Cengiz, raporun ardından Suudi Veliah Prens Muhammed bin Selman'ın siyasi meşruiyetinin kalmadığını öne sürdüğü açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Raporun kamuoyu ile paylaşılmasını memnuniyetle karşılıyorum. Gerçek - zaten bilinen- bir kez daha ortaya çıkarıldı ve onaylandı. Ancak bu yeterli değil, zira gerçek ancak adaletin tecelli etmesine hizmet ettiğinde anlamlı olabilir. Gerçek, inkar edilemeyecek ya da yok sayılamayacak kadar net. Veliaht Prensin, bu raporu takiben hiçbir siyasi meşruiyeti kalmamıştır. Bunu açık ve net bir şekilde söyleme ve harekete geçme zamanı artık gelmiştir.
Suçsuz ve masum bir insanın hunharca öldürülmesini emreden veliahtın ertelenmeden cezalandırılması gerekmektedir. Bu sadece Cemal için aradığımız adalete hizmet etmekle kalmayıp, bilakis bundan sonra olabilecek benzer olayların önünü de kesecektir. Ancak bu şekilde, ABD'nin uygulamayı planladığı yaptırımlar anlamlı olabilir. Veliaht Prens cezalandırılmadığı taktirde, bu asıl sorumlunun sonsuza kadar yaptığının cezasını çekmeyeceğine işeret ederek, hepimizi tehlikeye atarak insanlığımızın kara bir lekesi olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri'nde göreve yeni gelen Başkan Joe Biden ve diğer dünya liderlerine 'katil olduğunun ispat edildiğini' öne sürdüğü bir kişi ile el sıkışıp sıkışmayacaklarını soran Cengiz, adaletin yerini bulması için herkesi harekete geçmeye çağırdı.
"Veliaht Prens'in cezalandırılması için harekete geçilmeli"
Hatice Cengiz, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
"Başta Biden yönetimi olmak üzere tüm dünya liderlerinin kendilerine şu soruyu sorması elzem olmuştur; ilerleyen günlerde, katil olduğu ispatlanmış ve cezalandırılmamış bir kişi ile tokalaşacaklar mı? Onu yok saymaya çalışmak ve cezalandırmayarak arafta bırakmak evrensel insanlık değerlerini yitirmemize neden olacaktır. Bu ABD'nin ve batının yıllardır savunduğu evrensel insan hakları değerleriyle nasıl örtüşür? Bugün Cemal için adalet sadece Cemal'i değil gelecekteki özgürlük adına mücadele eden tüm herkesi ifade etmektedir. Herkesi elini vicdanına koyarak Veliaht Prens'in cezalandırılması için harekete geçmeye davet ediyorum. Adaletin sonunda yerini bulmaması tüm insanlık adına büyük bir utanç olacaktır."
Evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı.
Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu bir türlü netlik kazanamadı.
Riyad yönetimi cinayeti önce inkar etmiş ardından kabul etmiş ve bu kapsamda yargılanan 8 kişiden 5'i idama mahkum edilirken diğer üçü ömür boyu hapse mahkum edilmişlerdi.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün (DNI) cuma günü kamuoyuna açıkladığı raporunda gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu belirtilmişti.
Kaynak: Euronews