İsviçre'deki BM Cenevre Ofisi'nde 24 Haziran -12 Temmuz'da düzenlenen İHK'nın 41. oturumunda dünyanın farklı bölgelerindeki insan hakları konuları masaya yatırıldı.
Kaşıkçı raporu bir hafta önceden açıklandı
Kaşıkçı cinayetine yönelik aylardır uluslararası soruşturma yürüten Özel Raportör Callamard, elde ettiği bulguları ve tavsiyeleri içeren raporunu Konsey'in başlamasından 1 hafta önce açıkladı.
Callamard'ın, temayüllerin dışına çıkarak raporu Konsey'de açıklamaması dikkati çekti. Rapor, tüm dünya basınında büyük yankı uyandırdı.
Cinayete ilişkin özellikle Suudi Arabistan yönetimi ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ı sorumlu tutan dikkat çekici ifadelerin yer aldığı rapor, uluslararası basında "son dakika" haberi olarak duyuruldu.
Callamard, aynı gün yaptığı açıklamada, cinayete ilişkin yürüttüğü soruşturmanın raporun açıklanmasıyla sona erdiğini aktardı.
"Kaşıkçı'nın öldürülmesi uluslararası bir cinayetten daha fazlasıdır. Cinayette bir dizi uluslararası hukuk ihlal edildi. Cinayet, uluslararası ilişkilere büyük zarar verdi" diyen Callamard, İHK'ya ve BM Güvenlik Konseyi'ne sorumluların yargılanması için harekete geçme çağrısı yaptı.
Suudi Arabistan'a sert tepki
Callamard, 26 Haziran'da raporu Konsey'e sundu. Burada yaptığı konuşmada, Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğunu vurgulayan Callamard, "Suudi Arabistan tarafından yürütülen soruşturma, emir komuta zincirinin ortaya çıkarılmasında başarısız oldu." ifadesini kullandı.
Suudi Arabistan'ın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Abdulaziz Alwasil'in rapora ilişkin iddiaları üzerine tekrar söz alan Callamard, bu ülkeye sert tepki göstererek, "(Raporumda) Kesinlikle ve kesinlikle bir sonuca ulaşmak için medya haberlerine dayanmadım. Kaynaklarımı açıklamadım çünkü kaynaklarım misillemeden korkuyordu." dedi.
Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan ise Konsey'deki konuşmasında Callamard'ın, uluslararası topluma Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıkladığı rapordaki tavsiyelerini destekleme çağrısında bulundu.
"MBS'nin sessizliğini sürdürmesi anlamlı"
Konseye hitap eden Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz ise "BM Genel Sekreteri'ni, Callamard'ın bu soruşturma çağrısını desteklemesi için üye devletler nezdinde girişimde bulunmaya çağırıyorum." dedi.
Konseyin 41. oturumu kapsamında Kanada'nın girişimiyle düzenlenen panelde de konuşan Cengiz, Suudi Arabistan'da yürütülen soruşturmanın meşruiyetinin kalmadığını vurguladı.
Cengiz, BM Cenevre Ofisi'nde BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) tarafından düzenlenen "Cemal için Adalet" başlıklı basın toplantısında ise BM, Avrupa Birliği (AB) ve ABD Kongresine, Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası cezai soruşturma çağrısında bulundu.
Cengiz, BM raporunda cinayete ilişkin bireysel sorumluluğunun araştırılması istenen Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın sessizliğini sürdürmesinin anlamlı olduğunu belirterek, "Adının bir suikastte şüpheli olarak geçmiş olmasıyla alakalı açıklama yapmaması kendisinin bu olayın içerisinde olma ihtimaliyle ilgili delillerin birilerinin elinde olduğunu gösteriyor." dedi.
Cengiz, Callamard'ın raporunun vicdanın sesi olduğunu belirterek, "Bence, raporun böylesine ses getirmesi Callamard'ı bile şaşırttı." diye konuştu.
Raporun ardından gözler Callamard'ın "Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin cezai soruşturma başlatmalı" dediği BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e çevrildi. Guterres her ne kadar bu çağrıya olumla cevap vermese de Callamard yaptığı tüm konuşmalarda çağrısını ısrarla yineledi.
Kaynak: AA