Mescid-i Aksay'da Siyonist güçlerinin Filistinlileri hedef alan saldırılarıyla başlayan gerginlik devam ediyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs, Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlilere zorunlu göç tehdidi nedeniyle gergin günlere sahne oluyor.Siyonist İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki saldırıları da kutsal kentteki gerilimi tırmandırıyor.
İşgal güçleri, 7 Mayıs akşamı teravih namazı sırasında Mescid-i Aksa'daki cemaate ses bombaları ve plastik mermiyle müdahale etti. Siyonist İsrail polisinin Doğu Kudüs'te Filistinlilere saldırısında çok sayıda kişi yaralandı.
Mehr Haber Ajansı, bu konu hakkında Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Tomar ile bir röportaj gerçekleitirdi:
1.Siyonist Rejim’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları ve Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlileri evlerini zorla tahliye etmesinden amacı nedir?
Nihai amaç bellidir. Kudüs’ün tamamen Yahudileştirilmesi ve Mescidü Aksa’daki İslami yapıların yıkılarak “Süleyman Mabedi”nin yeniden inşası. Tabi iki mekan da sembolik önem taşıyor. Şeyh Cerrah, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi’nin doktoru. Onun zaviyesi ve türbesi etrafında 19. Yy.da bir mahalle oluşuyor. Bu mahallede Hüseyni ve Neşaşibi gibi önemli aileler yerleşiyor. Sembol bir mahalledir. Kudüs’ün işgali için önemli ailelerin oturduğu mahalle sembolik önemi haizdir. Mescid-i Aksa ise zaten söylemeye gerek yok. Bütün Müslümanların ilk kıblesi, Mirac’ın olduğu yer ve İslam tarih ve kültürünün merkezlerindendir.
2.Bilindiği üzere Tel Aviv şu anda içeride bir siyasi ve güvenlik kriziyle karşı karşıyadır ve birçok uzman da Siyonist Rejim’in bu iç krizleri örtbas etmek için böyle saldırgan eylemlerde bulunduğuna inanmaktadır. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şu anda seçimlerden sonra 4. hükumet kurma teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlandı. 5. Teşebbüs yapılacak veya seçime gidilecektir. İşte bu siyasi krizi çözmek ve saflarını sıklaştırmak için Netenyahu, Kudüs, Şeyh Cerrah ve Mescid-i Aksa meselesini aşırı sağcıların desteğini almak için kullanmaktadır. İsrail’de sık sık yapılan bir uygulamadır. Aynı zamanda nihai amaçlarına ulaşma çabasıdır.
3. Bazıları, bazı Arap ülkelerinin Siyonist Rejim’le ilişkilerini normalleştirmesinin Filistin halkının haklarının gerçekleşmesine yardım edeceğine inanıyor. Ancak biz pratikte böyle bir şeyin olmadığına ve Siyonist Rejim’in hala Filistin’deki cinayetlerini sürdürmesine tanık olmaktayız. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Güçten başka hiçbir şey Siyonist rejimi tedip edemez. Bilakis böylece İsrail meseleyi bir İslam-Arap meselesinden çıkarıp Filistin-İsrail anlaşmazlığı olarak adlandırabilir. Normalleşme İsrail’i etkilemez. Bilakis daha da cesaretlenir. İsrail karşısında birleşik bir güç olmadıkça Filistin ve Kudüs’ün Müslüman kimliğini ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Temel hedef Kudüs’ün Yahudileştirilmesi ve Mescid-i Aksa’daki yapıların yıkılarak Tapınak’ın inşa edilmesidir.
Azar MAHDAVAN ve Rüya FEREYDUNİ