Kamran Azar: Lübnan Başbakanı Saad Hariri, 4 Kasım'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da istifa ettiğini açıklamıştı. İstifa konuşmasında, "Hizbullah ve İran'ın bölgeyi istikrarsızlaştırdığını" ileri süren Hariri, "kendisine suikast düzenlenebileceği endişesi taşıdığını" iddia etmişti.
Okuyacağınız yazıda, Hariri'nin Suudi Arabistan'ın baskısı altında istifa edip bu ülkenin bölgedeki yeni kaos planının uygulanması yönünde birer araç olarak kullanıldığını ispatlayan gelişmelerin başlangıçından beri tanık olduğumuz olayları bir kez daha gözden geçirmeye çalışacağız.
Lübnan Başbakanı Hariri, istifa etti
Lübnan Başbakanı Saad el Hariri yaptığı televizyon konuşmasıyla istifa ettiğini duyurdu.
Tahran yönetimini Arap devletlerinin ilişkilerine müdahale ettiğini ileri süren Hariri, 'Lübnan'ın, geçmişte olduğu gibi yeniden ayağa kalkacağını' ve 'kendisine uzanan kötü niyetli elleri keseceğini' söyledi.
İran'dan Hariri'nin istifasına tepki
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifa konuşmasında öne sürdüğü İran karşıtı sözlerine tepki göstererek, “Hariri’nin ani istifasının başka bir ülkede açıklanması sadece akıl almaz bir olay değildir. Aslında bunlar kendisinin bölgeye kötü amaçlarla getirilen oyuna girdiğini gösteriyor. Tabii ki bu oyunu kazanan Müslüman veya Arap devletleri olmayacak, bilakis hayatını Müslüman deletlerinin arasındaki gerilim ve krize bağlamış Siyonist Rejim’in lehine olacaktır.
Saad Hariri’nin ileri sürdüğü İran karşıtı iddialarını tamamen reddeden Kasımi, “Amerikanlar, Siyonistler ve Suudilerin boş ve mesnetsiz şeklindeki İran karşıtı açıklamalarının Hariri tarafından tekrarlanması bu istifanın Lübnan ve bölgeye gerginlik getirecek yeni bir senaryo olduğunu gösteriyor. İran olarak Lübnan halkının bu aşamayı da kolaylıkla atlayacağına inanıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Hasan Nasrullah'tan "Hariri Suudi Arabistan'da gözaltında" açıklaması
Lübnan'daki don gelişmeleri değerlendiren Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrulullah, "Geçen cumartesi gününden itibaren Lübnan'da bir siyasi kriz başladı. Tabii ki bundan önce durum daha iyiydi. Cumhurbaşkanı seçilmiş, kabine de oluşturulmuştur. Lübnan'da güven, huzur ve istikrar hakimdi. Bütün siyasi grupların işbirliğiyle oluşturulan böylesi iyi bir durumda Suudiler Başbakan Saad Hariri'yi çağırıp onu istifa etmek mecburiyetinde bıraktılar. Bu krizin asıl sorumlusu Suudi Arabistan'dır" dedi.
Saad Hariri'nin Suudi Arabistan'da göz altında olduğu için Lübnan'a geri dönemediğini söyleyen Nasrullah, "Lübnan Başbakanı'nın istifasında Suudiler tarafından çok apaçık bir müdahale vardır. Bütün halkımız bunun farkındadır. Suudiler, Lübnan'da iç çatışmalar çıkararak, kendi planlarını hayata geçirebilmek için yeni bir başbakan peşindeder" ifadelerini kullandı.
Seyyid Hasan Nasrullah, konuşmasına şöyle devam etti: Suudi Arabistan, dünya ülkelerini Lübnan'a karşı kışkırtmakta. Edinilen bilgilere göre, Suudiler, İsrail'den Lübnan'a saldırmayı istemiştir. Hatta bunun gerçekleşmesi için de milyarlarca dolar para harcamışlar. Suudi Arabistan, bu yaptıklarıyla Lübnan'ın yararına mı çalışmakta!. Göz altında olan Lübnan Başbakanı serbest bırakılmalı. Bu isitfa yanlıştır, yasa dışıdır ve baskı altında yapılmıştır. Bunu kabul etmeyiz. Çünkü mevcut devlet yasaldır ve anayasaya uymaktadır.
Lübnan'dan Suudi Arabistan'a 'Hariri' çağrısı
Lübnan Cumhurbaşkanlığınca, Suudi Arabistan'a, Lübnan'ın istifa eden başbakanı Saad Hariri'nin hangi sebepler nedeniyle ülkesine dönmediğini açıklaması çağrısında bulunuldu.
Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, başbakanlık görevinden istifa eden Saad Hariri’nin tutum ve hareketlerinin, Suudi Arabistan'da yaşadığı şüpheli ve gizemli durumun bir sonucu olduğu belirtildi.
Suudilerden Hariri'nin ağabeyine "başbakanlık teklifi" iddiası
Bazı Batılı kaynakların aktardığı haberlere göre, Saad Hariri'yi taşıyan uçak Suudi Arabistan'a girdiği an hiçbir Suudi yetkili onu karşılamaya gelmez iken hemen ertesi gün istifa etmek mecburiyetinde kaldı. Bunlara ilave olarak Hariri'nin telefonuna Riyad'a girir girmez el konulmuştur.
Öte yandan da Hariri, Suudi Arabistan'a giriş yaptıktan sonra bu ülkenin Veliahti Muhammed bin Salman ile görüşmek zorunda kalarak arkasından da kendisine televizyonda okuması gereken istifa metni ulaştırılmıştır.
