Sputnik'te yer alan bir değerlendirmeye göre, Eski ABD’li diplomat Jim Jatras, Washington’un, Rus S-400 hava savunma sistemi alımının yaptırımlara yol açacağı tehditleriyle diğer ülkeler üzerindeki etkisini korumaya çalıştığını söyledi. Russia Today’ye (RT) konuşan Jatras, Rus silahın NATO sistemleriyle uyumunun Wsahington’u endişelendirmediğini belirterek, “Daha önce birçok NATO ülkesi farklı tedarikçilerden askeri teçhizat almıştı” ifadelerini kullandı.
'MÜTTEFİKİMİZ YOK, UŞAKLARIMIZ VAR'
“Aslında bizim müttefikimiz yok” diyen Jatras, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uşaklarımız var. Bir de iyi uçağımız var. İyi uşak, ona söylenenleri yapandır. Ama eğer bir ülke iyi uşak gibi hareket etmek istemiyorsa biz elimize büyük sopa alıyor tehdit etmeye başlıyoruz. Sanırım, ABD’nin zorlama politikası için en iyi ifade ‘yaptırım hiddeti’ olur."
Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi üyesi Frants Klintseviç’in, ABD'nin, Rus hava savunma sistemi S-400'ü satın almak isteyen ülkeleri yaptırım uygulamakla tehdit ederek haksız rekabete girdiği görüşüne katılan Rus uzman Aleksey Leonkov, RT’ye açıklamasında, böylece ABD’nin lider olduğu silah pazarı için mücadele verdiğini belirtti.
'PİYASA MÜCADELESİ OLDUĞU ORTADA'
“Onlar birilerine kıymıyor, başkalarını cezalandırıyor” diyen Leonkov, “Onların böyle oynaması, yani ödül ve ceza dağıtması, bunun piyasa mücadelesi olduğu ortada” diye kaydetti.
Rusya Ekonomi Üniversitesi’nden Andrey Koşkin ise ABD’nin mevcut yaptırım politikasına rağmen müttefiklerini kaybetmeyeceğini, zira bu ülkelerin ekonomik olarak bağımlı olduğunu dile getirdi. Uzman, Washington’un eylemlerinin 'dayanıklılık testi' olduğunu söyledi.
'ABD İÇİN GERİ DÖNÜLEMEZ OLACAK'
Koşkin, “Ama bu eylemlerin uzun vadede sonuçları olabilir. ABD’nin bu yaptırımlarına karşı ciddi protestolar başlayınca ABD için süreçler geri dönülemez ve tehdit ettiği ülkeler tarafından öngörülemez biçimde sert olacak” diye konuştu.
ABD’nin bir tek Hindistan için istisna yapmasını da değerlendiren Koşkin, Washington’un böylelikle spesifik jeopolitik konfigürasyon oluşturduğunu belirterek, “Onsuz da ticari yaptırımlar ve ticari savaşlar yüzünden bir eksen oluştu: Türkiye, Rusya, İran ve Çin. Eğer oraya bir de Hindistan eklenirse ABD için çok kötü olur. Görüşüme göre bu, Amerikalıları Hindistan’a tavizde bulunmasının başlıca nedeni. Şunu anlamak gerekir ki, Hindistan geleneksel olarak silahını Sovyetler Birliği’nden başlayarak Rusya’dan alıyordu. Askeri teknik işbirliği alanındaki ticari geleneklerimiz devam ediyor. Amerikalılar bunu çok iyi anlıyor ve Hindistan’ın Rus silahı alımına göz yummaya hazır” yorumunda bulundu.