Yayınlama Tarihi: 19 Mart 2020 - 15:47

Bugün İran'da tarihi bir zafer olarak bilinen ve İngilizlerin İran petrolü üzerindeki imtiyazları kaldırılmış olan petrolün milleştirilmesinin 69. yıldönümüdür.

İngilizlerin petrol imtiyazlarına ve İran’a düşen payın oldukça az oluşu o yılların en önemli gündem maddesiydi. İmtiyazların yeniden ele alınması için 1948 yılından itibaren İngiltere ile görüşmelere başlandı. Bu arada 1949 yılında genel seçimler yapıldı. 

Parlamento  seçimlerinde liderliğini Muhammed Musaddık’ın yaptığı Milliyetçi Cephe bir başarı sağladı. İngiltere ile olan görüşmelerde de herhangi bir netice çıkmıyordu. Bunun üzerine Meclis Petrol komisyonu 25 Kasım 1950’de görüşmelerden çekildi.

Meclis komisyonunun görüşmelerden çekilmesine hükümetin tepki göstermesi ise ülkede hükümet karşıtı gösterilere sebep oldu. Bu gelişmeler üzerine Milliyetçi Cephe lideri Muhammed Musaddık 19 Şubat 1951 tarihinde Meclis Petrol komisyonuna bazı milletvekilleri ile birlikte İran petrollerinin millileştirilmesi için önerge  abul. Ülkenin önde gelen din adamları da millileştirmeye destek veriyorlardı. İran Petrollerini millileştiren karar 20 Mart 1951’de (İran tarihine göre 29 İsfend 1329) Mecliste  abul edildi. Böylece İngilizlerin İran petrolü üzerindeki imtiyazları kaldırılmış oldu. Millileştirilme kararı aynı zamanda  Musaddık’ın da zaferiydi. Halkı tarafından sevilen Musaddık yaklaşık bir ay  abul Başbakanlığa getirildi.

İngilterenin çabaları

Petrolün millileştirilmesi Musaddık ile İngiltere’yi karşı karşıya getirdi. İran petrolleri İngiltere için hayati önem taşımaktaydı. İran’daki petrol alanlarının kontrolünü kaybetmek istemeyen İngiltere ilk olarak konuyu Lahey Adalet Divanına taşıdı. Aynı zamanda da İran’a bir heyet göndererek millileştirme kararını tanıyacaklarını ancak bunun yüzde 50-50 eşit  abul  e Anglo-Iranian Oil Company çatısı altında olmasını teklif ettiler. Ancak bu öneri Başbakan Musaddık tarafından reddedildi. Bunun üzerine İngiltere İran’ı ekonomik açıdan zor durumda bırakmak amacıyla uluslar arası ambargo çağrısı yaptı. İngiliz donanmasına ait gemiler Fars Körfezi'ne gönderildi.

İngiltere’nin tüm çabalarına  abul  1952 yılında Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı petrol davasında verdiği görevsizlik kararı  abul bu İran'ın zaferi anlamına geliyordu. Bu kararın ardından iki ülke ilişkileri onarılamaz noktaya geldi.  

Musaddık bir taraftan  abul  millileştirirken diğer taraftan da ülkede yaşanan ekonomik sorunları çözmek için çabalıyordu.

Ajax Operasyonu

Bu arada İngiltere kaybettiklerini geri almak amacıyla Amerika Birleşik Devletlerini de yanına alarak Musaddık’I devirme planları yapmaktaydı. Mart 1953'te TP-AJAX, "Operasyon Ajax" denilen bir plan, CIA ve İngiltere istihbarat servisi MI6 tarafından uygulamaya konuldu. Planın amacı Musaddık'I halk ayaklanması ile görevden ayrılmaya zorlamaktı. Amerikan ve İngiliz istihbaratı Musaddık hükümeti ile arası bozuk olan gruplarla birlikte çalışmaya başladı. Milyonlarca dolar rüşvetin dağıtıldığı bu çalışmaların ardından bu gruplar yönetimden memnun olmayan halkı sokaklara döktü ve ülkede asayişin bozulması sağlandı. Gösterilerde yaşanan çatışmalar sonucunda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
      
Şah Muhammed Rıza Pahlavi ise Musaddık’I görevden almaya çalıştı. Yerine ise general Fazlullah Zahidî’yi getirdi. Bu gelişme üzerine Musaddık yanlıları da sokaklara döküldü ve Şah önce Irak’a sonrada Roma’ya kaçmak zorunda kaldı. Musaddık’I devirmek için yapılan ilk darbe girişimi başarısız olmuştu. Ancak birkaç gün  abul generaller ülkedeki kargaşaya son vermek iddiasıyla darbe yaptılar. Musaddık, bakanlar ve etrafındakiler tutuklandı. Roma’ya kaçmış olan Şah Muhammed Rıza Pahlavi ise üç gün  abul İran’a döndü.
      
İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri  demokratik seçimlerle iktidara gelmiş olan ve halkın istekleri doğrultusunda  abul  millileştiren, gerçekleştirmeye çalıştığı reformlarla ülkede demokrasinin önünü açmaya çalışan Musaddık hükümetini kendi çıkarlarını zedelediği için askeri bir darbe ile devirmekten çekinmemişti. Yakın zamanlara kadar Amerika’nın bu darbeyle olan ilişkisi kanıtlanmış bir bilgi değildi. Amerika’nın darbeye karıştığı ilk olarak 2000 yılında ABD eski dışişleri Bakanı Madeleine Albright tarafından  abul edilmişti. ABD başkanı Barack Obama da 4 Haziran 2009'da Mısır'da yaptığı konuşmada bu ilgiyi resmen doğrulamıştı.
 
Pertolünün millileştirilmesi günü İran'da resmi tatildir.