak değiştiği yönünde haberler gündeme taşındı. Bu hususta neler düşünüyorsunuz?
Nusra Cephesi, Katar tarafından doğrudan desteklenen bir terör örgütüdür. Bu örgütün ismini değiştirmesi, Suriye krizi konusunda ABD ve Rusya arasında varılan anlaşmanın ardından ilan edildi. ABD, Nusra Cephesi’ni bir terör örgütü değil, muhalif bir grup olarak göstermeyi amaçlamıştır.
El-Nüceba hareketi olarak, terör örgütleri ile mücadelede Nusra Cephesi veya diğer terör örgüleri arasında bir ayırım yapmayız. Çünkü bütün terör örgütlerinin doğası aynıdır.
M.K
yorumunuz