Son aylarda Avrupa ve Amerika ülkelerinde Siyonist rejimin Gazze'ye saldırılarına tepki ve Filistin'e destek amacıyla halk ve öğrenci protestolarına tanık oluyoruz.
Öte yandan şu anda Mekke'de 2 milyondan fazla hacı adayı bulunmaktadır. Dünyada yaşanan olaylar ve dünyanın her yerinde Filistin halkına destek amacıyla gerçekleştirilen hareketlerden dolayı bu yılki hac mevsimi çok önemli. Dolayısıyla bu yılki Hac mevsimini Siyonist rejimin suçlarını ve soykırımını kınamak ve Gazze'nin mazlum halkını desteklemek için bir dönüm noktası olarak değerledirebiliriz.
Mehr Haber Ajansı muhabiri bu konuyla ilgili Türk Gazeteci ve Araştırmacı Ramazan Bursa ile bir röportaj yaptı.
Hac mevsimini Filistin'i desteklemek için bir fırsat olarak nitelendiren Ramazan Bursa değerlendirmesinde, “Avrupa ve Amerika'da hem halkların hem öğrencilerin yapmış olduğu eylemler fevkalade önemli. Filistin davası ve Gazze'deki direniş batılı ülkelerdeki halkların uyanmasına vesile oldu bu çok önemli. Yani hiçbir din, ırk ve ayrımı olmadan her dinden her dilden her ırktan insanlar Gazze’deki halkın yanında İsrail işgal rejiminin siyonist planlarının ve vahşetin karşısında duruyorlar ve büyük bir cesaretle oturuyorlar; Çok etkili eylemler yapıyorlar. Hac ise fevkalade önemli dinimizde aslında birliğin beraberliğin simgesi bir ibadet. Hac imkanı olan Müslümanlar Allah'ın emri gereği o kutsal beldeye giderler ve Arafat'ta bir araya gelirler Arafat aslında Müslümanların birliğini vahdetini temsil eder dolayısıyla bir yönüyle de siyasi bir ibadettir. Burada Müslümanların sorunlarının konuşulması kadar doğal bir durum yoktur yani hakikaten Müslümanlar, Müslümanları ilgilendiren sorunlar ele almalı, Arafat'ta konuşmalı Kabe'de konuşmalı medine-i münevvere'de Hz Peygamber efendimizin huzurunda konuşmalı” ifadelerinde bulundu.
Hac ziyaretini Müslümanların yılda bir yapmış olduğu büyük bir kongre hareketi olarak nitelendiren Bursa, “Bu büyük bir buluşmadır. Fakat böyle bir eğilim göremiyoruz Müslümanlar bunu arzulanmış olmasına rağmen daha önceki senelerde de olduğu gibi bu yolda böyle bir tablo göremeyeceğiz gibi duruyor. Bunun sebebi ise Suudi Arabistan'ın politikasıdır” dedi.
Gazze'yi desteklemek, dini bir vecibedir
“Hac bir ibadettir fakat Gazze'yi desteklemek, Filistin’i desteklemek için slogan atmak, Filistin’i hacda gündeme getirmek siyasi bir slogan değildi; dini bir Vecibedir” diyen Ramazan Bursa, “Eğer hac Müslümanların en büyük ibadeti ise Filistin davası Gazze’deki direnişi desteklemek siyasi bir eylemin ötesinde Müslümanlar üzerine farz-ı Ayn ise o zaman bu ibadetin hakikate yapılması kadar doğal bir şey yoktur. Lakin Suudi Arabistan yönetiminin kendi iç korkuları vardır. Sadece hacda değil. Bakın dünyada 8 aydır eylem yapılıyor İslam ülkelerinin bazılarında da, Asya ülkelerinde ve bilhassa Avrupa ve Amerika'da fakat Fars Körfezi’nde bilhassa Suudi Arabistan’da Filistin'i destekleyen bir eylem görebiliyor muyuz? Göremiyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
Bursa açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bunun sebebi ne? oradaki halk Filistin'de yaşanan acıyı kalbinde hissetmiyor mu? Oradaki Müslümanlar Filistin davasını desteklemiyor mu? Hayır elbette orada yaşayan yaşayan diğer ülkelerde yaşayan Müslümanlar Gazze acısını yüreklerinde hissediyorlar Filistin davasını destekliyorlar fakat yönetimlerin oluşturmuş olduğu baskıcı ortamdan dolayı eylem yapamıyorlar.
