Yayınlama Tarihi: 13 Aralık 2023 - 17:58

Tüm deliller Siyonist rejimin Gazze'de en korkunç savaş suçları işlediğini gösterirken ABD yönetimi hâlâ Siyonist İsrail'in eylemlerinin meşru müdafaa hakkına dayandığına inanıyor.

Siyonist İsrail'in Gazze halkına saldırıları üçüncü ayında devam ediyor. Bu rejim bu sürede Gazze halkına savaş suçları, soykırım, insanlığa karşı suçlar ve saldırı suçları dahil olmak üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi tüzüğünde belirtilen dört suçu işledi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Tüzüğü'nün 8. maddesi savaş suçlarına atıfta bulunmaktadır. Bu madde’de savaş suçlarının örneği olan onlarca suçtan bahsedilmiştir. İsrail'in Gazze halkına karşı açıkça ve defalarca işlediği bu suçlardan bazıları şunlardır:

1. kasıtlı katliam;

Tel Aviv rejiminin Gazze'de başlattığı son savaşta şimdiye kadar 18 binden fazla Filistinli şehit edildi. Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırısı sonucu Gazze'de şehit sayısının 7 Ekim'den bu yana 18 bin 205 kişiye yükseldiğini açıkladı. 6 binden fazla kişi de kayıp. Şehitlerin yüzde 70'i çocuk ve kadın. UNICEF sözcüsü, “Gazze'de yaklaşık 7 bin 800 Filistinli çocuğun öldürülmesi insanlığın alnında bir kara lekedir. Önemli olan Gazze halkının Siyonistler tarafından bilinçli olarak hedef alınıp şehit edilmesidir. Hastanelerin, kampların, konutların ve okulların hedef alınması da dahil olmak üzere, Gazze halkının kasıtlı olarak öldürüldüğüne dair pek çok kanıt var. Siyonist Rejim buralarda sivillerin bulunduğunu bilerek buraları bombalıyor. İşgalci rejim böylece bir yandan şehit sayısını artırmak, bir yandan da Siyonist esirleri serbest bırakmayan Hamas'a yönelik baskıyı artırmak, diğer yandan da kaybettiği caydırıcılığı yeniden canlandırmaya çalışıyor” ifadelerinde bulundu.

2. insanların vücut veya sağlıklarında ağır acılar veya ciddi hasarlar yaratmak;

Uluslararası Ceza Mahkemesi Tüzüğü'nün 8. Maddesinde yer alan savaş suçlarının diğer örneği de insanların vücut veya sağlıklarında ağır acılar veya ciddi hasarlara neden olmaktır. Siyonist İsrail bu suçu sivilleri yaralamak, Gazze'yi kuşatmak, Gazze'ye ilaç ve gıda girişini engellemek, hastaneleri kuşatarak hastaların tedavilerini engellemek, Gazze halkını göçe zorlamak şeklinde işliyor. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre Siyonist saldırılarda 49 bin 645 kişi yaralanmıştır.

3. Yasadışı ve kasıtlı olarak yapılan ve askeri zorunluluk nedeniyle haklı gösterilemeyecek şekilde büyük çapta mülklere el koymak ve onları tahrip etmek;

4. Bu çatışmalara doğrudan dahil olmayan sivillere kasıtlı saldırılar;

5. Sivil hedeflere, yani askeri kullanımı olmayan hedeflere yönelik kasıtlı saldırılar;

6. Birleşmiş Milletler Şartı uyarınca insani hizmetlerde veya barışı koruma görevlerinde görev alan kişilere, tesislere, ekipmana, birimlere veya araçlara yönelik kasıtlı saldırılar;

7. Sivillerin can kaybına veya yaralanmasına neden olacağı ve sivil hedeflerin yok edilmesine veya çevreye ciddi, yaygın ve uzun vadeli zarar vereceği bilinciyle kasıtlı saldırılar;

8- Askeri koruma altında olmayan ve askeri hedef sayılmayan şehirlere, köylere, yerleşim yerlerine veya binalara yönelik her türlü bombalama veya saldırı;

Siyonist Rejim, Gazze halkına karşı defalarca ve alenen 3'ten 8'e kadar olan maddelere uymamıştır. Aslında Siyonistlerin Gazze'ye karşı işlediği savaş suçlarının bir başka örneği de konut, sağlık, eğitim, ekonomik vb. mülklerin yaygın biçimde tahrip edilmesidir.
Gazze hükümetinin enformasyon ofisi, Siyonist ordunun saldırıları sırasında bölgedeki konutların %61'inin yıkıldığını duyurmuştu.

