İran’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Said İrevani, BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta Siyonist rejimin BM temsilcisinin 19 Nisan 2024 tarihli mektubunda İran’a karşı asılsız suçlamalarını reddetti.
İrevani’nin kaleme aldığı mektupta şu ifadelere yer verildi:
1- İran, söz konusu mektupta yer alan tüm asılsız suçlamaları reddediyor. Bu tür asılsız iddiaların aksine İran İslam Cumhuriyeti, uluslararası hukuka tutarlı bir şekilde uymuş, Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine bağlı kalmış ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uymuştur. İran İslam Cumhuriyeti ilaveten farklı alanlardaki yapıcı varlığıyla uluslararası barış ve güvenliğin geliştirilmesinde aktif bir rol oynamıştır.
2- İran 13 ve 30 Nisan tarihli yazışmalarında 13 Nisan 2024’te yapılan operasyonun, İsrail rejiminin askeri saldırılarına, özellikle de bu rejimin 1 Nisan 2024'te İran’ın Şam konsolosluğu’na yönelik askeri saldırısına yanıt olarak doğrudan ve resmi olarak İran tarafından gerçekleştirildiğini açıkça bildirdi. İran İslam Cumhuriyeti'nin eylemi gerekli ve Birleşmiş Milletler Şartı kapsamındaki meşru müdafaa hakkı çerçevesindeydi. Bu operasyonda yalnızca askeri hedefler vuruldu.
3- İsrail rejiminin iddialarının aksine İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgede vekil güçleri bulunmuyor; Hiçbir birey, grup ya da ulus İran'ın emri altında hareket etmiyor. Üstelik direniş grupları vekil değil. Bu gruplar meşru ve yasal gruplar olarak yalnızca İsrail rejiminin Gazze'de ve işgal altındaki diğer Filistin topraklarındaki ve bölgenin diğer ülkelerindeki işgalci güçlerine karşı mücadele ediyorlar. Dolayısıyla İsrail rejiminin onları "vekil" gruplar olarak etiketleme çabası, yalnızca kendisinin bölgedeki saldırgan ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerini gizlemek ve meşrulaştırmak içindir.
4- Uluslararası hukuku, Birleşmiş Milletler Şartını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını bu kadar bariz bir şekilde ihlal eden İsrail rejiminin uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en önemli tehdit olduğu inkar edilemez. İsrail rejimi, Gazze'de devam eden ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olan katliam ve insanlık trajedisinden sorumlu olduğunu inkar edemez. Bu işgalci rejim, Filistin halkına karşı vahşi savaşını ve Refah'taki askeri saldırılarını sürdürüyor ve Güvenlik Konseyi'nin taleplerini açıkça ve aşağılayıcı bir şekilde görmezden geliyor.
5- İşgalci rejim, eylemlerinin sonuçlarının sorumluluğunu tamamen üstlenmelidir. Güvenlik Konseyi, İsrail rejiminin istikrarsızlaştırıcı ve sorumsuz eylemlerinin yanı sıra bu rejimin Filistin halkına ve bölgedeki diğer uluslara karşı işlediği suçlarla da ilgilenmelidir.
6- Bu vesileyle, İsrail rejimi temsilcisinin ABD’nin Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğini talep eden karar tasarısını veto etmesini incelemek üzere 1 Mayıs 2024’te düzenlenen toplantıda İran’a yönelik asılsız suçlamalarını şiddetle kınıyor ve reddediyoruz.
yorumunuz