Çünkü Suudi Arabistan Filistin meselesinde dahi halkın destekleyen eylem yapmasına rıza göstermiyor. Çünkü eğer halk Filistin meselesi de dahil sokağa çıkıp eylem yaparsa eylem yapmaya alışır bu defa kendilerinin aleyhimizde sokağa çıkarlar diye düşüncesi var. Halkının sokağa çıkmasını engelliyorlar. Diğer taraftan hac meselesine hac bir ibadettir; Gazze’yi desteklemek Filistin davasının desteklemek imani bir mesele değil midir? Sadece siyasi bir mesele midir. Biz Filistin davasını Filistinliler bir devlet sahibi olsun, yurt sahibi olsun diye mi destekliyoruz? Kudüs'ün özgürleşmesi, Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesi bizim inanç meselesi iman meselemiz değil midir? Siyonizm ile mücadele inanç İman meselesi değil midir? ve bu mücadele bir ibadet değil midir?bir cihatt değil midir? Peki niye Mekke'de veya Medine'de hacca Arafat'ta Suudi Arabistan buna engel oluyor? çünkü hacda Filistin meselesinin Gazze’deki zulmün milyonlar tarafından dile getirilmesinin İslam coğrafyasında büyük bir Sinerji oluşturacağını biliyorlar. Arafat'ta bakınız hacda sadece Arafat'ta gelen hacıların tamamı bir araya geliyor 3 milyon civarında insan, şu anda 2 milyon civarında bir haftadan fazla var Kurban bayramına; hala gidenler var; 3 milyonu bulacak diye düşünüyorum. 3 milyon insan aynı anda Arafat'ta oluyor ve bu üç milyon insanı Arafat gibi mukaddes bir yerde bir araya geliyor.”
Hacda Gazze’nin gündeme getirilmesi ABD'yi rahatsız edecek
Ramazan Bursa, “Orada Gazze’nin gündeme getirilmesi tarihi bir olay olur. Bu olay ise hem İsrail işgal rejimini hem onun müttefiki olan Amerika ve diğer Batılı ülkelerini çok fazla rahatsız edecektir” dedi.
Türk Uzman Ramazan Bursa, “Suudi Arabistan'ın hacda Gazze meselesinin gündeme getirilmesini istememesi, yani Gazze ve Filistin lehine slogan atılmasına razı olmamasının sebebi siyonist rejimi, Amerika'yı Batılı ülkeleri rahatsız etmemek içindir” ifadesini kullandı.
Bursa ifadelerinin devamında şöyle dedi:
“Peki bu 3 milyon insan niye yapamıyor? Birincisi Suudi Arabistan bir takım uygulamalar yapıyor mesela bu işi yapanlar gözaltına alınma ihtimalleri oluyor. Bakınız Türkiye'den bir arkadaş Suudi Arabistan'da bir iftira ile cezaevine atıldı. En son aklı dengesini yitirme noktasına kadar gelmişti. İkincisi yasak getirir Suudi Arabistan. Dolayısıyla daha sonra ne umreye ne de hacca gidemezsiniz giremez Dolayısıyla hiçbir müslüman o Mukaddes beldelerden Uzak kalmaya tahammül etmez yani umreye gitmek ister hacca gitmek ister Kabe'yi görmek ister Hz Peygamber Efendimiz'i görmek ister; dolayısıyla bu yeniden Suudi Arabistan'a girememek gibi hukuki yöntemler daha doğrusu cezayı yöntemler insanların orada Gazze’yi destekleme noktasında bir eylem yapmak veyahut da bir program yapmanın önünde engel. “
Ramazan Bursa sözlerine “Bir diğer nedeni ise ben de yurt dışında yaşadım yıllarca bir yabancının gitmiş olduğu farklı bir memlekette oranın yabancısı olduğu için oranın tamamen hukukuna hakim olma, kültürüne hakim olma siyasi meselelerine hakim olma imkanı söz konusu olmuyor. Dolayısıyla hep bir çekingenlik hep bir yabancı hissiyatı ile orada bulunma durumu var. Dolayısıyla bunlar çok kısa vakitli bir şekilde yani en fazla 1 aylığına gidip geldikleri için o yabancılık da yaparsak ne olur acaba o belirsizlikle insanların topyekün hareket etmesini engeller. Dolayısıyla Bu bir Müslümanların planlı programlı yapabileceği bir şeydir. Eğer böyle bir plan yapılırsa elbette diğer hacca giden müslümanlarda Filistin'in o feryadına destek olur ama lakin Suudi tavrı uygulamaları yasakları ortadadır bu münasebetle de insanlar bu konuda çekimser davranıyorlar” ifadesini ekledi.