Bugün sabah saatlerinde Tahran Üniversitesi’nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tüm öğrencilerle akademisyenleri tebrik ederek gündemdeki konuları değerlendirdi.
Ruhani’nin konuşmalarından satırbaşları şu şekilde:
Üniversiteler eleştirel bir bakış açısına sahip olup hükümete soru yönlendirmeli, bu konuda da herhangi bir şüphe söz konusu değil. Ancak benim tek ricam söz konusu eleştirilerin yeterli bilgiye dayanmasıdır.
Yarın ekeonomi alanında faaliyet gösteren bazı akademisyenleri ağırlayacağım. Bunlaran birkaçı bana açık mektup gönderirken bazıları da fikirlerini özel olarak iletmeyi tercih etmiştir. Ancak onlara söylemem gereken bazı şeyler var; herkese aynı reçeteyi kesmek pek doğru değil.
İslam Devrimi’nin 40 senelik tarihi boyunca günümüzde tanık olduğumuz ABD yönetimi kadar kinci bir grupla karşılaşmadık. Onlar psikolojik savaşı başlatırken ekonomik savaşı ise orta vadeli bir amaç olarak kullanıyorlar. Fakat sistemimizin meşruluğunu zedeleme konusu ABD’nin asıl amacıdır.
Siyasi açıdan geride bıraktığımız aylar boyunca ABD’yi yenmeyi başardık, zira sayısı sınırlı olan birkaç ülke hariç diğer ülkeler onları nükleer anlaşmadan çekilme kararında desteklemedi.
BM Güvenlik Konseyi’ne başkanlık yaparak iran karşıtı bir oturum gerçekleştiren Trump ise 14 ülkenin bu anlaşmaya verdiği desteğe tanık oldu.
Nükleer anlaşmadan ziyade ulusal menfaatlerimizle güvenliğimizin sağlanması konusunu göz önünde bulundurmaktayız. Ancak siyasi açıdan hiç şüphesiz zafere ulaşan taraf biziz ve Lahey Adalet Divanı’nda da gördüğünüz üzere diplomatlarımızla hukukçularımızın yardımları ışığında iki büyük başarıya ulaşabildik.
ABD-AB ilişikleri boyunca böyle bir şeye tanık oldunuz mu hiç? New York ziyaretinde bir AB ülkesinin başbakanı 5 yıl önce imkansız görünüyordu fakat halihazırda Avrupa ABD’nin karşısında duruyor.