Teröre karşı mücadele ve küresel ilişkileri takviye etme amacıyla bugün sabah saatlerinde Tahran’ın Parsian Hoteli’nde düzenlenen 2. Meclis Başkanları konferansının açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “İran olarak terörün en büyük kurbanı haline gelip büyük hasarlara maruz kadık. Yabancı ülkelerden gelen teröristler tarafından şehit düşen nükleer bilim adamlarımız, DEAŞ’ın meclise yaptığı saldırı, Ahvaz’daki terör olayı ve iki gün önce Çabahar’da gerçekleşen vakaaların İran milletinin teröre karşı verdiği mücadeleyi asla aksatmayacak.” ifadelerinde bulundu.
İran, Türkiye, Rusya, Çin, Afganistan ve Pakistan meclis başkanlarının katılımıyla yapılan söz konusu konferanstaki konuşmasına Ruhani şöyle devam etti: ABD’nin İran karşıtı yaptırımları halkımızı hedef alan açık bir terör çeşididir; bir ülkeyi korkutmaya kalkmakla birlikte diğer ülkeleri de bu hedef ülkede yatrım yapma konusunda uyarma meslesi ise bir nevi ekonomik terör anlamına geliyor. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesiyle İran milletine karşı yaptırımları devreye sokması hiç şüphesiz ekonomik terörün en bariz belirtisi.
Bölgedeki siyasi ve askeri müdahalenin ülkelerin gelişimini engellediğini kaydeden Ruhani, “Müdahale eden taraflar ektikleri kin ile şiddet tohumunun hasadını elde ederken bizler petrol gelirlerini bu yönde harcayan bazı bölge ülkelerini nasıl durdurabileceğimizi düşünmeliyiz. Bu yönde ortaya çıkan mülteci krizini çözmek için de şiddet ile savaşa son vermeliyiz. Onlar Çin’i ticari açıdan baskı altında bıraktığında hepimiz etkilenizir, Pakistan’ı suçladıklarında hepimiz kendimizi suçlu hissederiz, Afganistan’ı küçük düşürdükleri vakit hepimiz aynı olaydan mağdur kalırız. Onlar Türkiye’yi cezalandırdığı zaman hepimiz zarar görürüz ve Rusya’yı tehdit ettiklerinde hepimizin güvenliği sorunla karşı karşıya gelir. Onlar İran’a karşı yaptırım yaptıkları vakit ise hepimizi küresel ticaret ile kalıcı gelişim olanağından yoksun bırakıyor.” diye konuştu.
Ruhani sözlerini şöyle sürdürdü: Biz ABD’nin küstahlığını tahammül etmeyeceğiz. İşte bu yönde de onlara karşı ekonomik, toplumsal, kültürel ve güvenlik alanındaki işbirliğimizi takviye ederek direneceğiz. İran’ın yaptırımlara hedef alınması sonucu birçok ülke de payını almış olacak. Söylediklerimize inanmayanlar her şeyden önce coğrafyaya bakmaları lazım. Bunu da belirtmeliyiz ki diğer ülkere karşı yaptırım uygulayan ABD’den vaadlerini yerine getirmesi için herhangi bir beklentimiz yok.