TBMM'nin 26. ve 27. Dönem CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer "Bakan dolar oynaklığından rahatsız olmadığını ifade ediyor. Doğal olarak ekonomiyi takip edenlerde bu gelişmelerden kaygılanıyorlar" dedi.

Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybı bir kez daha Türkiye gündemin ilk sırasına yerleşti. Dolar/TL 7,29’u, euro/TL 8,66’yı aşarak ile rekor kırarken, uzmanlar kur artışına dair birçok nedene işaret ediyor.

Ancak Mehr Haber Ajansı'a konuşan TBMM'nin 26. ve 27. Dönem CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,"salgının dünyayı sarmalaması ülke ekonomilerini önemli ölçüde zora soktu. Doğal olarak bu etkilenmeden her ülke nasibini aldı. Ülkemizde de (Türkiye'de) Dolar değişkenliği piyasalara bir yansıması olacaktır" dedi.

Aşağadaki yazıda ekonomist Ömer Fethi Gürer'in Mehr'in sorularına verdiği yanıtları okuyabilirsiniz:

1- Ağustos 2018'in ardından TL bir kez daha dolar ve euro gibi yabancı para birimleri karşısında rekor değer kaybı yaşıyor. Bazı uzmanlar bu değer kaybının sadece koronavirüsle ilgili olmadığına inanıyor. TL’nin değer kaybetmesinin faktörleri nelerdir?

Dünya farklı sorunlar yaşıyordu. Küresel ısınmadan, kent dokularına, yeterli doğal gıdaya ulaşabilmeden yaşanabilir çevreye, insan sağlığından tüm canlıların sağlığına uzanan  sorunların varlığı giderek artıyordu. Özellikle 1990 sonra  Globalleşen dünya ekonomisi de birbirini izleyen, etkilenen bir noktaya evrildi. Sonuçta öngörülenden öte sorunlar her kesimi etkiledi. Bu kere salgın hastalığın dünyayı sarmalaması ülke ekonomilerini önemli ölçüde zora soktu. Doğal olarak bu etkilenmeden her ülke nasibini aldı. Ülkemizde de Dolar değişkenliği piyasalara bir yansıması olacaktır. Üretim maliyetlerini baskılayacaktır. Enflasyonun artışında etkisi olacaktır üretim ve özellikle üretim maliyetleri düşürecek uygulamalar sorunun en aza inmesine vesile olacaktır. Üretim üretim üretim ve olanakları planlı doğru kullanıp liyakata önem veren bir yapılanma çözüme vesile olur. Güçlendirilmiş bir parlementer sisteme geçiş sorunları en aza indirgeyecektir.

2- Coronavirüs nedeniyle Türkiye'de, özellikle turizm sektöründe ekonomik faaliyetin mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Turizmde önemli bir daralma yaşanıyor. Tatil bölgeleri son aylarda hareketlense de yabancı turist daha istenen noktaya etmedi ancak farklı ülkelerde son günlerde gelişler başladı Turizm açısından her türlü sağlığa dayalı önlem alındı bu nedenle kısa sürede yeniden turizmde beklenen doğru bir hareketlenme olabilir ancak her ülkede olduğu gibi koronovirüs etkisi ile faklı alanlarda düzenlemeler kapasite ve eğlence dünyasını doğrudan etkiledi.

3- Türkiye Hükümeti’nin dış ve iç siyasetinin ekonomideki etkisini nasıl yorumluyorsunuz?

CHP olarak bu konuda partimizin görüşlerini Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu kamuoyu ile paylaşıp önermelerde de bulunuyor. İktidar adayı partiyiz eleştiren değil çözüm öneren bir anlayışla sorunları değerlendiriyoruz.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bakanların varlığına karşın tek yetkiyi Cumhurbaşkanında topluyor. Ekonomi politikalarında nihai belirleyen Cumhurbaşkanı. Hazine ve Maliye Bakanı damat olmasından çok oluşturduğu politika ve söylemlerinin etkisi var

4- Dolar fiyatlarının yükselmesiyle birlikte Berat Albayrak, bu durumun asıl sebebi olarak medya kuruluşlarında ve sosyal medyadarla eleştiri hedefi olmuştur. Sizce bu durum Albayrak'ın ekonomi politikasından mı kaynaklanıyor yoksa bazıları siyasi amaçlı olarak Albayrak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı olduğu için eleştiriyor?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bakanların varlığına karşın tek yetkiyi Cumhurbaşkanında topluyor. Ekonomi politikalarında nihai belirleyen Cumhurbaşkanı. Hazine ve Maliye Bakanı damat olmasından çok oluşturduğu politika ve söylemlerinin etkisi var. Dolar yükseldiğinde tüm girdiler bundan doğrudan etkileniyor dolar düşse Dâhi fiyatlar geriye geldiği çok görülmüyor. Öyle olunca dolar artışı farklı üretim ve ürünün artışı demek ama bakan dolar oynaklığından rahatsız olmadığını ifade ediyor. Doğal olarak ekonomiyi takip edenlerde bu gelişmelerden kaygılanıyorlar.

5- Bilindiği üzere İran ekonomisi de yaptırımlardan dolayı dolar fiyatında uçuş rakamlar yaşıyor. Ankra ve Tahran siyasi ve ekonomi alanında iyi bir ilişkiye sahip. İki ülke bu krizin üstesinden gelmesi için hangi ortak önlemleri alabilir?

Türkiye tüm komşu ülkelerle ilişkileri ve işbirliği olması hem bölgemiz hem dünya barışı için de önemlidir. Ekonomilerde karşılıklı dayanışma ve destek bölgeninde gelişimi adına fayda sağlayacaktır ancak ülke yöneten iktidarların belirledikleri program ve hedefledikleri nokta açısından bu bağlamda iki ülke ilişkileri için belirleyici olan ülke yönetiminde olanların yaklaşımıdır. Bu açıdan Türkiye İran arasında ekonomik süreçte bugün için iktidarda olanların bakışı ve yaklaşımı belirleyendir. Bizim anlayışımız Atatürk sözleri ile anlam bulan yurtta barış dünyada barış yaklaşımıdır bu yaklaşım aynı zamanda ekonomiden çevreye her alanda dayanışma ve işbirliğini de kapsar.

6- Tahran- Anakra’nın ticari ilşkilerini yerli parayla yapılması mümkün?  

Bu konu teknik bir durum. Ülkeler alt yapısı bu bağlamda önemli. Olabilirliği olur demenin ötesinde çoklu ele alınıp değerlendirilmelidir.