Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas güçleri tarafından Cumartesi sabahı Gazze çevresindeki yerleşim yerlerine düzenlenen ve 400 Siyonistin ölümüne neden olan kapsamlı operasyonun en önemli özelliği sürpriz unsuru içermesiydi. Elbette birkaç gün önce Yahudi dini bayramıyla eşzamanlı olarak Siyonistlerin Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün doğu mahallesine yönelik saldırıları artmıştı ve Batı Şeria'daki yerleşimciler de Batı Şeria şehirlerine saldırmak ve Filistinlilerin varlıklarını ateşe vermek için her fırsatı değerlendiriyordu. Böyle bir durumda Siyonist rejimin yetkilileri, Hamas'ı siyasi ve ekonomik yollarla kontrol edebildiklerini varsayarak Gazze'deki Filistin direnişinden bir tepki beklemiyorlardı.
Siyonistler bütün cephelerde birlik stratejisinin sembolü olan Kudüs Kılıcı operasyonundan bu yana Filistin direniş güçleri arasında anlaşmazlık çıkarmaya odaklandı ve daha önceki deneyimlerini kullanarak bu kez direnişi yok etmeyi başardığını düşündü. Ayrıca Siyonistler, kuşatmanın yarattığı zor koşullar ve kuzey geçişlerinin ihtiyaçlarını sağlamak için açık olması ihtiyacı nedeniyle Hamas'ın İsrail karşısında çaresiz kaldığı görüşündeydi.
Bu arada Siyonist rejimin istihbarat ve güvenlik aygıtları da her zaman efsanevi bir imaj yansıtarak İsrail düşmanlarından bir adım öndeymiş gibi davranıyordu. Bu maske, medyada Filistinli liderlere körü körüne düzenlenen suikastlar ve Siyonistlerin Gazze ve Suriye'ye düzenlediği hava saldırıları yoluyla büyütülmüş ve İsrailliler için bilgi konusuda üstün oldukları yanılmasını yaratmıştı.
Bu yanlış istihbarat değerlendirmeleri ve yüzeysel siyasi analizler, direnişin tarihi bir anda rejime şaşırtıcı ve ölümcül bir darbe indirmesi için altın bir fırsat yarattı. Bu önemli gelişmenin İsrail içinde ve dışında önemli sonuçları olacak ve direniş açısından önemli bir başarı olarak değerlendirilmektedir.
Öncelikle bu çatışmaların sona ermesinden sonra Siyonist rejimin askeri ve istihbarat teşkilatında 33 günlük savaşda olduğu gibi bir deprem beklenmeli. Çünkü bu teşkilatlar böyle bir saldırıyı (Bin komandonun gelmesi ve bir saatten kısa sürede 2200 füzenin atılması) öngörememişti. İsrail kara kuvvetleri amatör bir ordu gibi mevzilerinden çekildi ve aralarında önde gelen askeri isimlerin de bulunduğu yüzlerce yerleşimci esir alındı.
Öte yandan bu saldırı, Binyamin Netanyahu'nun siyasi hayatının sonu olacaktır. İsrail'in iç kesimlerinde yıllarca siyaset yaptıktan sonra Netanyahu, iktidar koltuğuna utanç verici bir şekilde veda edecek. Netanyahu, iktidarda kalabilmek ve adli soruşturmalardan muaf olabilmek için İsrail'in siyasi atmosferini fiilen kutuplaştırdı ve mevcut siyasi istikrarsızlık, Filistinli savaşçıların bu tarihi saldırıya motive eden nedenlerden biri oldu.
Dış düzeyde ise ilk etapta rejimin ilk gündemi olan normalleşme projesi büyük bir aksamaya uğrayacak. Çünkü bir yandan Fars Körfezi'ndeki Arap devletleri bugünkü saldırı ve Arap dünyası kamuoyundan gelen olumlu tepkilerden sonra artık İsraillilere dost olamazlar. Öte yandan seçim kampanyası başlamadan önce Yahudilerin oylarını kazanarak önemli bir dış politika başarısı elde etmek amacıyla Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki normalleşme müzakerelerinin sonuçlandırılması için çaba gösteren Joe Biden yönetimi, şimdi yeni bir statüyle Yahudi lobisine bölgedeki barış durumunu açıklamalıdır.
Siyonistler, istihbarat, askeri, iç ve dış politika alanlarının yanı sıra yumuşak güç alanında da büyük bir yenilgiyi kabul etti. Çünkü her şeyden önce güçlü imajı tamamen çökmüş durumda ve hatta önümüzdeki günlerde büyük bir operasyon gerçekleştireceğini varsayarak bile (Hamas hapishanelerindeki yerleşimcilerin durumu ve direniş güçlerinin sahadaki yetenekleri dikkate alınmaksızın) savaşı zaten kaybetmiş durumdalar. Ayrıca böyle bir saldırı, işgal altındaki topraklardan tersine göç sürecini de yoğunlaştıracak ve yerleşimcilerin daha iyi bir yaşam vaadiyle İsrail'de kalmaya devam etme konusunda ciddi şüphe duymalarına neden olacak ve birçok Yahudi daha güvenli ve daha istikrarlı bir yerde yaşamayı tercih edecek.