Fatemeh Salehi- Ortadoğu’nun tanık olduğu gerilimlerin yanı sıra Kızıldeniz için bölgesel ve uluslararası rekabetlerlerin artmasıyla birlikte son günlerde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’in Kızıldeniz yakınlarındaki Berenice Askeri Üssü’nü inşa etmesi bölgede tartışma konusu olmuştur.
Bu üssün açılış törenine Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Selman, Abu Dabi Veliaht Prensi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Silahlı Kuvvetleri Başkomutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan katılmıştı.
150 bin dönümlük bir alana inşa edilmiş olan Berenice, deniz ve hava üssün yanı sıra askeri hastane, savaş ve idari birimler, atış poliganları ve tüm silahların kullanıldığı eğitim alanları kapsıyor. Aynı zamanda içerisinde bir ticari rıhtım, yolcu terminali, ticari malların depolandığı peronlar, konteynırların depolandığı alanlar, Berenice Uluslararası Havaalanı ve deniz suyu arıtma tesisi de yer alıyor.
Kızıldeniz, Siyonist rejimin Doğu Asya ve Afika ülkeleriyle ekonomik yatırımlar yaptığı için stratejik açıdan büyük önem taşıyor.
Siyonist rejim daha önce Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan ve yüksek bir stratejik konuma sahip olan Bab'ül Mendep Boğazı'na daha yakın olabilmek için Sudan sınırına "Rujayat" ve "Makalawi" iki askeri üs inşa etmişti.
Hava ve kara unsurlarını barındıran Barnis Askeri Üssü’nün, İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığı belirtiliyor. İsrail Kanal 12 Televizyonunda üssün açılışının değerlendirildiği programda değerlendirmelerde bulunan Ehud Yaari, “İsrail’in söz konusu bölgede kısıtlı askeri varlığı olduğunu ve Mısır’ın inşa ettiği yeni üsle, İsrail’e gelen ve İsrail’den çıkan gemilerin güvenliğini sağlayacağı” değerlendirmelerinde bulunarak, Tel-Aviv’in Kahire’ye doğal gaz ihracına başladığına da dikkati çekti.
Siyonist uzman, Süveyş Kanalı ile stratejik Babül Mendeb boğazını kontrol etme kabiliyetine sahip Barnis askeri üssü ile İsrail için Kızıldeniz kıyısında oldukça önemli iki liman, Eilat ile Ürdün’ün Akabe limanlarına yönelik güzergahın İran ve Yemen Ensarullah Hareketi tarafından tehdit edilmesinin önüne geçileceğini ileri sürdü.
Mısır’ın üssün inşası için Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan yardım aldığı belirtiliyor. Bazı uzmanlar üssün inşasının Mısır’ın Sudan ile sınırlarını güçlendireceğine ve Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkeleriykle Batılı müttefiklerini İran karşısında savunacağına inanıyorlar.
Bu arada Kızıldeniz'deki varlıklarını güçlendirmek için Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yaşanan rekabet göz ardı edilmemelidir.Türkiye Sudan’ın Kızıl Deniz’deki Sevakin (Suakin) adasını teslim almak için Sudan ile bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma, Türkiye'nin adaya yatırım yapma bahanesiyle imzalanmış olmasına rağmen, bölgedeki Suudi nüfuzunu önlemeye yönelikti. Bu nedenle söz konusu üssün Suudi Arabistan'ın mali desteğiyle inşa edilmesi ve Kızıldeniz’e yakınlığı aynı yönde olabilir.
Mısır’ın Kızıldeniz yakınlarında askeri üs inşa etmesinden amaçlarını kısaca şöyle sırayabiliriz:
1-Siyonist rejimin güvenliğine destek sağlayıp Kızıldeniz’den İsrail'e yönelik yapılacak tehditlere karşı koymak.
2- Kızıldeniz üzerindeki kontrol ile İran'ın bölgesel etkisini önlemek.
3- Yemen direniş güçleriyle yüzleşmek için bölgedeki Suudi koalisyonun varlığını güçlendirmek.
4-Türkiye ile Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz’deki varlığı ile rekabet etmek.