Irak'ın parçalanmasına yönelik her türlü girişime karşılık vermeye hazır olduğunu belirten Nüceba Hareketi, gerektiği zaman Erbil’in derinliklerini bile hedef alabileceğini bildirdi.

İslami Direniş Hareketi Nüceba Genel Sekreterliği Din ve Mezhep İşleri yardımcısı Kuzey Irak Kürdistan bölgesinin referandum kararına tepki göstererek şunları söyledi: “Kürdistan bölgesi yönetiminin küstahlıkları, yeni bir durum değildir. Geçtiğimiz yüzyılda 1950 ve 1970 yılları arasında bir kaosa dönüşmüş ve bölgedeki Siyonist planla bütünleştiğinde, daha karmaşık bir hale gelmiştir.

Hüccet'ülislam ve’l-Müslim’in “Yusuf Nasıri” sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün gerçekleşen şey, Irak yasalarına aykırıdır. Oysa biz bugün anayasa çerçevesinde Irak’ın bütünlüğü ie İslami bir birlikteliğe ihtiyaç duymaktayız. Günümüzde dünyanın hiçbir yerinde Kürt cumhurbaşkanı yoktur, oysaki Irak’ta dini esneklik, coğrafi konum, tarihsel geçmiş ve etki alanı da göz önünde bulundurularak bir Kürt cumhurbaşkanı bulunmaktadır. Bu durum Kürtlere uluslararası diplomasi dünyasında önemli bir mevki kazandırmıştır.”
Nüceba Genel Sekreter Yardımcısı Kürdistan Bölgesel yönetiminde bugün yaşanan stratejik kaosun Kürt halkının tuzağa düşmesine neden olduğunu belirterek şunları söyledi: “Düşmanlar, Kürt halkını bir yüzyıl daha orada kalmak için kaoslarda boğmak istiyor. Irak’ın komşuları, etnik eğilimlerle İsrail gibi bir ülkenin oluşmasını ve genişlemesine karşıdır.”
Referandumun hukuksuz olduğunu ve Irak’ın toprak bütünlüğüyle birliği için Kürtlerin yemin ettiklerini belirten Nüceba Genel Sekreter Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yemini çiğnemek, Kürt halkını çıkmaza sokacak ve Barzani ailesi bundan şiddetli bir şekilde pişman olacaktır, ama bunun bedelini Irak’ın Kürtleri ödeyecektir.”
Nüceba Genel Sekreter Yardımcısı Siyonist rejimin Kürdistan özerk bölgesinin bölünmesi için gece gündüz durmadan çalıştığının altını çizerek şunları söyledi: “Siyonistlerin bu teşvikleri onların aptalca hayallerindendir. Barzani bilmelidir ki İsrail onları terk ettiğinde ve işleri çıkmaza girdiğinde onlar için yas tutup ağlamayacağız, geçmişte de Siyonistler Antoine Lahd ve Saad Haddad’ı yalnız bırakmıştı.”

Şeyh Yusuf Nasıri sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler İslami Direniş Hareketi Nüceba veya Haşdi Şabi yahut Irak’ın askeri bir kolu olarak diğer Iraklı yurttaşlar gibi kendi yurdumuzun her yerinde faaliyette bulunma hakkına sahibiz ve bu yer ister Erbil, Basra, Süleymaniye isterse Musul olsun.
Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak için askeri seçeneğin de masada olduğunu belirten Şeyh Yusuf Nasıri, sözlerine şöyle devam etti: “Kürdistan özerk yönetimi Peşmergenin gücünün, DEAŞ'tan daha fazla olmadığını çok iyi bilmektedir. Dolayısıyla bizim karşımızda hiçbir güç duramaz ve ihtiyaç halinde, çok rahat bir şekilde Erbil’in derinliklerini hedef alırız. Biz, Irak'ın parçalanmasına yönelik her nerede bir girişim görecek olursak orayı hedef alırız.
Nüceba Genel Sekreter Yardımcısı konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Bizler entegre ve bütün olmuş Irak’a doğru ilerliyoruz. Kürtler, Araplar, Türkmenler, Hristiyanlar ve hatta Sünni ve Şii Müslümanlar parçalanma veya ayrılık düşüncesini akıllarından geçiriyorlarsa, bizim bu tür engelleri kırmak ve yıkmak için uzun bir tecrübe ve deneyime sahip olduğumuzu bilmelidirler.