Haaretz gazetesine göre, İsrail'in hava saldırılarında Gazze'de ölenlerin yüzde 61'ini Filistinli siviller oluşturuyor.  Gazetede ayrıca İsrail üniversitelerinden birinde sosyoloji profesörü olan Yagil Levy’in bir analizini yayınlamıştır. Levy analizinde "İsrail'in 2012-2022 yılları arasındaki Gazze'deki üç büyük savaşında, sivil kayıpların toplam sayısı %40 civarındaydı. Bu yılın başındaki Gazze bombardımanında da 'Kalkan ve Ok' olarak adlandırılan operasyonda bu oran yüzde 33 olarak belirtildi. Tel Aviv'in amansız hava bombardımanı ve Gazze'deki asker ve sivil ayrımına kayıtsız kalması, bu savaşta sivillerin toplu olarak katledilmesine yol açmıştır” görüşünü savundu.

9- Zorunlu göç ve yasadışı hapis

10- Kimsenin güvende olmayacağını ilan etmek

Gazze halkının zorunlu göçü Siyonistlerin savaş suçu işlediğini gösteren bir başka örnektir. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tüzüğünde bu konuya değinen madde var zaten.

Siyonist Rejim ateşkes öncesi, Gazze halkını Kuzey Gazze'yi terk etmemeleri halinde onları öldürülecekleri konusunda defalarca uyarmıştı.

Sonrasında da Gazze'nin güneyinde yaşayan sivillere aynı uyarı yapıldı. Siyonistler, Refah kapısının yeniden açılıp Gazze halkının Mısır'a göç etmesini istiyordu.

Gazze'de 1 milyon 900 kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu bağlamda Filistin Ulusal İnisiyatifi Genel Sekreteri Mustafa Al-Barghouthi, Siyonistlerin gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle Gazze'nin kuzeyindeki bazı aileleri 6 kez farklı yerlere taşınmaya zorlandığını ancak Gazze halkının direnmeye karar verdiğini söylemiş. Filistinli yetkili, İsrail’in ''Etnik Temizlik'' planını boşa çıkarmak istediklerini ​​​bildirmişti.

11. Dini, eğitimsel, sanatsal, bilimsel veya hayır amaçlı yapılara, tarihi eserlere, hastanelere, hasta ve yaralıların toplandığı yerlere kasıtlı saldırılar;

12. Binalara, ekipmanlara, birimlere ve tıbbi araçlara Cenevre Sözleşmeleri'nin ayırt edici amblemini kullanan personellere kasıtlı saldırılar

Siyonist İsrail’in Gazze'ye karşı başlattığı son savaşta en az 255 okul ve 60'a yakın cami yıkıldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 10 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Batı Şeria'da sağlık hizmetlerine yönelik 449'dan fazla saldırıyı doğruladıklarını duyurdu. Ghebreyesus, ‘’Gazze'de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil. Gazze’de sağlık sistemi zor durumda ve çöküyor.’’ dedi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı da, 7 Ekim'den bu yana işgalcilerin saldırılarında 296 sağlık personelinin şehit olduğunu, yüzlerce sağlık çalışanının yaralandığını bildirdi.

Siyonist Rejim tarafından tutuklanan Şifa Hastanesi Müdürü Munir el-Berş İsrail insanlık dışı koşullar altındadır.
İsrail saldırıları sonucu Gazze'de en az 75 gazeteci ve medya çalışanı öldü, 80 gazeteci de yaralandı.

13. Cenevre Sözleşmeleri açıkça sivillerin aç bırakılmasını savaş yürütme yöntemi olarak yasaklamaktadır;

Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi'ne karşı işlediği savaş suçunun bir başka örneği de bölgedeki insanların zorla aç bırakılmasıdır. Kuşatma altındaki Gazze, 2007'den bu yana dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürdü. Uluslararası toplumun  son dönemde yatığı uyarılara rağmen Siyonistler, Gazze'ye her türlü insani yardımın gönderilmesini engelliyor. Öte yandan Refah sınır kapısı da Mısır tarafından kapatılmıştır. Bu nedenle Gazze halkı, Siyonistlerin günlük bombardımanının yanı sıra, dört bir yandan kuşatma sonucunda kasıtlı açlığa maruz kalmıştır.

Sonuç

Bahsedilen konular, işgal rejiminin Gazze'ye karşı savaşta savaş suçu işlediğini kanıtlamaktadır. Ancak ABD hükümeti hâlâ Siyonist İsrail’in meşru müdafaa hakkına sahip olduğuna inanıyor ve BM Güvenlik Konseyi'nde savaşın durdurulması yönünde önerilen her türlü kararı veto ediyor. Bu arada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 33 yıl sonra BM Şartı'nın 99. Maddesini işleterek Gazze'deki durumu ‘’uluslararası barış ve güvenliğe tehdit’’ olarak nitelendirdi.