Ortadaki asıl sav ise Riyad'ın Saad Hariri'nin ağabeyine başbakanlık teklifinde bulunmasıdır. Böylece Baha Hariri, Suudilerin bu ülkedeki yeni oyununun hedefi haline gelmiştir. Ancak bazı söylentiler de Baha Hariri'nin Suudi Arabistan'ın bu ülkeye gidip Riyad'a bağlı kalacağına dair ant içmesi yönündeki çağrısını reddettiğini ileri sürüyor.
Görünüşe göre, Suudi Arabistan'ın bölgede planladığı yeni oyununda artık Saad Hariri'ye herhangi bir rol tanımlanmamıştır ve bu karakterin Lübnan Hizbullah Hareketi'ne karşı güçsüz kaldığından dolayı tamamen siyaset sahnesinin dışında tutulması amaçlanıyor.
Hariri Riyad'da ortaya çıktı
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'ya göre, Kral Selman, Medine kentinde katıldığı bir dizi açılış ve programın ardından Riyad'a döndü.
Selman'ı, Riyad'daki Kral Selman Hava Üssü'nde kardeşi ve eski Savunma Bakanı Emir Mukrin bin Abdulaziz, Veliaht Prens ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud bin Nayif ve diğer yetkililer karşıladı.
Üsteki karşılama salonunda ise birçok Suudi Arabistanlı yetkilinin yanı sıra önceki hafta Riyad'da istifa eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri de bulundu.
Hariri: Yakın gelecekte Lübnan'a geri döneceğim
Saad Hariri Lübnan Başbakanlığı’ndan istifa ettikten sonra ilk röportajını el-Mustakbel televizyon kanalına verdi. Hariri, istifası başta olmak üzere Lübnan’ın gündemindeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
İstifasının doğru bir adım olarak Lübnan ile halkının çıkarına olduğunu öne süren Hariri, “Yakın gelecekte ülkeme geri döneceğim ve gerekli yasal işlemleri yapacağım” dedi.
Saad Hariri, sözlerine şöyle devam etti: Kral Selman beni oğlu gibi görüyor ve Suudi Arabistan Veliahtı Prens Muhammed bin Selman da bana saygıyla davranıyor. Suudi Arabistan'da özgürüm ve istediğim zaman istediğim yere seyahat yapabilirim.
Hariri: İki gün içinde Lübnan'a döneceğim
İstifa eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri, iki gün içinde ülkesine döneceğini duyurdu.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bulunan Hariri, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Ben çok iyiyim, iki gün içinde döneceğim inşallah, biraz sakin olalım. Ailem, Suudi Arabistan'da kalacak." ifadelerini kullandı.
Hariri, sahibi olduğu Müstakbel kanalına, 12 Kasım'da Riyad'dan verdiği özel röportajda, "Lübnan'ın çıkarları için istifa ettim. Kısa süre sonra Lübnan'a döneceğim ve istifamla ilgili anayasal gereklilikleri yerine getireceğim." diye konuşmuştu.
Haririlerin özel uçağı Beyrut'tan Paris'e nakledildi
Hariri ailesine ait özel bir uçağın dün gece Beyrut'tan Paris'e nakledilerek Lübnan'ın istifa eden Başbakanı Hariri'yi gelecek 24 saat içerisinde bu ülkeye ayak basıp Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştükten sonra Lübnan'a geri götürmeyi bekliyor.
Öte yandan da Fransızların Hariri'nin Paris'ten Beyrut'a gönderilmesinin ardından resmi şekilde istifa edeceği konusunda Suudilere taahhüt verip bu ülkenin Lübnan krizindeki sorunlarını çözmeye çalışacağını aktarmış. Paris ilaveten Suudilere, Hizbullah Hareketi'nin gücünün azaltılması, Lübnan ülkesi ile askeri ve ekonomi kurumlarının takviye edilişini izlediği amaçların satırbaşları olarak bildirmiştir.
Saad Hariri uzun bir zamandan sonra Paris'te
Lübnan'ın istifa eden Başbakanı Saad Hariri eşiyle birlikte Fransa'nın başkenti Paris'e ayak bastı. Suudi Arabistan'ın baskıları altında istfa ettiğini açıklayan Hariri, bugün öğle saatlerinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Elysee Sarayı'nda görüştükten sonra öğle yemeği törenine katılacak.
Hariri, salı günü ülkeye döneceğini açıkladı
Lübnan Başbakanlığından istifa eden Said Hariri'nin, telefonla görüştüğü Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Meclis Başkanı Nebih Berri'ye "Bağımsızlık Günü kutlamalarına katılmak için salı günü ülkeye döneceğini" söylediği bildirildi.
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Hariri, eşiyle birlikte Fransa'nın başkenti Paris'e ulaşmasının ardından Avn'ı telefonla arayarak "22 Kasım'daki Bağımsızlık Günü kutlamalarına katılmak için salı günü ülkeye döneceğini" söyledi.
Meclis Başkanlığı Basın Ofisi'nden yapılan açıklamada da Hariri'nin Berri'yle gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde kutlamalara katılmak için ülkeye döneceğini vurguladığı aktarıldı.
Öte yandan Lübnan'daki İlerlemeci Sosyalist Parti Genel Başkanı Dürzi lider Velid Canbolat da Paris'e ulaşmasının ardından Hariri'yi telefonla aradığını belirtti.
Canbolat açıklamasında, Hariri'yi arayarak başarı temennisinde bulunduğunu ve yakın zamanda Lübnan'a dönmesini istediklerini ifade etti.