İran'ın BM Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, BM Güvenlik Konseyi'nin "Orta Doğu durumu" ile ilgili toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail rejiminin İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye'deki diplomatik binasına yönelik askeri saldırılarını kınayan ve İran'ın bu tür korkunç saldırılara yanıt verme hakkını tanıyan Güvenlik Konseyi üyelerini takdir ederek, “İran’ın operasyonu, tamamen Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesinde belirtilen ve uluslararası hukukta tanınan, meşru müdafaa hakkımızın kullanılmasına uygun olarak yürütüldü. Tepkimiz gerekli ve uygundu. Aynı zamanda gerilimin tırmanma olasılığını en aza indirmek ve sivillerin zarar görmesini önlemek amacıyla sadece askeri hedefleri vurduk” ifadesini kullandı.
İrvani, “Ne yazık ki ABD, İngiltere ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu Güvenlik Konseyi'nin bazı üyeleri bir kez daha gerçekleri görmezden gelmeye karar verdi. Bu üç ülke, ikiyüzlü bir davranış sergilerken, kendi ihmallerini ve bölgede barış ve güvenliğe yönelik uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemelerini dikkate almadan, İran'ı haksız yere suçladı. Altı ayı aşkın süredir bu ülkeler, özellikle de ABD, İsrail rejimini Gazze'deki katliamın her türlü sorumluluğundan korudu” ifadelerinde bulundu.
Bu ülkeler, İsrail rejiminin diplomatik mekanlarımıza yönelik askeri saldırılarına karşı İran'ın kendini savunma hakkını reddederken, Siyonist rejimin mazlum Gazze halkına yönelik tüm cinayetlerini ve soykırımlarını meşru müdafaa bahanesiyle meşrulaştırdılar ve örtbas ettiler” diye konuştu.
İranlı diplomat konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İsrail rejiminin Şam'daki konsolosluğumuza yönelik korkakça terör ve askeri saldırısının ardından, Güvenlik Konseyi'nden bu yasadışı suç ve terör eylemini güçlü bir şekilde kınamasını ve faillerin hızla yargılanması ve bu tür korkunç suçların tekrarlanmasını önlemek için kararlı ve uygun önlemler almasını talep ettik. Ne yazık ki Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliği koruma görevini yerine getirme konusunda başarısız olmuştur.”
İrevani, “Mevcut durumun temel nedenleri herkes için açıktır. İsrail rejiminin Gazze'de Filistin halkına karşı yürüttüğü savaşın başlangıcından bu yana üçte ikisi çocuk ve kadın olmak üzere 34 binden fazla sivil öldürüldü. Tüm sivil altyapı İsrail rejimi tarafından hedef alındı ve yok edildi. İnsani yardım güçleri bile bu haydut rejimin askeri saldırılarına karşı korunmadı. İsrail rejiminin Filistin halkına karşı işlediği soykırım ve savaş suçlarına karşı Konsey'in eylemsizliği, bu rejimi ihlallerini sürdürme konusunda daha da küstahlaştırdı” dedi.
İran'ın BM Daimi Temsilcisi, konuşmasının devamında, “İsrail rejiminin bölge halklarına karşı istikrarsızlaştırıcı ve sorumsuz eylemleri ve suçları, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik gerçek bir tehdittir. İsrail rejiminin başbakanının politikası, iktidarda kalabilmek için bölgedeki çatışmayı genişletmek ve yoğunlaştırmaktır. Güvenlik Konseyi üyeleri, Güvenlik Konseyi'nin böylesine savaşçı bir rejimin emellerinin esiri olmasına izin vermemelidir. Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunu üstlenmesinin ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bu gerçek tehditle ilgilenmesinin zamanı geldi. Güvenlik Konseyi, İsrail rejiminin küstahlığına yanıt olarak BM Şart'ın 7. Bölümü uyarınca görevlerini hızla yerine getirmelidir” açıklamasında bulundu.