CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'ye getirilen dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili "Gerçekten sağlıklı, tutarlı, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaate göre bir yargı düzeni olursa dokunulmazlığı kaldırırsınız. Böyle bir ortamda eğer siz dokunulmazlığın kaldırılmasına 'evet' derseniz demokrasiye ihanet etmiş olursunuz" derken, erken seçim ihtimaline ilişkin de, "İnşallah sonbaharda seçim kararı alırlar da martın sonu yine bahar olur" ifadesini kullandı.
KRT TV özel yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklandığı gün yaptığı açıklamalara değinen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bahçeli Erdoğan'ı teslim almış vaziyette. Bahçeli'nin 'Anayasa Mahkemesi kapatılsın' demesi ve Erdoğan'ın da bu konuda hiçbir yorum yapmaması ilginç. Neden Anayasa Mahkemesi kapatılsın? Erdoğan demesi gerekir ki 'Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması asla söz konusu olamaz'. Erdoğan söylemedi diyelim en azından partinin sözcüleri açıklama yapabilir.
"Cumhur İttifakı aslında bir düşünce ittifakı değil. Bir koltuğun korunmasına yönelik olarak bir araya gelen bir ittifak."
"İyi Parti de demokrasi istiyor, biz de demokrasi istiyoruz"
TBMM'ye getirilen dokunulmazlık fezlekelerinin bir siyaset mühendisliği olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "'İyi Parti'yi kendi yanımıza alıp, CHP'yi öbür tarafa itelim' diye bekliyorlar ama biz kavga etmeyiz. İyi Parti de demokrasi istiyor, biz de demokrasi istiyoruz. Onlar da güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyor, biz de istiyoruz" dedi.
"Biz demokrasiyi her koşulda savunmak zorundayız" diye devam eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Demokrasi vazgeçilmez bir konu. Dokunulmazlıklar elbette kalkabilir. Var olan ve getirilmek istenen dokunulmazlıklar bir siyaset mühendisliği gereği getirilen dokunulmazlıklar. Yargı bağımsızlığının olduğu yerlerde dokunulmazlıklar kalkabilir. Gerçekten sağlıklı, tutarlı, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaate göre bir karar verilirse bir mahkemede, bir yargı düzeni olursa dokunulmazlığı kaldırırsınız. Onun dışında doğru değil.
"Siz kalkmışsınız mahkemeye hakimi tayin etmişsiniz partinin genel başkanı olarak. Ona göre de bir hakimler savcılar kurulu oluşturmuşsunuz. Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan hakimi ödüllendiriyorsunuz.
"Bunun milli iradeye karşı bir hareket olduğunu düşünüyorum"
"Yeri geldiğinde daha üst bir göreve, Yargıtay'a hâkim tayin ediyorsunuz. İstediğiniz kişiyi tutuklatıp hapse attırabiliyorsunuz bir talimatla… Böyle bir ortamda eğer siz dokunulmazlığın kaldırılmasına evet derseniz demokrasiye ihanet etmiş olursunuz. Demokrasi sadece benim için değil herkes için var. Bir haksızlık var bu işlemde.
"Hem demokrasiyi savunacaksınız, hem böyle bir yargı düzeninde bunları alacaksınız, hapse atılmalarına el kaldıracaksınız… Bu doğru değil. Bu demokrasiyi savunmamaktır. Milli irade dediğimiz bir kavram var. Vatandaş gidip sandıkta oy kullandı. 6 yıl önceki bir olay… Bu savcılar, hâkimler neredeydi? Bunlar milletvekili de değildi.
"Görevden alacaksan 6 yıl önce iddianameyi yazıp da tozlu raflarda tutan, siyaset mühendisliği dolayısıyla bugün getirip de dava açan kişiyi görevden alacaksın. Ben bunun milli iradeye karşı bir hareket olduğunu düşünüyorum. Sadece ben değil sağduyusu olan herkes böyle düşünüyor."
"İnşallah sonbaharda seçim kararı alırlar da martın sonu bahar olur"
Erken seçim ihtimaline ilişkin soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Biz yerel seçimlerde 'Martın sonu bahar olacak' demiştik. Martın sonu bahar oldu. İnşallah sonbaharda seçim kararı alırlar da martın sonu bahar olur yine. Türkiye'nin bahara ihtiyacı var. Gülmeye ihtiyacı var. Sevinmeye ihtiyacı var. Kucaklaşmaya, helalleşmeye ihtiyacı var. Çocuklara güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız."
Kaynak: T24