Kamran Azar - Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yer aldığı bölgenin stratejik önemini göz önünde bulundurduğumuzda, Bakü’nün daha verimli ve akılcı politikalar benimsemesinin önemi daha da belirgin oluyor.
İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgedeki güçlü konumu ve baskıcı ülkelere karşı aldığı tavır, bölgedeki ülkelerin bu kötü amaçlı yabancıların karşısında daha sağlam durmaları için uygun olanaklar oluşturmaktadır. Bu arada Azerbaycan Cumhuriyeti, İran’ın kuzeyden komşusu olmasının yanında bu ülkeyle birçok tarihi, kültürel, toplumsal ve ekonomik benzerlikler taşıyarak, bölgenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığında büyük bir konuma sahiptir.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Azerbaycan’ın bağımsızlaşması yukarıdaki nedenlerden dolayı bu ülkeyi İran'a yakınlaşmaya isteklendirdi. Bunlara ilave İran ve Rusya arasındaki güçlü işbirliğinin kurulması Azerbaycan'a bu iki önemli gücün yardımıyla İslam ülkeleri ve Kafkasya bölgesi arasında karlı bir aracılık yapma fırsatını sundu.
Ermenistan’la yaşadığı sorunların ortaya çıkardığı güvenlik tehditleri, Azerbaycan’a bu iki önemli bölge arasında köprü oluşturup faydalanmaya başlamasına yol açtı. Ancak, son günlerde, Siyonist Rejimi Başbakanı Netanyahu’nun Bakü’yü ziyaret edeceği yönde yayınlanan haberler bir kez daha bu ülkenin gereksiz meydan okumalarını ortaya çıkarıyor.
Bu arada, bölgede ve İslam dünyasında işgal ve savaş politikaları dışında başka bir amacın peşinde olmayan Siyonistler, Suudi Arabistan gibi bazı basiretsiz ülkelerden kaynaklı bölgesel polimikler ve kopukluktan en iyi şekilde yararlanmak istiyor.
İran’ın akılcı politikaları sonucu kendisini bölgedeki direniş hareketinin kuşatmasında bulan Siyonist Rejim, bu baskıları azaltmak için İran’ın komşusu olan Azerbaycan Cumhuriyeti gibi İslam ülkelerine sızıp onları birbirlerinden ayırmaya çalışıyor. Çeşitli işgal ve cinayetleri gerçekleştiren bu işgalci rejim, bölge ötesi coğrafyaya da yayılıp İslam dünyasını bölmeyi amaçlıyor.
Bu arada dikkat edilmesi gereken nokta, Azerbaycan'ın Siyonist Rejim’le her türlü ilişki kurmasının bu ülkeye hayli olumsuz sonuçları da beraberinde getirmesidir. Daha önce değindiğimiz gibi, İran ve Rusya arasında transit kanalı olan Azerbaycan, aslında İslam ülkeleri ve Kafkasya arasındaki stratejik aracılık rolünü yerine getirmektedir. Fakat bu ülkenin İslam dünyasının ant içmiş düşmanlarından biriyle yakınlaşması Bakü’yü yanlızlaşma tehlikesiyle karşı karşıya getirecektir ve bu da bu ülkenin yöneticileri için telafisi pek de kolay olmayan bir olaydır.
Savaş ve istikrarsızlıkların yıkıcı yaraları altında çaresiz kalan bir bölgede bu ülkenin siyasal ve ekonomik yanlızlığı, daha büyük sorunlar ve krizlerin başlangıcı olabilir. Basit bir bakışla bu yaranın iyileşmesinin tek yolu, çıkarcı ve fitneci Siyonistlere karşı İran'ın öncülük ettiği birlik ve direniş cephesine katılmaktır.