Seferberlik Hafatası dolayısıyla, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün sabah saatlerinde Halk Seferberlik Gücü üyeleri ve komutanlarını kabul etti.
İslam inkılabı Rehberi'nin bu toplantıda yaptığı konuşmalarının satır başları şöyle:
38 senenin ardından İmam Humeyni (r.a) ile birlikte Kutsal Savunma Dönemi ve İslam İnkılabı'nı bile yakından görmeyen gençlerin böyle güçlü şekilde sahnede rol alıp bölgede etkili konuma gelmesi, tam anlamıyla İnkılap'ın mucizelerindendir.
Bölgede, İslam Cumhuriyeti yani siz gençler, müstekbir ABD'ye diz çöktürüp onları hezimete uğrattınız. İzledikleri tüm planlarıyla sarfettikleri bütün çabaları, bölgeyi İslam İnkılabı ile direniş düşüncesinden uzaklaştırmak içindi ancak bunların hepsi tersine döndü.
Siz gençler, Suriye ve Irak'ta direniş hareketine karşı düşmanlar tarafından oluşturulan kanserli tümörü, imha etmeyi başardınız; işte siz mümin gençler.
Halk Seferberlik Gücu, işlevsel bir kurum olarak halk ile toplumu temsil edip gayet önemli görvleri üstlenmiştir. Bu kurumun asıl görevi ise gençler başta olmak üzere ülkedeki tüm kapasitelerle yanilikçi girişimleri İslam Cumhuriyeti'nin yüce amaçlarına varması için bir araya toplayarak milyonlarca İranlı tarafından farklı bölümlerde üretim ve gelişim hareketinin yerine getirilmesine tanık olmamızı sağlamaktır.
Düşman unvanının sürekli tekrarlanması dolayısıyla rahatsız olan şahıslar, onların buldukları fırsatta bize darbe vurma konusunda bir an bile taallül etmeyeceğini anlayamıyor, böylece mantıklı bir ilkeye göre de yaptığımız bir davranış veya dile getirdiğimiz herhangi bir ifade ile saflarımızın güçsüz olduğunu düşündüğü için düşmanı saldırmaya teşvik etmemeliyiz.
Umutsuzluğa kapılan kesim de iyi bilmelidir ki şimdiye dek İslam Cumhuriyeti'nin güçlü tutumu neticesinde ABD, Siyonizm ve bölgedeki irtica hareketlerinin art arda yaptığı komploları, etkisiz hale getirilmiştir ve bunlardan birisi DEAŞ'ın mahvedilmesiydi, acaba bu "biz başarabiliriz" ifadesinin ispatı değil mi? Bu ifadenin sırf ideolojik bir anlam taşımamasıyla birlikte İran milletinin kendi gözü ve tüm varlığıyla bizzat hissedilmiştir. Allah'ın lütfü sayesinde yakın bir gelecekte ekonomik, politik, bilimsel, toplumsal ve kültürel alanlardaki tüm amaçlarımıza ulaşarak genç kesimlerimiz, ekonomik sorunları ortadan kaldırıp bilimsel gelişmelerimizi arttıracaktır ve böylelikle toplumda Kur'ani ve kültürel değerleri hayata geçirecektir.
Yetenekli ve mümin gençler, düşmanların yeni taktiklerine karşılık vermeye hazır olarak, önlem alıp düzgün bir yanıt verme yolu ile görevini yerine getirmelidir.
Muhabir: Kamran Azar