BM Genel Kurulu'nun oturumuna katılmak üzere New York'u ziyaret eden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, CNN kanalının muhabiri Christiane Amanpour'a verdiği bir röportajda, "Nükleer anlaşma çok taraflı bir sözleşme olarak BM'nin onayını taşıyor. ABD'nin ise bu anlaşmadan geri çekilerek beraberinde getiren ağır sonuçlarına katlanmayı tercih edeceğini sanmıyorum. Ancak Amerika'nın anlaşmadan çekilmesi suretinde İran da buna gereken yanıtı verecek. Zira anlaşmanın bir tarafı küresel güvence sağlamak ise bir diğer yanı da yasadışı yaptırımların kaldırılmasına yol açmasıdır ve bu denklemin her zaman korunması lazım" şeklinde konuştu.
Amanpour'un İslam İnkılabı Rehberi'nin birkaç gün önce ABD'nin anlaşmayı çiğnediği şekilde İran'ın tepkisi de gayet ciddi olacağına dair beyanatına yönelik sorduğu bir soruya, Ruhani şu yanıtı verdi: Bu konuya ilişkin çeşitli seçenekler ortadadır. ABD'nin anlaşmadan geri çekileceğine dair belirli planlara sahibiz. Bu olayın hayata geçtiği takdirde de İran sadece birkaç gün içerisinde hızlıca anlaşma öncesi koşullarına geri dönecektir.
ABD Başkanı Trump'ın Twitter diplomasisine de değinen Cumhurbaşkanı Ruhani, "Twitter'da mesajlaşma işlemi Trump'ın başlattığı bir taktik olarak pek de kötü görünmüyor fakat bu tweetlerin bazıları ABD'li yetkililerin sonraki tavırlarıyla örtüşmediğinden dolayı düzensiz bir ortamın oluşmasına yol açıyor" ifadelerinde bulundu.
Suriye krizinde İran'ın da müttefiği olduğu bu ülkenin Devlet Başkanı Esad'a bağlı güçlerin giderek zafere ulaştığını anlatan Amanpour'a Ruhani, şu değerlendirmede bulundu: Suriye'de terörün yerleşmemesi bizim için önceliğe sahipti ve eğer İran bu ülkenin lideriyle halkının yardım isteğine olumlu yanıt vermeseydi halihazırda DEAŞ'ın Suriye'ye hakim olduğuna tanık olurduk, ancak bu facianın önü kesildi.
Rohingya Müslümanlarının durumuna yöneltilen bir diğer soruya ise İran Cumhurbaşkanı, "Myanmar'da Müslümanlara uygulanan şiddet, eşsiz bir facia olarak 400 bin kişinin yerinden edilmesine neden olmuştur. evlerinin Myanmar ordusu tarafından ateşe verilen bu Müslümanlara karşı yapılan zulümler insani bir facia olarak başka bir değişle bir tür soykırıma neden olmuştur. Bu olaylara karşı sadece Müslümanlar değil tüm ülkelerin tepki vermesi gerekiyor. Biz İran olarak hem Bangladeş'e sığınan mültecilere yardım ediyoruz hem de Myanmar rejimine karşı küresel bir baskının uygulanmasına çalışıyoruz. Bunlara ilave olarak bu tür olaylar Irak ve Suriye'de yenilmek üzere olan teröristlerin yer değiştirip yeniden boy göstermesine yol açmamalıdır" şeklinde yanıt verdi.