Agnes Callamard, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin İstanbul Adliyesi'nde görülen ilk duruşmanın ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.
Callamard, "Bugün buradan sizin sayenizde diktatörlere mesaj gönderiyoruz, gazetecileri öldürüp kurtulamazlar. 2 senedir yaptıklarınız için teşekkürler." dedi.
Bugün ilk kez resmi bir adli aşamaya geçmenin önemini vurgulayan Callamard, "Suudi Arabistan'daki yargılama bir adalet komedisiydi, gizlice yapıldı, gerçek failler yargılanmadı, bu nedenle meşruiyeti yok. Ancak burada tamamı olmasa da tetikçi ve faillerin çoğu suçlanıyor, kurbanlar ile şahitler konuşuyor, bu da davaya meşruiyet veriyor. Bu dava hem Türkiye için hem de doğrunun söylenmesi için önemli. Eminim ki daha fazla bilgi ortaya çıkacak. Bu dava adaletin yerini bulması, kurbanlar ve Cemal Kaşıkçı için çok önemli." ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı cinayeti: "Prens Salman da işin içerisinde"
Cinayetten beri ilk kez bir adli sistemin Cemal Kaşıkçı için işini yaptığını dile getiren Callamard, ancak Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın da mahkemede isminin geçmesi gerektiğini savundu.
BM Raportörü Callamard, Selman'ın bir şekilde bu işin içinde olduğunu belirterek, "Selman'ın bu işin içinde olduğuna dair delil olduğu iddiasına sahip tek ülke ABD, ancak orada da inceleme Beyaz Saray tarafından veto edildi. ABD seçimleri geliyor, belki bu tutum orada da değişebilir. " dedi.